"انطباعاً" - ترجمة من عربي إلى تركي

• izlenim
• izlenimi
• bir etki
• intiba
• izlenimini bıraktım

Gömleğim leke olmuş. Oysa iyi bir izlenim yaratmak isterdim.
لدي بقعة على قميصي أردت أن تأخذ عني انطباعاً جيد

Kendini zorladın ve dünyada daha önce orada olmayan bir izlenim bıraktın.
اقتحمت الصعاب و تركت انطباعاً في العالم لم يكن موجوداً من قبل

Ama hâlâ derinizin renginin sadece ilk izlenim vermekle kalmayıp sizinle ilgili akılda kalan son şey olduğu bir dünyada yaşıyoruz.
ولكن ما زلنا نعيش في عالم حيث أن لون بشرتنا لا يعطي الانطباع الأول فقط، ولكن انطباعاً يدوم الى الأبد.

Bir kerecik yanıImış; temiz, aile sorumluluğu olan bir adam izlenimi yaratmaya çalışalım.
حاول أن تعطى لنفسك انطباعاً أنك رب أسرة محترم و له مسئوليات و لكنه قد يخطئ مرة

Ben de ilk buluşmada iyi bir etki bırakmak isterim.
يعجبني أنني قد تركت انطباعاً جيداً لديك في موعدنا الأول

Umarım benim bıraktığımdan daha iyi bir intiba bırakırsın.
هذا جيد بالنسبة لي آمل ان تعطي انطباعاً أفضل من الإنطباع الذي اعطيته أنا

Sende hiç ona karşı hisler beslediğim izlenimini bıraktım mı?
هل سبقَ وأعطيتكَ انطباعاً أنّي أكنُّ له مشاعراً ؟

Hanımlarımın iyi bir izlenim verememiş olmasından üzüntü duydum.
أعتذر عما حدث، سيدي، سيداتي لم يتركن انطباعاً جيداً

Ne olursa olsun, bütün bunlar çok kötü bir izlenim yarattı.
على كل حال، القضية كلها أعطت انطباعاً سيئاً

Ve lütfen hayatında bir defa iyi bir izlenim bırakmayı dene.
حاول ولمرة واحدة في حياتكَ أن تتركَ انطباعاً جيداً

İnsanlar üzerinde iğrenç bir ilk izlenim bıraktığımı fark ettim.
أدرك أنني أترك انطباعاً أولياً سيئاً جداً

İlk buluşmada iyi bir izlenim bırakmak isterim.
يعجبني أنني قد تركت انطباعاً جيداً لديك في موعدنا الأول

Kibirli gözükmek istemiyorum, sadece bir izlenim bırakmak istiyorum.
لا أريد أن أبدو فخوراً، ولكنني أريد أن أترك انطباعاً

Nate'e yanlış bir izlenim vermek için hiçbir şey yapmayacağım.
أعدكَ أني لن أفعل شيء لإعطاءه انطباعاً خاطئاً

Burada dururken elde ettiğiniz izlenim muazzam ve amansız bir gücün etrafta dönüp durmasıdır.
بوقوفك هنا,فإنك تأخذ انطباعاً هائلاً عن القوة الشديدة التي تدور وتدور

İyi bir izlenim bırakmaya çalışıyordum.
تركتهم في السيارة كنت أحاول ان أخلف انطباعاً جيداً

Kurşun yarası izlenimi vermek için kafa derinize küçük bir kesik atıldı.
تّم إجراء شق صغير في فروة رأسك ليعطي انطباعاً على أنا إصابة رصاصة

Bana kütüphaneye kapanmış biri izlenimi veriyorsun araştırma yapan ve asla gazete okumayan birisi.
أعطيتني انطباعاً عن ذلك الشخص المنعزل ...في المكتبة أقوم بالأبحاث ولا أقرأ أي صحف

Küçük bir çocuk olarak güçlü bir etki bırakmıştır sizde.
لا بد أنّ هذا ترك انطباعاً قوياً على صبي يافع.

Kiliseden içeri girdiğinizde müthiş bir etki yaratacak bayım.
وبلا ريب سيجعلك تترك انطباعاً عندما تدخل الكنيسة، سيدي.

Ve kimse senden daha eşsiz bir intiba bırakamaz.
ولا أحد يترك انطباعاً أكثر فرادةً من خاصّتك.