Bize söylemeye çalışmış en başında beri Sadece Belasco varmış. | Open Subtitles | انها كانت تحاول إخبارنا انه كان فقط بيلاسكو طوال هذه المده |
Sadece bize birkaç dans hareketi gösteriyordu. | Open Subtitles | انه كان فقط يرينا بعض الحركات اللاصقه . اللعنة |
Sadece sistemi kırabileceklerini kanıtlanak için yaptıkları bir şeydi. | Open Subtitles | انه كان فقط للاثبات ان كان النظام يعمل حقاً |
Sadece iyilik için seninle flört ediyordu. Bunu bilmen gerekirdi. | Open Subtitles | انه كان فقط يغازل لمصلحة حسناً ,كان يجب عليك معرفة ذلك |
Sadece tanık olmuş olsa bile bu olay aşk hayatına damga vurdu ve muhtemelen nefes oyununa ilgi duymaya başladı. | Open Subtitles | على الرغم من انه كان فقط أحد الشهود، تلك اللحظة خلقت بصمة حدث وحيد على خارطته العاطفية وربما بدأ إهتمامه في لعبة التنفس |
- Hayır, bu Sadece rüyaydı. - Hayır, bu gerçek. | Open Subtitles | لا انه كان فقط حلم لا انه حقيقة |
Sadece dinlenilmek istiyordu. Hepimiz gibi. | Open Subtitles | اعتقد انه كان فقط يريد احداً يستمع اليه |
Sadece senin için çalışmanın makul olduğunu düşünüyordum. | Open Subtitles | اعتقدت انه كان فقط عادلة أنني تظهر للك. |
Sizce Sadece iş yüzünden midir? | Open Subtitles | هل تعتقدين انه كان فقط بسبب العمل ؟ |
Sadece bugünlükse, kabul ederim. | Open Subtitles | لو انه كان فقط هذا اليوم سوف اقبل به |
Bir şey yok. Sadece... | Open Subtitles | هذا جيد.انه كان فقط ... |
- Tabii ki evet, ben Sadece... | Open Subtitles | - ... لا, انه كان فقط |
Ben Sadece... | Open Subtitles | انه كان فقط... |