| birini tepenin üstüne savurduk, diğerini de azgın sulara attık. | Open Subtitles | ألقينا بأحدهم من فوق جبل و بالآخر فى نهر ثائر |
| Devlet dairesine taşındığımda ise tele konferans kurmak için birini aramak zorunda kalmıştım. | TED | عندما انتقلت إلى الوكالة الحكومية، كان لابد أن أتصل بأحدهم من أجل إجراء مؤتمر هاتفي. |
| Ömrünüz boyunca tanıştığınız erkekleri... ve onlardan birini seçseydiniz ne olabileceğini düşünüyorsunuz. | Open Subtitles | تفكرين في كل الشباب الذين مروا في حياتك وما كان سيحدث لو ارتبطي بأحدهم أليس كذلك ؟ |
| Tanrım, çok isterdim, ama biriyle buluşmam gerekiyor. | Open Subtitles | يا إلهى, أحب هذا, لكن يجب أن أجتمع بأحدهم فيما بعد |
| Hani birine hayran olduğun zaman denen bir deyim var ya. | Open Subtitles | تعرف ما أقصد، عندما تعجب بأحدهم و تحترمه فإنك تعتبره كذلك |
| Modern çağımızda Birilerini arayıp onlara ulaşamadığınızda mesajı alacaklarından oldukça emin olabilirsiniz. | Open Subtitles | في عصرنا الحديث عندما تتصل بأحدهم ولم تجده تستطيع التأكد ان الرسالة ستصله |
| Web siteleri üzerinde etkili birisiyle temasa geçmeliyiz. | Open Subtitles | يجب أن نتصل بأحدهم ممن لديه إتصالات واسعة عبر مواقعهم على الإنترنت |
| Aslında senin bunu temizlemesi için birini çağırman gerekiyor. | Open Subtitles | أتدرين، على الأرجح يتصلوا بأحدهم لينظف هذا وراءهم. |
| Bana birini ayarla ve dördümüz çıkalım. | Open Subtitles | ما رأيك أن تعرّفني بأحدهم ويمكننا الخروج في موعد مزدوج؟ |
| Şu işe bak Garces. birini yakalıyoruz o da kekeme çıkıyor. | Open Subtitles | اللعنة يا جارسيس، لقد أمسكنا بأحدهم واتضح إنه متمتم |
| Biri sana birini ayarlamaya kalktı mı, her zaman önce iyi özelliklerini sayarlar ama, büyük kusuru ise daha sonra çıkarırlar ağızlarından. | Open Subtitles | عندما يريد شخص أن يعرفك بأحدهم يخبرك دائماً بالأمور الحسنة عنه لكن بعد ذلك يتغاضى عن عيبه الكبير |
| Hepsini mi yoksa özellikle birini mi öğrenmek istiyorsun | Open Subtitles | ما تريدين معرفته هو هل كانت على علاقة بأحدهم ومن هو |
| - Geçen hafta bahçemde dolanan birini yakaladım. Kaçarken kıçından vurmaya çalıştım ama silahım tutukluk yaptı. - Peki kimdi o? | Open Subtitles | في الاسبوع الماضي امسكت بأحدهم يتجول في حديقتي حاولت ان اطلق النار عليه من الخلف وهو يهرب ولكن مسدسي علق |
| Evet, çünkü etrafımda iletişim kurabileceğim birini aramakla meşguldüm, çünkü çok yalnızdım. | Open Subtitles | نعم ، بسبب كوني مشغول جدًا بالرفرفة في الجوار محاولًا الإرتباط بأحدهم لأنني كنت وحيدًا للغاية |
| Siyah gözlü biriyle tanıştınız mı? | Open Subtitles | ربما التقيتَ بأحدهم ؟ يملك عينين سوداوين ؟ |
| Karının biriyle bir ilişkisi varsa ağır işleri kim yapar? | Open Subtitles | أحبها إن كانت زوجتك على علاقة بأحدهم.. من سيكون على علاقة معها؟ |
| Sana ihanet eden birine güvenmek haricinde yanlış bir şey yapmadın. | Open Subtitles | لم تفعل أي خطأ سوى الثقة بأحدهم وقد قام بخيانتك |
| Birilerini aramalıyız. CIA'i aramalıyız, hemen. | Open Subtitles | علينا الإتصال بأحدهم, علينا إخبار الوكالة الآن |
| Eğer birisiyle temas kurmaya çalışırsa, ...evrak almaya filan, hemen beni ara. | Open Subtitles | إن حاولت الإتصال بأحدهم وثّقي الأمر و إتصلي بي فوراًً هل تفهمين ؟ |
| Onları sana verirsem, radarın devreye girer ve bir gün bana gelip Birinden şüphe ettiğini söylersin sandım. | Open Subtitles | فكرت بأن أضعهم معك لتعمل رادارك بينهم وبعد يوم واحد تخبرني إن كان عندك شك بأحدهم |
| Bakin bir köpekle ilgili görmem gereken biri var ama bu pisligi temizlemesi için birilerine haber verebilirim. | Open Subtitles | إسمع ، عليّ أن اذهب لأرى رجلاً بشأن كلب ، لكن يمكنني أن اتصلَ بأحدهم لينظفَ هذهِ الترابَ |
| Eğer birisini Komünistlikle yaftalarlarsa, bu O kişinin Sovyet ajanı olduğu anlamına gelmekteydi. | Open Subtitles | ولو أنهم ألصقوا كلمة شيوعي بأحدهم فهذا يعني أنه عميل سوفيتي |
| Aslında birileri onu Yeni Yıl`dan sonra toparlayacaktı ama sanırım o birileri bunu unutmuş! | Open Subtitles | يفترض بأحدهم إنزالها منذ السنة الجديدة ولكن من الواضح انه نسي |
| Birisine ilgi duyabilmen için o kişinin çok özel biri olması gerekiyor, değil mi? | Open Subtitles | بالنسبة لك عندما تهتم بأحدهم يعني ذلك أنها مميزة فعلاً , صحيح؟ |