Yeşil bir karıyla yatıp bütün bir uygarlığı 6 dakikada yok eden birisine saygı duyulmalı | Open Subtitles | يجب أن تحترم الرجل الذي يضاجع العاهرة الخضراء التي تدمر الحضارة بأكملها في ستين دقيقة عمت مساءً |
Hayır. Saçma ve itham edici olan bütün bir ailenin, bir katliam sonucu morgda yatıyor olması. | Open Subtitles | لا,السخيف والمهين أنه توجد عائلة بأكملها في المشرحة نتيجة عملية قتل إنتحارية |
Silahını boşaltan herkes gizliliğini havaya uçurmakta ve meslektaşlarını ve potansiyel olarak bütün bir olası operasyonu tehlikeye atmaktadırlar. | Open Subtitles | أي شخـص يطلق سلاحــة يكشـف غطائــه ويضع زملائـه في خطـر ويضع العمليـة بأكملها في خطـر |
Bununla bütün bir köyü uyutmuştum. | Open Subtitles | أنا وضعت القرية بأكملها في النوم مرة واحدة, مع هذا. |
Bununla bütün bir köyü uyutmuştum. Neden? | Open Subtitles | أنا وضعت القرية بأكملها في النوم مرة واحدة, مع هذا. |
Ayrıca konuk listesine göre Garlin bağış gecesinde bütün bir masayı satın almış. | Open Subtitles | وايضاً ، وفقَ لائحة الضيوف غارلين) إشترت طاولة بأكملها في المزاد) |
bütün bir seneyi değişken ergen cinselliğimin detaylarıyla övünerek ve Lord Tekir'in saadet zinciri tuzağına takılarak harcadığımı şimdi anlıyorum. | Open Subtitles | أنا الآن أدرك أني أضعت السنة بأكملها في إستفاضة المعاني الدقيقة، لسوائل نشاطاتي الجنسية في مرحلة المراهقة والإمساك بي في مخططات بونزي الخاصة باللورد (تابينتون). |