Shelly Russo'yu aşıp senin burnunu kıran kişiyim. Jimmy, sen misin? | Open Subtitles | انا من كسر انفك في شيلي روسو. جيمي هل هذا انت؟ |
burnunu buklelerden oluşan bir dağa gömüp sonsuza kadar uyumak istedin mi hiç? | Open Subtitles | هل سبق أن دفنت انفك في جبل من الشعر المجعد |
Şu anda bile koku alabiliyorsan, Burnun hiçbir zaman kapanmayacaktır. | Open Subtitles | واذا واصلت الإفراط في التركيز، أن انفك لن يغلق ابداً. |
Eğer burnuna bir yumruk yersen, elbette ki tıp bilimi, sana yumruklardan nasıl kaçınacağını öğretmez. | TED | اذا تلقيت لكمة على انفك علم الأدوية لا يعلمك كيفية تجنب اللكمات. |
Ağzınızdan nefes almanız gerektiğini hatırlayın ve Burun tüpünden dışarı verin. | Open Subtitles | تذكر للتنفس عبر فمك واخراج التنفس من انفك عبر هذا الانبوب |
Tina, burnunun altındaki kanı silmen için sana ıslak bez vereyim mi? | Open Subtitles | تينا, هل اتي لك بمنشفه دافئه لمسح الدم الجاف الذي تحت انفك |
Dick, belli ki gidemeyecek kadar hastasın, neden hepimiz gibi burada oturup, burnundan sıvıları damlatmıyorsun? | Open Subtitles | ديك, انت مريض جدا, لا يجب ان تخرج ابقى معانا و اخرج هذا السائل من انفك معانا |
Ama şimdi, en azından burnunu silmeyi öğren. | Open Subtitles | ستفعل هذا لكن الان عليك الان على الاقل ان تتعلم كيف تجفف انفك |
Rudolph, burnunu kırmızı yapan şeyi bulduk. | Open Subtitles | رودلف ،لقد اكتشفنا مايجعل انفك باللون الاحمر |
Ama ateşli hemşirenin ofisinde uyandığında ve burnunu bandajlamak için eğildiğinde, şansını deneyip, kafanı kavunlara gömersen, bir şeyler olabileceğine dair içinde bir his oluşuyor. | Open Subtitles | بعد ذلك تستيقظ في مكتب الممرضة المثيرة وعندما تنحني لتضع الضماضه على انفك تحس بأن شيء من الممكن أن يحدث |
Ama arkadaşının burnunu karıştıramıyorsun. | Open Subtitles | وبإمكانك ان تضرب انفك ولكنك غير قادر على ضرب انف اصدقائك |
Daha Burnun bile kırılmadı. | Open Subtitles | ليس هناك شىء مميز فيك اريد ان ارى انفك تنزف فى قتال حقيقى |
Biraz tuzlu, az pişmiş biftek ya da Burnun kanadığında onu yutmak gibi. | Open Subtitles | مالح قليلاً، مثل شريحة لحم أو عندما كنت ينزف انفك |
Siz Burnun için hastaneye gidince göle girdim ve çıkardım. | Open Subtitles | عندما ذَهب والدينا إلى المستشفى لعلاج انفك سَبحتُ فى البحيرةِ واخرجته |
Yoksa onu alır, kıçına öyle bir sokarım ki yakmak için burnuna çakmak tutarsın. | Open Subtitles | قبل ان ادسه عميقا فى مؤخرتك ولا تستطيع ان تشعله الا من خلال انفك |
Korkarım bu burnuna bir cips demek. | Open Subtitles | سوف يكلفك ذلك قطعه بطاطس فى انفك مع الاسف فريدريك نيتشى |
Tesbihin boncuklarını alıp Burun deliklerinden içeri sokardım. | Open Subtitles | اود ان ااخذ حبات المسبحة و اضعهم فى انفك |
"Başın derde girerse burnunun altına sıkıştırdığın pastel kalemden iyi yapma bıyık olur." | Open Subtitles | ان كنت في ورطة قلم تلوين محشور تحت انفك يبدو كشارب مزيف جيد |
Bütün insanların önünde seni burnundan beslemeleri çok utanç verici oluyor. | Open Subtitles | انه من المحرج ان يطعموكى بالقوة من انفك امام الناس . |
Şimdi sağ işaret parmağınızı burnunuzun ucuna değdirmenizi istiyorum. | Open Subtitles | اريدك الان ان تاخذ اصبعك اليمين وتشير الى انفك |
Senin burnunda benimkinde olmayan ne olabilir ki? | Open Subtitles | ما هو الموجود في انفك و ليس موجود لدي |
Burnu sağ ve sol olmak üzere ikiye ayıran, ince kemiksel dokudur. | Open Subtitles | هذا ما يفصل بين الجانب الايمن والايسر فى انفك |
Hiperventilasyonu önlemek için Burnunuzdan derin enfesler alın. | Open Subtitles | خذ نفسا عميقا عن طريق انفك لتجنب فرط التهوية |