Onun resminin olmadığı bir paket sigara yok. Öldükten sonra onun adını bir sabuna verecekler. | Open Subtitles | لا يمكنك أن تشتري علية من السجائر دون أن تجد صورتها في داخلها , حتى أنه هناك صابون باسمها |
Aman allahım, eğer kız bu kadar tehlikeli ise... okula bir kaleş le gelmeden adını ver bana. | Open Subtitles | يا الهى , اذا كانت بهذه الخطوره فأخبرنى باسمها قبل أن تتحول الى سفاح |
Korkarım pencereler kilitli. adını seslenirim. | Open Subtitles | أخشى من ان النافذة مقفلة أنا سأصيح باسمها |
Belki de bana onun ismini hatırlatma nezaketini gösterirsin. | Open Subtitles | أعتقدُ أنك ستكون بغاية اللباقة وتذكرني باسمها |
Ona asla ilk adıyla hitap etmeye cüret etmezlerdi çünkü bu büyük saygısızlık olurdu. | TED | لن يتجرؤوا أبدا على مناداتها باسمها الأول، لأن هذا سيكون قلة احترام. |
Eğer onun adını bir daha ağızına alırsan, inan bana senin derini yüzerim! | Open Subtitles | إذا جرؤت على التفوه باسمها مرة أخرى سأجلدك جلدا, صدقني |
Ingrid kendine geldi ama her soruya adını ve sosyal güvenlik numarasını söyleyerek yanıt veriyor. | Open Subtitles | انغريد لم تعد مشلولة ولكنها تجيب على اي سؤال باسمها و رقم ضمانها الاجتماعي |
Zaman yolculuğundan ve bir kızı, ölümcül bir virüsten kurtarmaktan söz ediyordun ve sonra birden adını haykırmaya başladın. | Open Subtitles | كنت تخبرني عن السفر عبر الزمن و كيف أنك كنت تريد , انقاذ فتاة من فيروس مميت ثم بدأت تصرخ باسمها |
Onu tanıyor olmalıyım, yoksa bana adını söylerdin. | Open Subtitles | يتوجب عليّ معرفة من هي أو سيتوجب عليك إخباري باسمها |
Çünkü böyle şeyler için zamanı var ve adını söylemek hoşuma gidiyor. | Open Subtitles | لأنّ لديها وقتاً لهذه الأشياء وأنا أحبّ النطق باسمها |
Ya da hayatının özel bir anlamı olduğunu onun adını bir parka ya da caddeye verdiklerini ya da Yüksek Mahkeme'nin onun sayesinde kanunu değiştirdiğini söylemek isterdim. | Open Subtitles | أو حتى بأن حياتها كان لديها معنىً خاص ما كأن سموا باسمها مثلاً حديقةً أو شارع أو أن المحكمة العليا غيّرت قانون بسببها |
Arkadaşımı ararım, adını öğrenir. Ben de beni buradan çıkaracak mektubu alırım. | Open Subtitles | لقد حصلتُ على لوحة سيّارتها سأتّصل بصديقي فيأتي هو باسمها |
Saklamaya çalıştığı bir ilişkisi vardı... ve siz, onun adını söylemişken, beraber yaşamayı düşünüyordunuz. | Open Subtitles | لقد كانت في علاقة وكانت تحاول إخفائها وانت بالنتويه باسمها |
adını söyleyebilir misiniz acaba? Bize söylemediler de. | Open Subtitles | هل تمانع باخبارنا باسمها اكتشفنا اننا لا نعلمه ؟ |
Bu ismini hiç kimse bilmiyor onu herkesin çağırdığı gibi çağır... | Open Subtitles | لا أحد يعرفها بهذا الأسم ناديها باسمها المتداول |
Uykusunda bile, kızın ismini nasıl sayıklıyor, görmedin mi? | Open Subtitles | ألم ترى كيف كان يصرخ باسمها حتى في نومه؟ |
Bana gerçek ismini söyledi. Avukat olduğunu da söyledi. | Open Subtitles | لقد أخبرتني باسمها الحقيقي , وأخبرتني أنّها محامية |
Olanlardan sonra artık ona ilk adıyla hitap edebilirim. | Open Subtitles | أعتقد أني منذ الآن فأنا مُخول بمخاطبتها باسمها الأول |
Uh, kapıyı kırarız, güvenlik gelir, ve adı dosyalara geçer. | Open Subtitles | إن كسرنا الباب، سيظهر رجال الأمن ومن ثم يحرر ملف باسمها |
Çocuğuna ismiyle hitap ediyor ve hayatındaki rolünü söylerken kısa ve direkt bir ifade kullanıyor. | TED | التصريح قصير ومباشر، دعوة الطفلة باسمها وتقبل دوره في حياتها. |
Senfoni kuruluna Jenifer Welles Adına burs bağışı yapılmasını onaylamalarını istedim. | Open Subtitles | طلبت من فريق العزف الموافقة على طلب منحة باسمها |
Ve bu adam vergi kaçırmak için onun üzerine iki otel geçirdi. | Open Subtitles | وهذا الرجل، تكفل بدفع الضرائب المسجلة بالفندقين باسمها . . |
Adına kayıtlı gözüken kadın içeri giremez. | Open Subtitles | المرأة المُسجلة باسمها السيارة لا يمكن سجنها |