ويكيبيديا

    "ان له" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • olduğunu
        
    • var
        
    Tek bir kafes görecekler, tek bir teslimat olduğunu sanacaklar. Open Subtitles الجميع يرون قفصاً واحد و يفترض ان له عملاً واحد
    Bataryanın ve bozuk adaptörün yarattığı özel bir akımla alakası olduğunu sanıyoruz. Open Subtitles نحن نظن ان له علاقه بالصعقه الكهربائيه التي نشأت من البطاريه والمحول
    Sayın Yargıç, bunun çok mat bir cila olduğunu görüyorsunuz, ordu tarafından kullanılana benzer bir cila, amacı, namlu üzerindeki herhangi bir yansımanın kullanıcıyı açığa çıkarmamasıdır. Open Subtitles فضيلتك ستلاحظ ان له نهاية باهتة للغاية نهاية مماثلة له تستخدم في الجيش الغرض من هذا الا يكون هناك انعكاس على ماسورة البندقية سيكشف مكان المستخدم
    Kolonları var, klasik uslupta. İkinci ipucu orada... Open Subtitles حسنا, ان له أعمدة, كلاسيكى الشكل, لابد ان الدليل التالى هناك
    Zaten işte mutasyon bu, onun hiç bilinmeyen bir yönü var, Open Subtitles التطور الذي حدث له , ان له قدرة عجيبة جدا في الشفاء
    Emniyette arkadaşları olduğunu biliyorsun ve onu babalık haklarından mahrum ediyorsun. Open Subtitles تعلمين ان له أصدقاء في الشرطه بالاضافه الي انك تمنعينه من حقه كأب هذا هراء
    Dur hele, Ethan, daha iyi bir fikrim olduğunu söylemiyorum ama cesurları aptal yapan bir durum vardır. Open Subtitles ايثان لا أقول ان له لدي فكرة أفضل ولن هناك نقطة كنا فيها اغبية
    Bu kadının ölümüyle bir alakası olduğunu düşünmüyorsunuz, değil mi? Open Subtitles انت لا تعتقد ان له اى علاقه بموت هذه السيدة اليس كذلك ؟
    Bu işe yarıyor Bizimkinin bu kadar inançlı olduğunu bilmiyordum Open Subtitles شىء اخر لم نكن نعرفة ان له معتقدات دينية هذا غريب
    Bu adamın, cenaze levazımatçısı veya morgda çalışan bir arkadaşı olduğunu düşünüyorum. Open Subtitles اعتقد ان له صديق في صالة جنازة او المشرحه
    Georgetown'daki ihtisasının 2. yılını yeni bitirmişti, o yüzden kendini yaralayacak yeteneği olduğunu söylediler. Open Subtitles في جورج تاون في اشارة الى ان له المقدرة على ان يفعل ذلك لنفسه وبصمات اصابعه كانت تغطي السلاح
    Düğününde "eski bir eşya"sı olacağını hayal eden bir versiyonun olduğunu düşünmek hoşuma gitti. Open Subtitles افكر فقد انا , لا منك جزء هناك ان له قديم شيء ابقاء و للزواج تخطط
    Tanrım.Tadı komikmiş tadının bebekler için güzel olduğunu söylerler bide. Open Subtitles ياللهول يقولون ان له مذاق جيد بالنسبة للأطفال بالنسبة ليّ، مذاقه غريب
    Gerçekten onun Çin saldırında bir şey yapmış olduğunu mu düşünüyorsun? Open Subtitles هل تعتقدين حقا ان له يداً بالاعتداء الارهابي في الصين
    Basına evlilik dışı kızı olduğunu söylemekle tehtid ettin o da ödemeyi mi kesti? Open Subtitles هل قمتي بتهديده بانكي ستخبرين الصحافة ان له ابنة غير شرعية إذا لم يدفع؟
    Birden kral iki veliahtı birden olduğunu öğrendi. Open Subtitles فجأه اكتشف الملك الكهل ان له وريثان
    Bununla bir bağlantısı olduğunu düşünüyorsun, öyle değil mi? Open Subtitles انت تعتقد ان له علاقة بهذا, صحيح؟
    Ayrıca kafura alerjim var. Geleneksel yöntem kullanmıyorum. Open Subtitles بجانب اني وجدت ان له تأثير على علاجي التقليدي
    Muhtemelen kurbanlara işkence için kullandıkları ikincil bir mekanları var. Open Subtitles منظم الى حد كبير يبدو ان له قدرة على التنبؤ بمكان تواجد الضحية في الوقت المحدد
    Basit bir soru ama inanıyorum ki karmaşık bir cevabı var. - Efendim, aslında-- Open Subtitles سؤال بسيط لكن انا متاكد ان له اجابه معقده

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد