Çocuk ölümleri onda birine düştü. | TED | معدل وفيات الأطفال قد انخفض عاملاً واحداً من 10. |
Beş yaşından küçük çocuklarda, çocuk ölümü senede 2.65 milyon düştü. | TED | للأطفال دون سن الخامسة: انخفض عدد وفيات الأطفال بنسبة ٢.٦٥ مليون في السنة. |
Yavaşça silahını indir ve Yere yat. | Open Subtitles | توقف.القى سلاحك على الارض ببطء و انخفض على الارض. |
Yere yat | Open Subtitles | أخرج من هنا انخفض لأسفل.. لأسفل |
-Oh hayır. Geliyorlar. Yere eğil | Open Subtitles | كلا، انهم آتون، انخفض ما الامر؟ |
Banka genel müdürü o işlemler yüzünden kovulmuş ve bankanın kredi oranları düşmüş. | Open Subtitles | رئيس البنك قام بطرده بسبب تلك المعلومه وعدد القروض انخفض بشكل كبير جدا |
"Hastalıklı işaretler ve şeytanın zulmü azaldı sonra bitti karanlık ay küçülürken." | Open Subtitles | سوء الطالع و لعنة الشيطان, انخفض ثم ارتفع بينما القمر المظلم يتراجع, |
Geçtiğimiz on yıl içinde her zamankinden daha çok zenginliğe sahibiz. Fakat çoğu Amerikalılar'ın geliri düştü. | TED | لقد أنشأنا المزيد من الثروة في العقد الماضي من أي وقت مضى، ولكن لأغلبية أميركيين، انخفض دخلهم. |
Çoğu Çin şehirlerinde, hava kirliliği yüzde 30 kadar düştü. | TED | في معظم المدن الصينية الكبرى، انخفض تلوث الهواء بنسبة 30 بالمئة. |
Kortikosteroidlerin dozunu kademeli olarak arttırdıkça, sıçanların bellek testleri üzerindeki performansı ilk başta arttı, ancak daha yüksek dozlarda düştü. | TED | ومع زيادتهم تدريجيًّا لجرعة الستيرويدات القشرية، ارتفع أداء الفأران فجأة في اختبار الذاكرة، لكنه انخفض مع جرعات أعلى. |
Suç oranları düştü. Çünkü sokaklar insanlarla doluydu. | TED | انخفض معدل الجريمة لأن الشوارع كانت معمورة بالناس |
Bu sözleşmenin yararı herkes tarafından anlaşıldığı zaman açgözlülüğe olan yönelim fazlasıyla düştü. | TED | ولكن حال أن أصبحت الفائدة من العقد الاجتماعي واضحة للجميع، انخفض الدافع للغش بشكل كبير. |
Bu kadar dengeli yiyip, bu kadar iyi idman yapınca, istirahattaki kalp hızım dakikada 38'e düştü. | TED | وبأكل الطعام جيداً والتدريب بجدية انخفض معدل دقات القلب إلى ٣٨ نبضة في الدقيقة |
Yüce İsa aşkına. Yere yat yuvarlan! | Open Subtitles | توقف , انخفض ولتف, توقف , انخفض ولتف, |
Yere yat! Sen de kimsin? | Open Subtitles | انخفض ، أبقى منخفض من تكون بحق الجحيم ؟ |
Baba, üç saatten az kaldı. eğil. | Open Subtitles | ابى لدينا على الاقل ثلاث ساعات انخفض |
Köşeyi dönünce park edilmiş ve motoru düşmüş. | Open Subtitles | كانت متوقفة في جميع أنحاء الزاوية حيث انخفض المحرك بها. |
Son beş yılda, dünya geneli arı popülasyonu çok azaldı. | Open Subtitles | في اخر خمس سنوات , عدد نحل العسل انخفض جدا |
Tepeye çıkınca, 100 metrelik bir uçurum var. Eğilin! | Open Subtitles | عندما تصل إلى القمة ستكون المسافة 300 قدما إلى الأسفل انخفض |
Reytingler baş aşağı giderse ya da bir müşteriyi kaybederseniz sizin hatanız olmasa bile, günah keçisi olan hesap yöneticisidir. | Open Subtitles | حسناً ، إذا انخفض التقييم أو أنك فقدت عميل حتى و إن لم يكن خطأك فإن العنزة هى الحساب التنفيذى |
Kımıldamayın! Yere yatın! Hemen! | Open Subtitles | انخفض على الأرض,انخفض |
2017'de, ev sahibi Avustralyalıların sayısı yazılı tarihin en düşük seviyesine indi. | TED | وفي عام 2017، انخفض معدل تملك الشباب الاسترالي لمنازل خاصة بهم إلى أدنى مستوى في التاريخ. |
Buna karşın, tarife çok düşerse, inovatörler kayıt için isteksiz davranacak ve tarife tekrar tırmanacaktır. | TED | بالمقابل، إذا انخفض المعدل عن الحد، سيتردد المبتكرون بالتسجيل، وسوف تعود النسب لما كانت. |
Oh, uh, küpemin tekini düşürdüm. | Open Subtitles | آه، آه، يبدو لي أن انخفض واحد من الأقراط بلدي. |
Görünen sonuç şuydu ki; 15 yıl içerisinde dünya çapındaki çocuk işçilerin sayısı 3'te 1'e kadar azalmıştı. | TED | وكانت النتيجة الملموسة أن عدد الأطفال العاملين في العالم قد انخفض بمقدار الثلث في السنوات ال 15 الماضية. |