| Harika bir düğün salonu yaptılar ve sen kullanmak istemiyorsun. | Open Subtitles | لقد أنشأوا قصر لحفلات الزفاف, وأنتِ لا ترغبين حتى باستخدامه. |
| Kralım, şimdi bu kıIıcı kullanmak için bana izin verin, Delhi önünüzde diz çöksün. | Open Subtitles | والان يا مولاى اسمح لى باستخدامه لاخضاع دلهى لك |
| Bu şeyi güvenli bir yere koymaya. Kimsenin kullanmaya kalkışmayacağı bir yere. | Open Subtitles | لوضع هذا في مكان ما آمن حتى لا يغري احدا باستخدامه |
| O yüzden üç kez kullanmaya çalışmayın. | Open Subtitles | لذا فلا أنصحكم باستخدامه ثلاث مرات |
| Şu anki durum, İngiliz Hükümeti'ne bağlı bir çalışanın eski bir özel harekatçıyı kullanarak, Mugabe'yi öldürtmesinden ibaret. | Open Subtitles | يخطط لقتل موغابي باستخدامه مجند عمليات اسبق |
| Şu anki durum, İngiliz Hükümeti'ne bağlı bir çalışanın eski bir özel harekatçıyı kullanarak, Mugabe'yi öldürtmesinden ibaret. | Open Subtitles | كل مالدينا هو انه يوجد عميل رسمي وشرعي لبريطانيا يخطط لقتل موغابي باستخدامه مجند عمليات اسبق |
| Neredeyse her hafta tıp fakültelerinden kitabımızı ders kitabı olarak kullanmayı düşündüklerine dair telefon alıyoruz. | Open Subtitles | حسناً، إنّنا نتلقّى مكالمات كل أسبوع تقريباً. من كلّيات طب مهتمة باستخدامه كمقرّرات دراسيّة. |
| Bunu kullanmayı asla akıl edemezdi çünkü hançerin onu güçlendireceğine inanıyor ancak bu eldiven, seni bir insanın en büyük zayıflığına yönlendiriyor. | Open Subtitles | لن يفكّر باستخدامه أبداً لأنّه يعتقد أنّ الخنجر سيكون قوّته وهذا القفّاز يرشد إلى أكبر نقاط ضعف الشخص |
| Karar noktası bizim gelecekte ne kullanacağımız. | TED | إنها ما سنقوم باستخدامه في المستقبل. |
| "Bu bir fincan bir şeyi çok kullanmak konusunda başkalarına ilham verebilir" | TED | "يمكن لهذا الفنجان إلهام الاخرين باستخدامه أيضا." |
| .357 Magnum kullanmak da öyle. | Open Subtitles | نفس الأمر باستخدامه لمسدس ماغنوم 0.357 |
| Bu ergenler için, senin yaşın... sanırım kullanmak için uygun, değil mi? | Open Subtitles | هذا ما يفترض أن يكون الأطفال والمراهقون من عمرك... يقومون باستخدامه, أليس كذلك؟ |
| kullanmak isteyebilirlerdi. | Open Subtitles | كانوا سيرغبون باستخدامه |
| Tıp fakültesinden beri kullanmaya can atıyorum. | Open Subtitles | -حقاً ؟ أجل, كنت أرغب كثيراً باستخدامه منذ الجامعة |
| Dün kullanmaya başladığını söylüyor. | Open Subtitles | مكتوب هنا , انها بدأت باستخدامه أمس |
| İncelemiş ve kullanmaya başlamış insanların sayısı. | Open Subtitles | الذين اخذوه وقاموا باستخدامه |
| Onu, kendi gerçek aşkını yok etmek için kullanarak. | Open Subtitles | باستخدامه في تدمير حبّه الحقيقيّ الوحيد. |
| Kapıda sızdırmazlığı sağlamak için kalafatını kullanarak, ısıtma faturalarını azaltmaya çalışırken yakaladım. | Open Subtitles | لقد اصطدته وهو يحاول أن يقطع... ذكره ليقلل من فواتير التدفئة، باستخدامه إياه... كعازل ضد البرودة... |
| Daire temizdi, adam KGB'nin kullanmayı sevdiği tarzdaki bir bilgisayarcıydı. | Open Subtitles | الشقة كانت نظيفة هو من النوع الذي ترغب المخابرات الروسية باستخدامه |
| Hawaii hakkındaki şarkımda kullanmayı düşünüyorum. | Open Subtitles | أفكر باستخدامه في أغنيتي عن هاواي |