'Şarap ve Peynir için büyük yardımlar düzenleyip ünlü olduklarında Boston'a taşındılar. | Open Subtitles | وانتقلوا الى بوسطن حيثوا اصبحوا من المشاهير |
Anne ve babası henüz yeni boşanmıştı ve annesi onu, hiç kimseyi tanımadığı Boston'a getirmişti. | Open Subtitles | اباه وامه حصلوا على الطلاق وامه سحبته هنا الى بوسطن حيث انه لا يعرف اية أحد هنا |
Çünkü Boston'a gidiyorlardı ve bu yüzden Boston'a doğru devam ettiler. | Open Subtitles | لانهم في طريقهم الى بوسطن أتمنى فقط أن يكونوا قد استمروا فى التوجه الى بوسطن بلا توقف |
Evet, Boston'a iş gezisine gittiğimi sanıyor. Rick ile problemlerimiz olduğu için buraya geldim. | Open Subtitles | اجل انة يظن اننى فى رحلة عمل الى بوسطن انا هنا لأن انا و ريك نواجة بعض المشاكل |
Böbrekleri Boston'a, ciğeri Dallas'a ve korneaları da Oregon'a götürüldü. | Open Subtitles | الكلى ارسلت الى بوسطن, كبده الى دالاس و القرنيات الى أوريجون |
Bunu almak için Boston'a gitmek zorundasın. | Open Subtitles | حسنا عليك الانتقال الى بوسطن للحصول عليه |
Boston'a taşındığından beri onunla konuştun mu hiç ? | Open Subtitles | هل تحدثت اليها منذ ان انتقلت الى بوسطن ؟ |
Boston'a taşındığını nereden biliyorsun ? | Open Subtitles | كيف علمت انها انتقلت الى بوسطن ؟ انها مدينة صغيرة |
Boston'a gidip gelmelerin bazı çevrelerde endişe uyandırdı. | Open Subtitles | رحلاتك الى بوسطن تحظى الاهتمام فى بعض الدوائر |
Lacey bu hafta sonu Boston'a gidiyor Todd ve Kate ile beraber. | Open Subtitles | ليسي ذاهبة الى بوسطن عطلة الاسبوع مع تود و كيت |
Todd ve ben Lacey'i bu hafta sonu Boston'a götürüyoruz. | Open Subtitles | انا و تود سنأخذ ليسي الى بوسطن عطلة الأسبوع |
Boston'a onu görmeye gittin ve hastalarından biri, bize saldırdı. | Open Subtitles | ذهبت الى بوسطن لرؤيتها وواحد من مرضاك هاجمنا |
Bana bir tane paketledi, ben de Boston'a deniz yoluyla yolladım ve Boston'daki en şahane tarihi marangoza baştan yaptırtıyorum. | Open Subtitles | إذن اعطاني واحده وجعلته تشحن الى بوسطن واقوم بإعادة بناءها |
SSA Blake Boston'a atanmış diye duydum. | Open Subtitles | سمعت ان بليك من الضمان الاجتماعي نقلت الى بوسطن |
Öyle mi? Bunu almak için Boston'a gitmek zorundasın. | Open Subtitles | حسنا عليك الانتقال الى بوسطن للحصول عليه |
Aslında karargahı Washington D.C.'den Boston'a taşıdılar. | Open Subtitles | انتقلوا فعلا الى المقر الرئيسي لنعود الى بوسطن من واشنطن العاصمة |
Boston'a çağrıldım hepsi bu. Düşmanın değilim. | Open Subtitles | قم بأخذي الى بوسطن لا اكثر من ذلك انا لست عدوك |
Ve Boston'a, tamamen toparlanmış olarak döneceksin. | Open Subtitles | تكساس", وستعود الى "بوسطن" متعافي تماماً" |
Boston'a kadar fazla zorlamayacağım. | Open Subtitles | لن أبذل جهد اضافي حتى نصل الى بوسطن |
Yarın Boston'a gelebilir misin? | Open Subtitles | هل يمكنك ان تأتى الى بوسطن غداً ؟ |