İtiraf etmeliyim, beni görmeden buluşmayı kabul etmene biraz şaşırdım. | Open Subtitles | يجب أن أعترف, لقد اندهشت أنك وافقت أن تذهب في موعد معي بدون أن تعرفني |
Kevin, eşcinsel olduğunu söylediğinde çok şaşırdım. Belli olmuyor. | Open Subtitles | لقد اندهشت تماماً عندما اخبرنى كيفين انه شاذاً |
Onun böyle bir hanımefendi olduğunu görünce çok şaşırdım, sizin mürebbiyenizdi sanırım? | Open Subtitles | لقد اندهشت كونها سيدة مهذبه, واعتقد انها مربيتك؟ |
şaşırdım, normalde daha akıcı konuşuyorsun. | Open Subtitles | لقد اندهشت فعادتك ان تكون لبقا اكثر من ذلك |
- Annem onun için bir cenaze düzenlememize bile şaşırmış. | Open Subtitles | امى تقول انها اندهشت اننا عملنا جنازة لها هيا نذهب |
şaşırdım, normalde daha akıcı konuşuyorsun. | Open Subtitles | لقد اندهشت فعادتك ان تكون لبقا اكثر من ذلك |
Telefonların bağlanabilmesine bile şaşırdım. | Open Subtitles | اندهشت لما لا تصلنا اية اتصالات |
Aslında gittiğime ben de şaşırdım. | Open Subtitles | أعني أنّي عن نفسي اندهشت لحضوره |
Ben söylemeden hiçbir şeyi bırakamazsın! şaşırdım. | Open Subtitles | ستنتهي حين أملي بذلك، لقد اندهشت. |
Adamı sıkıştırma şaşırdım. | Open Subtitles | لقد اندهشت أنك قد اهتممت به |
İngilizlerin kabul etmesine şaşırdım. | Open Subtitles | اندهشت ان الانجليز موافقون |
Giymene bile şaşırdım. | Open Subtitles | اندهشت أنكِ ارتديتيه أصلاً |
Giymene bile şaşırdım. | Open Subtitles | اندهشت أنكِ ارتديتيه أصلاً |
Linderman şirketler grubunun kampanyanıza maddi destek sağlamasına şaşırdım. | Open Subtitles | لقد اندهشت من معرفة (أن جماعة (ليندرمان دعمت مؤخراً حملتك الانتخابية |
- Davet edildiğime bile şaşırdım. | Open Subtitles | حتى أنني اندهشت من دعوتي |
Neyse patronla tanışınca çok şaşırdım. | Open Subtitles | اندهشت كثيرًا حين الزعيمة. |
Benimle buluşmak istemenize şaşırdım. | Open Subtitles | اندهشت لرغبتك في لقائي. |
- Annem onun için bir cenaze düzenlememize bile şaşırmış. | Open Subtitles | امى تقول انها اندهشت اننا عملنا جنازة لها |
Bence tekniği nasıl berbat ettiğine şaşırmış. | Open Subtitles | أظن أنها اندهشت من تدنيسك المحزن لهذا الأسلوب. |