Bu gece duyuruyu yap ve gelemediğim için özür dile. | Open Subtitles | حسنا، أصغِ، قم بالإعلان الليلة و إعتذر عنّي لعدم قدومي |
duyuruyu kutlamalarda yapmayı düşünüyordum ama beni mecbur bıraktın. | Open Subtitles | كنت أود القيام بالإعلان في الاحتفال لكنك تجبرني على قوله الآن |
Hayır. Karım bana yardım etti. O da reklam işinde. | Open Subtitles | بالحقيقة لا , زوجتي ساعدتني بأحد المرات تعمل بالإعلان أيضاً |
O reklam için "Zıpla" şarkısını bensiz yaptınız değil mi? | Open Subtitles | أنتم فعلتم تلك القفزة بالإعلان التجاري من غيري |
-Böyle anons etmeycekler. | Open Subtitles | هيا نكتشف متى سيقوموا بالإعلان عن هذا |
Bölgesel çalışıyor.Ama söylentiye göre bir çorap reklamı çıkacakmış televizyonda | Open Subtitles | هو محلي غالباً، لَكنَّه قام بالإعلان عن جوربِ كبير |
Halka açıklama yapılana kadar David devre dışı kalacak. | Open Subtitles | ديفيد محجوز إلى أن نقوم بالإعلان عن الهجمات العسكرية |
Ve umarım bu akşam yapacağım büyük duyuru hoşunuza gidecek. | Open Subtitles | وآمل أن تستمتعوا جميعاً بالإعلان الهام للغاية الذي سأعلنه الليلة. |
Normalde bir ürünün reklamını yaptığınızda, müşterinin reklamınızı işemek için tuvalete götürmesini pek de istemezsiniz, | TED | عادة، عندما تقوم بالإعلان عن شيء ما، أنت حقا لا تريد المستهلك أن يأخذ إعلانك إلى الحمام ليتبول عليه. |
Anonsları tam şuradan yapmalarını istedim. | Open Subtitles | انه فقط عندي هنا يقوم بالإعلان من ها هناك! |
duyuruyu kutlamalarda yapmayı düşünüyordum ama beni mecbur bıraktın. | Open Subtitles | كنت أود القيام بالإعلان في الاحتفال لكنك تجبرني على قوله الآن |
Tamam, içeri girince duyuruyu ben yapacağım. | Open Subtitles | الآن عندما ندخل إلى هناك أنا سوف أقوم بالإعلان أتفقنا؟ |
duyuruyu yaptıklarında, herkes alkışlamaya başladı. | Open Subtitles | ثم قاموا بالإعلان وبدأ الجميع بالإحتفال |
duyuruyu BM'den birlikte yaparız. | Open Subtitles | سوف نقوم بالإعلان معاً من الأمم المتحدة |
Kızların reklam için ne düşündüğünü benim yöntemimle öğrenelim. | Open Subtitles | يجب أن نعرف بطريقتنا رأي الناس بالإعلان الذي قمت به |
İnsanlar neden bunu göremiyor... Bir saniye. "reklam" derken? | Open Subtitles | لما لا يرى الناس ذلك انتظر لحظة ما الذي يعنيه بالإعلان ؟ |
Ya çok uzun bir telefon görüşmesi yapıyorsun ya da umumi telefon kulübesine yasak bir reklam asıyorsun. | Open Subtitles | أنت هناك لـمدة 47 دقيقة إما لديك مكالمة طويلة جداً أو تقومين بالإعلان عن مواد غير مصرح بها من هاتف عمومي |
Uh, ışıklar yanıp sönüyor ve kaptan bir anons yapıyordu. | Open Subtitles | الأضواء تومض والكابتن يقوم بالإعلان |
Pekala, önemli olan tek şey reklamı sevmiş olmaları. | Open Subtitles | حسناً , الشيء المهم الوحيد انهم اعجبوا بالإعلان. |
açıklama onlara şok yaşatmamalı. | Open Subtitles | لا نريدهم أن يُصدموا بالإعلان. تم يا سيدتي. |
Beyaz Saray'ın, birkaç gün içinde duyuru yapması gerekiyor. | Open Subtitles | متى سيكون الأمر رسمي؟ البيت الأبيض سيقوم بالإعلان خلال أيام |
Yaptığımız muhteşem işlerin reklamını nasıl yapalım? | Open Subtitles | كيف نقوم بالإعلان عن الأشياء المُذهلة التي نقوم بها ؟ |
Anonsları o yapıyor. | Open Subtitles | هي تقوم بالإعلان الداخلي هنا. |
6 saat içinde yanıt vermezse ilan edin. | Open Subtitles | وإن لم يستجب خلال 6 ساعات فقومي بالإعلان |