Hüküm: 20 yıl, şartlı tahliye 3. yılda. | Open Subtitles | حُكم ب 20 سنة بإطلاق سراح مشروط خلال 3 سنوات |
Aslında, dadım o kadar disiplinliydi ki, annem şartlı tahliye edildiğinde onu gördüğüme gerçekten çok sevinmiştim. | Open Subtitles | في الواقع، كانت تربوية لدرجة أنه عندما خرجت أمي بإطلاق سراح مشروط سعدت لرؤيتها حقاً |
112 yaşına filan kadar şartlı tahliye olacağı yok... | Open Subtitles | أعني لن يحق له بالخروج بإطلاق سراح مشروط قبل أن يبلغ الـ 112 من العمر لذا |
Paul Bennett, şartlı salınmış baba. | Open Subtitles | -بول بينيت)، أب بإطلاق سراح مشروط) |
Paul Bennett, şartlı salınmış baba. | Open Subtitles | -بول بينيت)، أب بإطلاق سراح مشروط) |
İki yıl sonra şartlı tahliyeyle çıkmış. Bu dünyada adalet yok, Abs. | Open Subtitles | حصلت من تلاتة لخمسة لحيازتها وأنت بالخارج بإطلاق سراح مشروط |
şartlı tahliye edildin, veteriner öldürüldü. | Open Subtitles | وقد خرجت بإطلاق سراح مشروط والطبيب يُقتل. |
- Garezi olan, yeni şartlı tahliye olmuş biri olabilir. | Open Subtitles | يمكن أن نكون نبحث عن مجرم بإطلاق سراح مشروط مع فأس للسَحق. |
Silah suçundan 5 yıl hapis yattı ve suikast düzenlemeden de şartlı tahliye edilmiş. | Open Subtitles | أقرّ بالتهم الثلاثة. قضى عقوبة سجن بتهمة حمل مُسدّس وهو حالياً بإطلاق سراح مشروط بتهمة التآمر للتوزيع. |
Hayatını kurtarabilirim. Senin için hayat, 15 yıl ve şartlı tahliye demek. | Open Subtitles | يمكنني أن اجلب لك عقوبة السجن مدى الحياة وهي تعني أنك ستخرج بإطلاق سراح مشروط بعد 15 عاماً |
Geçen hafta iki yıllık şartlı tahliye ile salıverilmiş. | Open Subtitles | تم الافراج عنه مطلع الاسبوع الماضي لعامين بإطلاق سراح مشروط |
şartlı tahliye mahkumlarımdan biri. | Open Subtitles | أوه ، انه واحد من السجناء المفرج عنهم بإطلاق سراح مشروط و قام بالهرب |
Lanet olsun. şartlı tahliye oldum. | Open Subtitles | اللعنه، خرجت بإطلاق سراح مشروط. |
Basçımız şartlı tahliye olur olmaz, grubu tekrar toplamayı düşünüyordum. | Open Subtitles | حين يخرج عازف البيز بإطلاق سراح مشروط |
50 yıl boyunca şartlı tahliye olamayacağım. | Open Subtitles | لن أخرج بإطلاق سراح مشروط قبل 50 عاماً |
- Evet, aynen öyle. - Enver geçen ay şartlı tahliye olmuş. | Open Subtitles | أجل، واحزري ماذا أيضاً، أُخرج (أنفير) بإطلاق سراح مشروط في الشهر الماضي. |
- Geçen ay şartlı tahliye olmuş. | Open Subtitles | خرجت الشهر الماضي بإطلاق سراح مشروط. |
Oğlum.... bir saldırı planladı şartlı tahliyeyle dışarda | Open Subtitles | وضع ابني خطة هجوم، أفرج عنه بإطلاق سراح مشروط |