ويكيبيديا

    "بالأرض" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • Dünya
        
    • yere
        
    • toprak
        
    • dünyaya
        
    • yerde
        
    • toprağı
        
    • yerle
        
    • zemine
        
    • toprakla
        
    • dünyayla
        
    • yeryüzüne
        
    • toprağa
        
    Evrende bulunan Dünya benzeri gezegenlerin ortak yönleri ne olabilir? Open Subtitles ما مدى احتمالية وجود كواكب شبيهة بالأرض في الكون ؟
    Evet, ama unuttuysan Dünya'yı tuşlamamızın anahtarı hâlâ onların elinde. Open Subtitles لا، لكن في حالة نسيتي مازال بحوزتهم المفتاح للإتصال بالأرض
    Ama koru körüne atlayıp her şeyin iyi olacağını düşünenen çok iyimser bir penguenseniz, yere vardığınızda kendinizi param parça görebilirsiniz. TED لكن لو كنت بطريقاً شديد التفاؤل يقفز فقط وعيناه مغمضتان على أمل الأفضل، فقد تجد نفسك في ورطة عندما تصطدم بالأرض.
    Eskiden, yere çakılan bir uzay gemisinden hayatta kalan tek bebek olduğumu düşünürdüm. Open Subtitles لقد أعتدت منذ الطفولة أن أتصور نفسى ناجية من سفينة فضاء ارتطمت بالأرض
    toprak altüst edilmiş bu yüzden korkarım ki daha kesin sonuça ulaşamadım. Open Subtitles تم العبث بالأرض لذا أخشى أنه لا يمكنني أن أكون أكثر دقة
    dünyaya olduğu gibi yağmur Titan'da da oyuklar, nehirler ve çağlayanlar oluşturabilir Kanyonlar oluşturabilir, büyük havzalarda ve kraterlerde birikebilir. TED و يفعل به ما يفعله المطر بالأرض, يحفر أخاديد, يكون أنهاراً و شلالات. قد تكوِن جداول, أو تتجمع في أحواض كبيرة و فوهات.
    Birkaç gün daha oyalansan yerde sudan çıkmış sazan gibi kıvranırmışsın. Open Subtitles لو تأخرتي عددة أيام أخرى يمكن يتخبط جسمك بالأرض مثل : سمك الشبوط.
    Komuta gemisini yendikten sonra uzaylılar Dünya'yı tuşlamamıza yardım edecekler. Open Subtitles عندما نتغلب على السفينة الآمرة المخلوقات ستساعدنا على الإتصال بالأرض
    ...bu cihaz patladığında olay ufkundaki gediği bu yönden kapatıp Dünya 2 ile olan bağlantısını sonsuza dek kesecek. Open Subtitles فحين ينفجر هذا الجهاز فسيسبب إنهيار أفق الحدث على هذا الجانب من الخرق غالقًا كل اتصال بالأرض اثنين نهائيًا
    Çünkü aslında, oradaki bütün asteroidlerin Dünya'ya çarpıp çarpmayacağını ya da ne zaman çarpabileceğini anlayabiliriz ve zaten onlar da bunun TED لأنه بإمكاننا بالفعل معرفة جميع المذنبات التي في الفضاء ، وعما إذا كانت ستصطدم بالأرض ، ومتى.
    Önümüzdeki 10 yıl içinde, bir başka yıldızın yakınındaki bir Dünya'yı fotoğraflayıp, orada hayat olup olmadığını ortaya çıkarabilecek bir teleskop icat etmemizi istiyorum. TED أريد، في العقد القادم أن نبني تيليسكوبا يكون قادرًا على تصوير كوكب شمسي شبيه بالأرض ويستنتج ما إذا كان هناك حياة عليه.
    Bir başka yıldızın etrafındaki Dünya benzeri bir gezegenin böyle bir fotoğrafını çekmek istiyorum. TED أريد أن ألتقط ذلك لكوكب شمسي شبيه بالأرض.
    Unutmayın, yere temas ettiğinizde şoku azaltmak için dizlerinizi iyice kırın ve yuvarlanın. Open Subtitles لا تنسوا أن تحنوا ركبكم عندما ترتطمون بالأرض لتخففوا أثر الأصطدام ثم تنقلبون
    yere bir damla sümük düşerse, polisler binanın her tarafını doldurur. Open Subtitles أنت تنقر مخاطاً, ثم يصطدم بالأرض وستكون الشرطة في كل مكان
    Ancak daha büyük bir cisim, atmosferimizi geçerek yere çarpabilir. Open Subtitles ولكن جسم أكبر يمكنه عبور غلافنا الجوي وبالفعل يصطدم بالأرض
    Bitkin olduğunu biliyorum ama eve gelip olanları gördüğümde ben de yere kapaklanabilirdim. Open Subtitles أعلم أنك منهك، لكن كنت سأشعر بالأرض تدور كذلك عندما عدت ورأيت ذلك.
    toprak ve mülkiyeti hakkında çok ilginç bir makale yazmış. Open Subtitles لقد كتب أشياء مثيرة جدا تتعلق بالأرض و الملكية
    Dünyayı mahvetmiş olan geri kalanımızı Küçük Kardeşler diyerek reddediyorlar. dünyaya yaptığımız bu şeyleri neden yaptığımızı anlayamıyorlar. TED ويطردون ما تبقى منا لأننا دمرنا العالم كأخوة أصغر سناً. لايمكنهم فهم لماذا نفعل ما نفعله بالأرض
    yerde delik açma konusunda nutuk atmaktan daha iyiyimdir bu yüzden bu günlük konuşma faslını geçip sade bir tören yapalım. Open Subtitles أبرع بحفر الحفر بالأرض أكثر من إلقاء الخطب لذا فلننسَ أمر الخطب لهذا المساء ولنجعلها مباركة بسيطة
    Konuşuyorduk ve hissettim... toprağı hissettim. Open Subtitles لقد كنّا نتحدث , لقد شعرت لقد شعرت بالأرض
    Görüş ayrılığının ilk işareti olarak yerle bir edildiler, yanıp kül oldular. Open Subtitles هُدمت ، و احترقت إلى أن تساوت بالأرض في أول بادرة للتمرّد
    Soğuktan zemine yapışmıştı gözkapağı açık şekilde donmuş, gözler sana bakıyordu. Open Subtitles ملتصقة بالأرض بسبب البرد، و جفون الأعين المتجمدة مفتوحة تحدق بنا.
    Bunu anlamak bizim için zor ama kırsal babushkaların tüm evreni ev ve toprakla olan bağları ortada. TED ولذلك فمن الصعب علينا أن نفهم، أما الوطن هو الكون بأكمله بالنسبة للجدة الريفية، واتصالها بالأرض محسوس.
    dünyayla irtibata geçerek bir sonraki adımımızın ne olduğunu öğrenmen gerek. Open Subtitles أنت بحاجة إلى الاتصال بالأرض ومعرفة ما هو مسار العمل المقبل ينبغي أن يكون
    Ancak bunların, büyük zararlar vermesi için mutlaka yeryüzüne çarpması gerekmiyor. TED لقد إتضح أن هذه الأجرام ليست بحاجة إلى الإصطدام بالأرض لتسبب الكثير من الضرر.
    Helen'ı yüce Tanrı'ya teslim ediyoruz ve bedenini toprağa bırakıyoruz. Open Subtitles نوصّي بالله العظيم أختنا، هيلين. نحن نتعهد جسمها بالأرض.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد