Eğer öyleyse, bu durum şuan tam da ortasında olduğumuz şeyin bir geçiş olduğunu gösterir. | TED | إذا كان هذا صحيحاً، فهذا يعني أن ما نحن في وسطه الآن هو مرحلة انتقالية. |
ve bu umut, bu iyimserlik bir yıllık çalkantılı bir geçiş sürecine katlandı. | TED | وهذا الأمل وهذا التفاؤل تحمّل سنة انتقالية مضطربة. |
Güzel bir geçiş ve bu konuda güzel hikayeler var. | Open Subtitles | إنها انتقالية رائعة. وهناك قصص جميلة كثيرة جداً. |
Pekâlâ, şu anda bir geçiş bölgesindeyim, ...ve sanırım gelişigüzel konuşmaya başladım. | Open Subtitles | أنا في مرحلة انتقالية الآن أظن أني لم أقصد ما قلته |
Ve bu değişim daha çok ölenleri anma hakkında olduğu kadar yaşamın kimliği hakkındadır da. | TED | وأيضًا، هي فترة انتقالية تكون أقرب الى تجسيد مفهوم الحياة بينما هي في الأصل إحياء لذكرى أحدهم |
Dönüşümün bir aşaması. | Open Subtitles | إنها مرحلة انتقالية |
Çatırdama sesini duyduğumuz her olayda, ...iki farklı duruma geçiş söz konusu. | Open Subtitles | أغلب الأنظمة التي نراها تطقطقُ ضجة تكون في مرحلة انتقالية بين حالتين مختلفتين. |
Evet... Charlie, bir çeşit geçiş dönemi yaşıyorum. | Open Subtitles | حسنا "تشارلى"، انا امر الان بمرحلة انتقالية. |
Hayatımda bir geçiş dönemindeyim şu an. | Open Subtitles | انا فى مرحلة انتقالية فى حياتى. |
Hayatımda bir geçiş dönemindeyim şu an. | Open Subtitles | انا فى مرحلة انتقالية فى حياتى. |
Bu normal bir durum. Devrimlerin geçiş dönemleri vardır. | Open Subtitles | طبيعي , كل ثورة لها فترة انتقالية |
Sadece bir geçiş dönemi yaşıyorsun. | Open Subtitles | انكِ تمرين بفترة انتقالية فحسب |
Bilirsin, geçiş zamanlarında insanları incelemeyi severim. | Open Subtitles | مضني أحب ملاحظة المرء في مرحلة انتقالية |
Aslında hala geçiş dönemindeyiz. | Open Subtitles | و لكننا في مرحلة انتقالية حالياً |
Anlaşılan hâlâ bir geçiş evresindeyim. | Open Subtitles | يبدو أنني ما زلت في مرحلة انتقالية. |
geçiş dönemlerinde insanlarla temas kurmayı sevmem. | Open Subtitles | لا أطيق التواصل في مرحلة انتقالية |
Bence sen bir başka geçiş aşamasındasın. | Open Subtitles | أظنّك تمرّ في مرحلة انتقالية أخرى. |
İkinci kısım, aynı zamanda alacağı şey -- uzun bir geçiş dönemi olacak. | TED | الجزء الثاني هو أيضا سيأخذ -- سيكون هناك مرحلة انتقالية طويلة . |
geçiş dönemindeyiz. | Open Subtitles | نحن في فترة انتقالية |
Şirkette bir değişim olurken aramıza katıldın. | Open Subtitles | أهلا وسهلا بك. كنت الانضمام إلينا لفترة انتقالية للشركة. |
Şirketimiz şu an bir değişim aşamasında.. | Open Subtitles | الشركة في فترة انتقالية في الوقت الراهن |
Filizleniyor. Dönüşümün bir parçası. | Open Subtitles | الوليد هو في مرحلة انتقالية |