Koç P'nin diyetinde 500 var. Hangisi daha iyi bir örnek? | Open Subtitles | حمية المدربة بافليك 500 سعرة حرارية أيهم أفضل كمثال أعلي ؟ |
Babam, Koç P ile birlikte jimnastik salonunun ortağı. | Open Subtitles | أبي يتشارك بالملك الصالة الرياضية مع المدرب بافليك. |
Evet, neyse, Koç P'ye Maggie ile ilgili yardımcı oluyorum. | Open Subtitles | على أية حال أنا أساعد المدرب بافليك مع ماغي. |
- Pavlik, savun kendini! Ne de olsa o senin tornetin. | Open Subtitles | (بافليك), دافع عن نفسك بعد كل شيء, هذا السكوتر هو لك |
Koç Eleyna Pavleck dün akşam ölü bulundu. İntihar olduğu kesinleşti. | Open Subtitles | المدرب إلينا بافليك وجدت ليلة امس ميتة في بعد محاولة انتحار. |
Adım Goran Pavlek. | Open Subtitles | اسمي جوران بافليك |
Başka bir plan gerekmiyor. Sen ve Koç P dinlemiyorsunuz. Ben iyileştim. | Open Subtitles | لا أحتاج لخطط آخرى أنت و المدربة بافليك لا تفهمون ، لقد تشافيت. |
Hope, Koç P ile ilgili söylediklerini duydun mu? | Open Subtitles | هوب ، هل سمعتِ ما قالوا عن المدربة بافليك ؟ |
Koç P'nin seni ne kadar sevdiğini ve sana bu şansı vermek istediğini görmüyor musun? | Open Subtitles | ألا تستطيعين أن ترين أن المدربة بافليك تحبك كثيراً ؟ أنها أرادت لكِ آن تحصلي على هذه الفرصة ؟ |
Annem çalıştığı için, Koç P beni hep arabasıyla alırdı. | Open Subtitles | المدربة بافليك اعتادت دائماً على اصطحابي لأن أمي تعمل طوال الوقت. |
Bu küçük bir şey ama, babam Koç P'ye Maggie'nin odaklanabilmesi için antrenmanlarını ona özel tutacağımıza söz verdi. | Open Subtitles | حسناً ، أعرفه أنه أمر بسيط لكن والدي وعد المدربة بافليك بأن نبقي جلسات تدريبات ماغي بعزلة حتى تستطيع أن تركّز. |
Biliyorsun, Koç P salonda iyi çalıştığımda beni buraya getirirdi. | Open Subtitles | المدربة بافليك كانت تصطحبي هنا عندما أؤدي بشكل ممتاز في الصالة الرياضية. |
Böylece babam gitti ve Koç P'ye beni geri alması için yalvardı. | Open Subtitles | لذا أبي ذهب و توسل للمدربة بافليك حتى تدعني أعود |
Bence Koç P seninle çok gurur duyardı. | Open Subtitles | اعتقد بأن المدربة بافليك ستكون فخورة بك جداً. |
Yani, Koç P'nin zulalanmış parası falan yok muydu? | Open Subtitles | إذا المدرب بافليك لم تمتلك أي مال ، حتى لو مخبىء في مكان ما ؟ |
Ben, Koç P'nin beş parasız olduğunu söyledi! | Open Subtitles | بين قال لي للتو بأن المدربة بافليك مفلسة تماماً. |
Pavlik seni sorup duruyor. Uçak yapmasına yardım edecektin, söz vermiştin. | Open Subtitles | (بافليك) سأل عنك, لقد قال بأنك وعدته لتساعده على بناء طائرة |
- Bu durumu Pavlik'e her seferinde nasıl açıklayabilirim? Bu normal. | Open Subtitles | كيف ينبغي أن أشرح هذا ل(بافليك) في كل وقت؟ |
Pavlik teyzesine gitti Biz de bu fırsatı değerlendirmeliyiz. | Open Subtitles | (بافليك) عند عمته لذلك يجب أن نستغل هذه الفرصة |
Koç Pavleck'e göre takımın en çalışkanı o. | Open Subtitles | المدرب بافليك يقول هي أكثر عضو التزاماً و عملاً في الفريق. |
Eski koçun Pavleck ile beraber her zaman buraya gelir. | Open Subtitles | هي تأتي هنا طوال الوقت مع مدربك القديم بافليك. |
Ah Mr. Pavlek... | Open Subtitles | السيد بافليك |