Şimdi fark ettim ki Nate'e olanlardan dolayı gerçekten üzgün olduğumu hiç söylemedim. | Open Subtitles | ادركت بأنه لم اقل لك بأني آسف لما حدث لنايت |
Dinle, sadece çok üzgün olduğumu söylemek istedim. Sorunum ne anlamıyorum. | Open Subtitles | انصتي، أردتُ القول بأني آسف لا أعلمُ ما خطبي. |
Ortamı yumuşatmak ve üzgün olduğumu söylemek istedim. | Open Subtitles | أردت فقط تصفية الأجواء وجعلك تعرفين بأني آسف حقاً. |
York'u gördüğünde, ona üzgün olduğumu söyle. | Open Subtitles | وإذا رأيتِ يورك أخبريه بأني آسف |
Sadece gelip üzgün olduğumu söylemek istedim. | Open Subtitles | أنا فقط أردت مجيء لقول بأني آسف |
O an gerçekten üzgün olduğumu söylemek istiyorum. | Open Subtitles | لقد أردت حقاً أن أخبره بأني آسف |
Eğer onunla konuşursan, üzgün olduğumu söyle. Elaine de kendini kötü hissediyor. | Open Subtitles | لو سنحت الفرصة بلغاها بأني آسف و(إلين) أيضاً، فهي تشعر بالذنب |
Bak, üzgün olduğumu söylemek istiyorum. | Open Subtitles | أنظري، أريد القول بأني آسف |
üzgün olduğumu söylemeye geldim. | Open Subtitles | أريد أن أقول بأني آسف. |
üzgün olduğumu söylemeye geldim. | Open Subtitles | أريد أن أقول بأني آسف. |
üzgün olduğumu söyleyin Ne için? | Open Subtitles | أخبريه بأني آسف |
Ona üzgün olduğumu söyleyin. | Open Subtitles | أخبرها بأني آسف |
Adam'a üzgün olduğumu söyleyin. | Open Subtitles | أخبروا آدم بأني آسف |
üzgün olduğumu söylemek istiyorum. | Open Subtitles | أود أن أقول لك بأني آسف |
- Babama üzgün olduğumu söylersin. | Open Subtitles | أخبري والدي بأني آسف لا يا "تيو" |
- Cassie, üzgün olduğumu söyledin. | Open Subtitles | - كاسي، قلت بأني آسف |
Teğmenim Lester'a üzgün olduğumu söyleyin. | Open Subtitles | ...أيها الملازم أخبر (ليستر) بأني آسف |
üzgün olduğumu söyledim. | Open Subtitles | قلت بأني آسف |
- üzgün olduğumu söyledim. | Open Subtitles | -قلت بأني آسف |
- üzgün olduğumu söyledim. | Open Subtitles | -قلت بأني آسف |