ويكيبيديا

    "بأس في" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • Önemli
        
    • Olur
        
    • - Sorun
        
    • normal
        
    • bir sorun
        
    • sorun değil
        
    • yanlış bir şey yok
        
    Gece nöbetini aldığın için çok teşekkür ederim ama bugünkü gibi Önemli günlerde beni uyandırabilirsin. Open Subtitles ولكن حين يكون يومكَ حافلاً كاليوم فلا بأس في إيقاظي
    Önemli olan nokta, benim ne iş yaptığımı bilmiyorsun, ama bu sorun değil. Open Subtitles اسمع، المقصود هو أنّكَ لا تعرف ماذا أفعل، ولا بأس في هذا
    Çıkıp oynayarak kendini aptal konumuna düşürmek istiyorsa çok daha iyi Olur. Open Subtitles لو أنه أراد اللعب و أن يجعل من نفسه أضحوكه فلا بأس في ذلك
    - Dik dik bakmak istemedim. - Sorun değil. Open Subtitles أنا لا اقصد ان احدق لا بأس في ذلك
    Peki ya arkadaşın seni vurduktan sonra hayatta kalırsan senin de dönüp ateş etmen normal değil mi? Open Subtitles لكن ان اطلق عليك هذا الصديق النار في الظهر ونجوت, هل لا بأس في اطلاق النار عليه؟
    Sanırım o hergelelerle iş yapmanızda bir sorun yok. Open Subtitles أعتقد أنه لا بأس في التعامل مع أولئك الأوغاد
    sorun değil; çünkü reddetme fazındasınız, o halde tamam, onları reddebilirsiniz. TED لا بأس في ذلك، لأنك في مرحلة الرفض، لذلك فلا بأس، يمكنك رفضهم.
    Bak, arada bir eğlenmekte yanlış bir şey yok, ama zamanlamayı bilmen gerek. Open Subtitles - اسمع، لا بأس في الاستمتاع قليلاً بين الحين والآخر ولكن عليك اختيار الوقت الملائم.
    Yok yok, anlıyorum. Yok, Önemli değil. Bir dahakine cancağızım, bir dahakine. Open Subtitles كلا، أتفهم الأمر، لا بأس في المرة المقبلة يا عزيزي، اتفقنا؟
    Önemli değil. Yalan söylemek zorunda değilsin. Open Subtitles لا بأس في هذا ليس عليك أن تكذب مرة أخرى
    Birazsa Önemli değil. Open Subtitles كلا، ما زلت خائفاً بعض الشيء من ذلك ... ما دام قليلاً فلا بأس في ذلك
    sorun değil. Aslında vermem gereken daha Önemli haberler var. Open Subtitles لا بأس في الواقع لدي خبر اهم لاخبرك به
    Önemli değil. Bir gün tekrar yürüyeceğim. Open Subtitles لا بأس في أحد الأيام سوف أمشي مرة أخرى
    Öyle de Olur. Onlar için öğrenmek para demektir. Open Subtitles لا بأس في ذلك إذاً التعلم بمنزلة العملة لهم
    Bu konuyu konuşmak istemiyorum. Olur mu? Open Subtitles تعرفين , لا اريد التحدث عن هذا ألا بأس في هذا ؟
    Şimdi battaniyenin altına bakacağım, Olur mu? Open Subtitles سأتحقق من تحت البطانيّة الأن. ألا بأس في ذلك؟
    - Sorun değil. Onu temizlemeye birini yollarız, tamam mı? Open Subtitles لا بأس في ذلك سنحضر أحدهم لتنظيف ذلك
    - Sorun yok. Başka bir zaman. - Tamam. Open Subtitles ــ لا بأس , في وقت آخر ــ حسناً
    Takdir beklemen normal. Ben olsam beklerdim. Open Subtitles لا بأس في أن ترغبي بالشهرة، أنا أرغب في الشهرة
    Sana yalan söylediğimde bu hoşuna gitmemişti ama şimdi senin bana yalan söylemen normal mi? Open Subtitles لم تحبّي حين كذبت عليكِ ولكن الآن، لا بأس في أن تكذبي عليّ؟
    Eğer sadece yatıyorsak... bunda bir sorun yok. Open Subtitles .. لأننا إن كُنّا هكذا، هذا لا بأس في هذا تمامًا
    Ama onu bırakmakta bir sorun yok, biraz rahatla. Open Subtitles لكن لا بأس في أن تنسي وتسترخي قليلاً
    Benim varlığım geçici olabilir, ama bu sorun değil, parçası olduğum şu şeye bakın. TED لعلّ وجودي يكون مؤقتاً، لكن لا بأس في ذلك والسبب، يا إلهي، انظروا من أي شيء أصبحتُ جزءاً.
    sorun değil. Bazen köpek kakasına müdahale etmelisin. Open Subtitles لا بأس , في بعض الأوقات يطأ الشخص في فضلات الكلب
    Sevmende yanlış bir şey yok. Open Subtitles لا بأس في أن تحبينه .

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد