ويكيبيديا

    "بالتحديد" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • tam olarak
        
    • özellikle
        
    • Kesinlikle
        
    • özel
        
    • Aynen
        
    • kesin
        
    • Özellikle de
        
    • tam da
        
    • bilhassa
        
    • aslında
        
    Eninde sonunda öğreneceğim ama beni tam olarak neden görmek istediniz? Open Subtitles أعتقد أني سأكتشف عاجلاً أم آجلاً لكن لماذا بالتحديد أردت مقابلتي؟
    Eninde sonunda öğreneceğim ama beni tam olarak neden görmek istediniz? Open Subtitles أعتقد أني سأكتشف عاجلاً أم آجلاً لكن لماذا بالتحديد أردت مقابلتي؟
    Belki bana burada tam olarak neler olduğunu söylemek istersiniz. Open Subtitles ربما يمكنك أن تخبرنى ما الذى ..يحدث هنا بالتحديد, و
    Bu araştırma 80'lerde özellikle Berkeley'deki bir grup tarafından, Judith Klinman, yürütülmüştür. TED هذا بحث تم إجراؤه في الثمانينات، بالتحديد بواسطة فريق من مدينة بيركيلي.
    Bu bakış açısı özellikle de hastalık yapan organizmaların zararlılıklarındaki inanılmaz çeşitliliği düşünecek olursak en akla yakın olanı. TED و بالتحديد التأمل فى الفكرة الأساسية و التى فى إعتقادى تفسر التنوع الهائل فى مدى ضرر الكائنات المسببة للمرض.
    Bana o şeyin ne olduğunu, kimden ve nereden aldığını Kesinlikle söyliyeceksin. Open Subtitles سوف تخبرني بالتحديد ما هي ومن أين تشتريه لأنه ليس هناك سبيل
    Demek istediğim, yapmak istediğin özel bir şey var mı burada ya da ilgilendiğin bir gazetecilik alanı var mı? Open Subtitles ما أعنيه هو, إن كان أي شيء بالتحديد تود فعله هنا أو في أي مجال محدد تهتم به في الصحافة؟
    Planlarınızı tam olarak biliyorum ve buna bir son vermek için burdayım. Open Subtitles انا اعلم بالتحديد ما تخطط له و انا هنا لوضع حد له
    Tam tahmin ettiğim gibi ve tam olarak oğlumun bu düşünceyle büyümesini istemem. Open Subtitles بالتحديد. وهذا هو الموقف الذي لا أريد أن ينضج ابني وهو في ذهنه
    Şimdi, siz ufaklıkların başkalarıyla oyun oynamadığını biliyorum ama sizden tam olarak yedi dakika daha beraber takılmanızı istiyorum. Open Subtitles أعرف الآن بأنكم أيها الأطفال لا تلعبون جيداً مع الآخرين ولكني أريدكم أن تتماسكوا لمدة سبع دقائق إضافية بالتحديد
    Diğerlerine göz atmak için tam olarak ne zaman vaktin oldu? Open Subtitles متى بالتحديد سنحت لكِ تلك اللحظة لكي تنظري حولكِ على الأخرين؟
    Dur, dur. Yavaş ol biraz. Hikâye tam olarak nedir? Open Subtitles لا، لا، انتظر، انتظر، تمهل ما هي القصة بالتحديد ؟
    Hiçbir zaman bunu tam olarak anlayamadım. Ama öldüğüne inanabilirim. Open Subtitles لم أكّن بالتحديد قادر على فهمه لا أصدق أنه توفى.
    Anlattığım şeyin ne olduğunu tam olarak biliyormuşsunuz gibi bakıyorsunuz. Open Subtitles لديكم النظرة على وجهكم كأنكم تعرفون بالتحديد ما أتحدث عنه
    Bu oldukça tartışmasız bir açıklama olmalı, özellikle bu dinleyici kitlesi için. TED لا بد أنه تصريح لا خلاف عليه تمامًا، بالتحديد أمام هذا الحضور.
    Ve aynı zamanda, özellikle Ruanda'da bu ticaret yerli parekende sanayiye çökertti. TED وفي نفس الوقت، بالتحديد في رواندا، فانها دمرت قطاع تجارة التجزئة المحلي.
    özellikle bir tanesi çok iyi. İlk günlerinde ona yardım etmiştim. Open Subtitles واحد بالتحديد هو الذى أفكر فيه كنت أساعده فى أيامه الأولى
    Bazı doktorların iddialarına göre kanser tedavisinde işe yarıyormuş, özellikle de lösemide. Open Subtitles يدّعي بعضُ الأطباء أنهُم استخدموا هذه العُشبَة لعِلاج السرطان، سرطان الدَم بالتحديد
    Çin, Rusya ve bir çok ülke sanal saldırı yeteneklerini arttırmaya çalışıyor Kesinlikle yaptıkları şey bu. TED في الصين و روسيا و في العديد من الدول الأخرى و التي تشهد أعمال قرصنة على الانترنت، هذا ما يفعلوه بالتحديد.
    Bu özel ambar, üsse giren çıkan her şeye depo olarak hizmet vermekte. Open Subtitles هذا بالتحديد الممخزن الذي خدم كمستودع لأي شيء يدخل أو يخرج من القاعدة
    Babanın mirasını koruyacağıma dair söz verdim ve ben de Aynen bunu yaptım. Open Subtitles تعهدت بحماية وصية والدك وذلك ما فعلته بالتحديد.
    Ancak şu anda bulunduğu yer hakkında kesin bir ipucuna sahip değiliz. Open Subtitles لكننا حتى الآن لم نعثر على أي أثر على مكان تواجده بالتحديد.
    İşte tam da bu tür cahilliğe karşı mücadele etmeliyiz. Oturun çocuklar. Open Subtitles هذا بالتحديد هو نوع الجهل الذي يجدر بنا مكافحته، اجلسوا يا أطفال
    Brendan O'Byrne bilhassa yakın bir arkadaşımdı. TED كنت مقرب بالتحديد إلى شخص يدعى بريندان أوبارني.
    Ve ancak şimdi, nerede olduğumu anlamaya başlıyorum, ve aslında burayı seviyorum." TED والان فحسب .. كما يقول .. بدأ يستوعب أين هو بالتحديد وقد أُعجب بهذا

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد