| Tüm aile içine ettiler. | Open Subtitles | عائلتي بأكملها قد تجاهلت يوم عيد مولدي نوعأً ما. |
| Kimse bize artık borç vermez, Tüm köy zaten bağışta bulundu. | Open Subtitles | لا أحد سيقرضنا المزيد من المال القرية بأكملها قد تبرعت |
| Tüm gemi darbeler aldı. | Open Subtitles | لابد وأن المركبة بأكملها قد تعرضت للهزات ونحتاج إلى ستة اسابيع فى طابق جاف |
| Öyle ikna edici ki, insanlar, kurumlar ve bütün ülkeler en önemli bazı kararlarını düzenli bilgiye dayanarak alırlar. | TED | مقنعة جداً لدرجة أن معظم الناس، و المنظمات ودول بأكملها قد تبني معظم أهم قراراتها على البيانات المعطاة |
| Galiba bütün kasaba parasını koydu. | Open Subtitles | أظنّ بأن البلدة بأكملها قد أودعوا أموالهم |
| Yani, o kaybolduğunda Tüm kasaba kahroldu. | Open Subtitles | أقصد أن المدينة بأكملها قد ماتت عندما إختفت, |
| Ve Tüm bu geçen zaman ya bu kamerayla yakalanmışsa? | Open Subtitles | و ماذا لو أن تلك اللحظة بأكملها قد التقطت بواسطة تلك الكاميرا الجديدة؟ |
| Fargo Tüm kasabaya petro-teknoloji döşendiğini söylemişti. | Open Subtitles | - فارغو" قال بأن البلدة بأكملها" قد صنعت من البيتروتيك |
| Bam olmadan Tüm şehir doğruca uçuruma sürüklenebilir. | Open Subtitles | بدونها البلدة بأكملها قد تنهار |
| Tüm yaşamının parayla satın alındığını bilmek nasıl hissettiriyor? | Open Subtitles | كيف تشعرين وحياتك بأكملها قد تم شرائها؟ |
| Tüm hayatım kuşatılıyormuş gibi hissediyorum. | Open Subtitles | أشعر أنّ حياتي بأكملها قد أجتيحت. |
| - Yani Tüm planın hiçbir şey başarmamakla sonuçlanabilir. | Open Subtitles | خطتك بأكملها قد لا تستطيع تحقيق اي شيء |
| - Çünkü Tüm oda alt üst edilmiş. | Open Subtitles | -لأنّ هذه الغرفة بأكملها قد مُزقت إرباً |
| Tüm birlik öldü. | Open Subtitles | الحامية بأكملها قد قتلت |
| Rosewood'un yüksek mertebeli polislerinden biri olan Dedektif Darren Wilden'ın yasını tutmak için Tüm kasaba bir araya gelmiş gibi görünüyor. | Open Subtitles | يبدو أن "روزوورد" بأكملها قد حضرت لترثي خسارة المحقق (ديرين ويلدن)، واحدٌ من أفضل |
| Anladın mı? Tüm şirket batabilir. | Open Subtitles | هذه الشركة بأكملها قد تنهار |
| Sanki bir gecede bütün şehir değişti. | Open Subtitles | كان عليه المدينة بأكملها قد تغير بين عشية وضحاها. |
| Profesyonel fikrimi sorarsan, bütün şehir aklını kaçırmış. | Open Subtitles | من منظوري الشخصي، يبدو أنَّ المدينة بأكملها قد فقدت صوابها |
| bütün şehir bunu hissetmiş olmalı. | Open Subtitles | من المؤكد بأن المدينة بأكملها قد شعرت بذلك |
| Ve bütün insan ırkı valizlerini toplayıp hava düzelene kadar taşınıyorlar. | Open Subtitles | والبشرية بأكملها قد تجمعت وتحركت حتى يتحسن الهواء |
| Radyoda duyduğuma göre, bütün bu sikik alan karantinaya alınmış. | Open Subtitles | يقول الراديو بأن المنطقة بأكملها قد تم عزلها |