en iyi ihtimalle müebbet, en kötü ihtimalle idam cezası alırsın. | Open Subtitles | بأفضلِ حال ستنال عقوبة المؤَّبَد، و أسوء حال تنالُ الإعدام |
Siz ifadeyi yazın, ben en iyi hattatlığımla imzalarım. | Open Subtitles | قومي بكتابة الكلمات و سأوقّع عليه بأفضلِ خطٍ لدي |
- Çok iyi olacak tatlım. | Open Subtitles | أهيّ على مايرام ؟ ستكون بأفضلِ حالٍ ياعزيزي. |
Sana durumu bildiğim en iyi şekilde anlatmaya çalışıyorum. | Open Subtitles | أنا أحاولُ أن أشرحَ لكِ ذلك بأفضلِ ما يمكنني |
Nerede olduğumu ben iyi olduğumu düşünüyorum. | Open Subtitles | أعتقدُ أنّني بأفضلِ حالٍ في مقر عملي |
İşimiz ona en iyi şekilde bakabilmek. | Open Subtitles | و عملنا هو أن نمدها بأفضلِ رعايةِ ممكنة |
O yüzden en iyi Gurkha'larını yolladılar. | Open Subtitles | "ولذلكَـ فقد بعثوا بأفضلِ "جورخا إنَّ مهمةِ "ثابا" هي إعادةُ "إيلا" إلى الديار |
Bizlerden daha iyi değilsin. | Open Subtitles | أنت لست بأفضلِ منّا. |
Bizlerden daha iyi değilsin. | Open Subtitles | أنت لست بأفضلِ منّا. |
O iyi daha fazladır. | Open Subtitles | إنَّه بأفضلِ حال |
Çok iyi olacak. | Open Subtitles | ستكون بأفضلِ حال. |
Çok iyi. | Open Subtitles | إنها بأفضلِ حال. |
Ben oldukça iyi hissediyorum. | Open Subtitles | أشعر بأنني بأفضلِ حال. |
Böylesi benim için daha iyi olur. | Open Subtitles | سأكونُ بأفضلِ حالٍ |
Onu en iyi şekilde analiz ettim ama... | Open Subtitles | لقد حللتهُ ... بأفضلِ ما إستطعت ولكن |
Çok iyi değilim. | Open Subtitles | لستُ بأفضلِ حال |
Daha iyi olamazdım. | Open Subtitles | بأفضلِ حال |
Pek iyi hissetmiyorum, Bay Gulliver. | Open Subtitles | لستُ بأفضلِ حال (سيد (جوليفر |
Sonra da tarihteki en başarılı evliliği yaptığımızı söylerdim. | Open Subtitles | ولذلكـَ سأقولُ لكـِ بأنَّنا قد حظينا بأفضلِ وأنجحِ زواجٍ في التاريخ |