Oraya iyice Bak. Orası seni sevdiğimi ilk anladığım yer. | Open Subtitles | و انظرى له جيدا هناك عرفت اول مرة اننى احبك |
- Bak, zamanını boşa harcıyorum. - Neden böyle diyorsun? | Open Subtitles | . انظرى , انا اهدر وقتك لماذا تقولى ذلك ؟ |
Bak ben onun ablasıyım ve onu seviyorum. Onun incindiğini görmek istemiyorum. | Open Subtitles | انظرى ، أنا اخته واحبه ولا أريد أن اراه يتالم مرة اخرى |
Bak, bir kazayı örtbas etmek başka şey, ama cinayetten bahsediyoruz. | Open Subtitles | انظرى ، اخفاء حادث شىء واحد و لكننا نتحدث عن القتل |
Bakın, Bayan Fletcher, onun akrabanız olduğunu biliyorum ama doğruya doğru. | Open Subtitles | انظرى سيدة فليتشر ,انا اعرف انه قريبك ولكن الحق هو الحق |
Hayır, bunu yapman gerekmiyor. Bak, almaları için birilerini göndereceğim. | Open Subtitles | لا يجب أن تفعلى هذا انظرى, سأرسل أحد ليأخذه فحسب |
Bak Ambi, aramızdakinin ne olduğunu bilmiyorum ama öğrenmek istiyorum, | Open Subtitles | انظرى أمبي، أنا لا أعرف مالذى بيننا لكنّي أريد المعرفة |
Bak, gerçek olmadığını biliyorum, ama benim düşüncelerimin bir parçası mısın? | Open Subtitles | انظرى انا اعلم انكى لست حقيقيه هل انتى جزء من افكارى؟ |
Bak, haberciler tembel olurlar. Her zaman aynı kaynaklarını kullanırlar. | Open Subtitles | انظرى , الصحفيين كسالى يعودون كل مره الى نفس المصدر |
Tamam, Bak, Joe için üzgünüm ama Mark Ballas'ımız var. | Open Subtitles | حسنا, انظرى أشعر بالسوء تجاه جو ولكن لدينا مارك بالاس |
Onu kimin takip ettiğine ve kimin mesaj attığına Bak. | Open Subtitles | انظرى من كان يتابعها و انظرى من كان يراسلها بالمقابل |
Bak, neyin olursa olsun kendini toparlamak zorundasın, tamam mı? | Open Subtitles | انظرى مهما يكون بك , عليك ان تصمدى , حسنا؟ |
Şu işe Bak masum insanları öldürmeden önce adam yatağını yapmış. | Open Subtitles | انظرى إلي هذا، من ينظف فراشه قبل خروجه وقتل الناس الأبرياء. |
Bak Jo, o dosyayı sana verdiğim için özür dilerim. | Open Subtitles | انظرى , جو , انا اسف اننى اعطيتك هذا الملف |
Şu halimize Bak. 400 dolarlık şarabın yanında iç çekiyoruz. | Open Subtitles | انظرى إلينا، نبكي على زجاجات من النبيذ ذات 400 دولار |
Ufak bir karşı atak yapıyordum. Bak, ufaktan hareketlendiler. | Open Subtitles | كنت اقوم بهجوم مضاد عليهم انظرى, انهم على المسار |
Şuna Bak! Anne Bak! Atomik yok edici! | Open Subtitles | اوه, يا الهى, انظرى يا ماما, مسدس ذرى, اعتقد انك اقنعته, سأُعلمك على الغداء |
- Sadece bir çizik, unuttum gitti. - Dediğine Bak ! | Open Subtitles | انه مجرد خدش, لن أشعر به - انظرى ماذا يقول - |
Masamda meme istemiyorum. Bakın. İngiltere ne kadar da küçük. | Open Subtitles | انظرى.انظرى كم هى انجلترا صغيرة وفرنسا تبعد خمس ساعات فقط |
Peki tamam. Ama onu soktuğu şu duruma baksana bir. | Open Subtitles | حسنا ، لكن انظرى الى الوضع الذى تضع روس فيه |
Dinle, ben erkeğim ve bazı şeyleri iyice anlamanı istiyorum. | Open Subtitles | انظرى انا الرجل ولقد حصلت على بعض الاشياء |
Aptal hayalet hikâyen yüzünden ne olduğunu Gördün mü, Lizzie? | Open Subtitles | انظرى ماذا فعلت مع القصص الاشباح الغبيه ليزي؟ هل ترين؟ |
Hey, ben yoğurmaya başladım bile. Birde hala karıştırana Bakın. | Open Subtitles | أنا أعجن بالفعل انظرى مَن التى لاتزال تخلط |
Kendin gör. Tanrım! - Kaderimizin hayalini seyret, anne. | Open Subtitles | انظرى بنفسك يا الهى وها انت ترين مصيرنا يا امى |
- Bakın... Şimdi soracağım şey için Bana gücenmenizi istemem bu öğleden sonra biraz içtiniz mi? | Open Subtitles | انظرى, انا لا اريدك ان تشعرى بالأهانة لما سوف اقوله الآن, ولكن |