| Eninde sonunda öğreneceğim ama beni tam olarak neden görmek istediniz? | Open Subtitles | أعتقد أني سأكتشف عاجلاً أم آجلاً لكن لماذا بالتحديد أردت مقابلتي؟ |
| Eninde sonunda öğreneceğim ama beni tam olarak neden görmek istediniz? | Open Subtitles | أعتقد أني سأكتشف عاجلاً أم آجلاً لكن لماذا بالتحديد أردت مقابلتي؟ |
| Belki bana burada tam olarak neler olduğunu söylemek istersiniz. | Open Subtitles | ربما يمكنك أن تخبرنى ما الذى ..يحدث هنا بالتحديد, و |
| Bu araştırma 80'lerde özellikle Berkeley'deki bir grup tarafından, Judith Klinman, yürütülmüştür. | TED | هذا بحث تم إجراؤه في الثمانينات، بالتحديد بواسطة فريق من مدينة بيركيلي. |
| Bu bakış açısı özellikle de hastalık yapan organizmaların zararlılıklarındaki inanılmaz çeşitliliği düşünecek olursak en akla yakın olanı. | TED | و بالتحديد التأمل فى الفكرة الأساسية و التى فى إعتقادى تفسر التنوع الهائل فى مدى ضرر الكائنات المسببة للمرض. |
| Bana o şeyin ne olduğunu, kimden ve nereden aldığını Kesinlikle söyliyeceksin. | Open Subtitles | سوف تخبرني بالتحديد ما هي ومن أين تشتريه لأنه ليس هناك سبيل |
| Demek istediğim, yapmak istediğin özel bir şey var mı burada ya da ilgilendiğin bir gazetecilik alanı var mı? | Open Subtitles | ما أعنيه هو, إن كان أي شيء بالتحديد تود فعله هنا أو في أي مجال محدد تهتم به في الصحافة؟ |
| Planlarınızı tam olarak biliyorum ve buna bir son vermek için burdayım. | Open Subtitles | انا اعلم بالتحديد ما تخطط له و انا هنا لوضع حد له |
| Tam tahmin ettiğim gibi ve tam olarak oğlumun bu düşünceyle büyümesini istemem. | Open Subtitles | بالتحديد. وهذا هو الموقف الذي لا أريد أن ينضج ابني وهو في ذهنه |
| Şimdi, siz ufaklıkların başkalarıyla oyun oynamadığını biliyorum ama sizden tam olarak yedi dakika daha beraber takılmanızı istiyorum. | Open Subtitles | أعرف الآن بأنكم أيها الأطفال لا تلعبون جيداً مع الآخرين ولكني أريدكم أن تتماسكوا لمدة سبع دقائق إضافية بالتحديد |
| Diğerlerine göz atmak için tam olarak ne zaman vaktin oldu? | Open Subtitles | متى بالتحديد سنحت لكِ تلك اللحظة لكي تنظري حولكِ على الأخرين؟ |
| Dur, dur. Yavaş ol biraz. Hikâye tam olarak nedir? | Open Subtitles | لا، لا، انتظر، انتظر، تمهل ما هي القصة بالتحديد ؟ |
| Hiçbir zaman bunu tam olarak anlayamadım. Ama öldüğüne inanabilirim. | Open Subtitles | لم أكّن بالتحديد قادر على فهمه لا أصدق أنه توفى. |
| Anlattığım şeyin ne olduğunu tam olarak biliyormuşsunuz gibi bakıyorsunuz. | Open Subtitles | لديكم النظرة على وجهكم كأنكم تعرفون بالتحديد ما أتحدث عنه |
| Bu oldukça tartışmasız bir açıklama olmalı, özellikle bu dinleyici kitlesi için. | TED | لا بد أنه تصريح لا خلاف عليه تمامًا، بالتحديد أمام هذا الحضور. |
| Ve aynı zamanda, özellikle Ruanda'da bu ticaret yerli parekende sanayiye çökertti. | TED | وفي نفس الوقت، بالتحديد في رواندا، فانها دمرت قطاع تجارة التجزئة المحلي. |
| özellikle bir tanesi çok iyi. İlk günlerinde ona yardım etmiştim. | Open Subtitles | واحد بالتحديد هو الذى أفكر فيه كنت أساعده فى أيامه الأولى |
| Bazı doktorların iddialarına göre kanser tedavisinde işe yarıyormuş, özellikle de lösemide. | Open Subtitles | يدّعي بعضُ الأطباء أنهُم استخدموا هذه العُشبَة لعِلاج السرطان، سرطان الدَم بالتحديد |
| Çin, Rusya ve bir çok ülke sanal saldırı yeteneklerini arttırmaya çalışıyor Kesinlikle yaptıkları şey bu. | TED | في الصين و روسيا و في العديد من الدول الأخرى و التي تشهد أعمال قرصنة على الانترنت، هذا ما يفعلوه بالتحديد. |
| Bu özel ambar, üsse giren çıkan her şeye depo olarak hizmet vermekte. | Open Subtitles | هذا بالتحديد الممخزن الذي خدم كمستودع لأي شيء يدخل أو يخرج من القاعدة |
| Babanın mirasını koruyacağıma dair söz verdim ve ben de Aynen bunu yaptım. | Open Subtitles | تعهدت بحماية وصية والدك وذلك ما فعلته بالتحديد. |
| Ancak şu anda bulunduğu yer hakkında kesin bir ipucuna sahip değiliz. | Open Subtitles | لكننا حتى الآن لم نعثر على أي أثر على مكان تواجده بالتحديد. |
| İşte tam da bu tür cahilliğe karşı mücadele etmeliyiz. Oturun çocuklar. | Open Subtitles | هذا بالتحديد هو نوع الجهل الذي يجدر بنا مكافحته، اجلسوا يا أطفال |
| Brendan O'Byrne bilhassa yakın bir arkadaşımdı. | TED | كنت مقرب بالتحديد إلى شخص يدعى بريندان أوبارني. |
| Ve ancak şimdi, nerede olduğumu anlamaya başlıyorum, ve aslında burayı seviyorum." | TED | والان فحسب .. كما يقول .. بدأ يستوعب أين هو بالتحديد وقد أُعجب بهذا |