"باسمها" - Traduction Arabe en Turc

• adını
• ismini
• adıyla
• adı
• ismiyle
• Adına
• onun üzerine
• kayıtlı

Onun resminin olmadığı bir paket sigara yok. Öldükten sonra onun adını bir sabuna verecekler.
لا يمكنك أن تشتري علية من السجائر دون أن تجد صورتها في داخلها , حتى أنه هناك صابون باسمها

Aman allahım, eğer kız bu kadar tehlikeli ise... okula bir kaleş le gelmeden adını ver bana.
يا الهى , اذا كانت بهذه الخطوره فأخبرنى باسمها قبل أن تتحول الى سفاح

Korkarım pencereler kilitli. adını seslenirim.
أخشى من ان النافذة مقفلة أنا سأصيح باسمها

Belki de bana onun ismini hatırlatma nezaketini gösterirsin.
أعتقدُ أنك ستكون بغاية اللباقة وتذكرني باسمها

Ona asla ilk adıyla hitap etmeye cüret etmezlerdi çünkü bu büyük saygısızlık olurdu.
لن يتجرؤوا أبدا على مناداتها باسمها الأول، لأن هذا سيكون قلة احترام.

Eğer onun adını bir daha ağızına alırsan, inan bana senin derini yüzerim!
إذا جرؤت على التفوه باسمها مرة أخرى سأجلدك جلدا, صدقني

Ingrid kendine geldi ama her soruya adını ve sosyal güvenlik numarasını söyleyerek yanıt veriyor.
انغريد لم تعد مشلولة ولكنها تجيب على اي سؤال باسمها و رقم ضمانها الاجتماعي

Zaman yolculuğundan ve bir kızı, ölümcül bir virüsten kurtarmaktan söz ediyordun ve sonra birden adını haykırmaya başladın.
كنت تخبرني عن السفر عبر الزمن و كيف أنك كنت تريد , انقاذ فتاة من فيروس مميت ثم بدأت تصرخ باسمها

Onu tanıyor olmalıyım, yoksa bana adını söylerdin.
يتوجب عليّ معرفة من هي أو سيتوجب عليك إخباري باسمها

Çünkü böyle şeyler için zamanı var ve adını söylemek hoşuma gidiyor.
لأنّ لديها وقتاً لهذه الأشياء وأنا أحبّ النطق باسمها

Ya da hayatının özel bir anlamı olduğunu onun adını bir parka ya da caddeye verdiklerini ya da Yüksek Mahkeme'nin onun sayesinde kanunu değiştirdiğini söylemek isterdim.
أو حتى بأن حياتها كان لديها معنىً خاص ما كأن سموا باسمها مثلاً حديقةً أو شارع أو أن المحكمة العليا غيّرت قانون بسببها

Arkadaşımı ararım, adını öğrenir. Ben de beni buradan çıkaracak mektubu alırım.
لقد حصلتُ على لوحة سيّارتها سأتّصل بصديقي فيأتي هو باسمها

Saklamaya çalıştığı bir ilişkisi vardı... ve siz, onun adını söylemişken, beraber yaşamayı düşünüyordunuz.
لقد كانت في علاقة وكانت تحاول إخفائها وانت بالنتويه باسمها

adını söyleyebilir misiniz acaba? Bize söylemediler de.
هل تمانع باخبارنا باسمها اكتشفنا اننا لا نعلمه ؟

Bu ismini hiç kimse bilmiyor onu herkesin çağırdığı gibi çağır...
لا أحد يعرفها بهذا الأسم ناديها باسمها المتداول

Uykusunda bile, kızın ismini nasıl sayıklıyor, görmedin mi?
ألم ترى كيف كان يصرخ باسمها حتى في نومه؟

Bana gerçek ismini söyledi. Avukat olduğunu da söyledi.
لقد أخبرتني باسمها الحقيقي , وأخبرتني أنّها محامية

Olanlardan sonra artık ona ilk adıyla hitap edebilirim.
أعتقد أني منذ الآن فأنا مُخول بمخاطبتها باسمها الأول

Uh, kapıyı kırarız, güvenlik gelir, ve adı dosyalara geçer.
إن كسرنا الباب، سيظهر رجال الأمن ومن ثم يحرر ملف باسمها

Çocuğuna ismiyle hitap ediyor ve hayatındaki rolünü söylerken kısa ve direkt bir ifade kullanıyor.
التصريح قصير ومباشر، دعوة الطفلة باسمها وتقبل دوره في حياتها.

Senfoni kuruluna Jenifer Welles Adına burs bağışı yapılmasını onaylamalarını istedim.
طلبت من فريق العزف الموافقة على طلب منحة باسمها

Ve bu adam vergi kaçırmak için onun üzerine iki otel geçirdi.
وهذا الرجل، تكفل بدفع الضرائب المسجلة بالفندقين باسمها . .

Adına kayıtlı gözüken kadın içeri giremez.
المرأة المُسجلة باسمها السيارة لا يمكن سجنها