Donanma bir şey öğrenene kadar treni hareket ettirme riskine giremez. | Open Subtitles | البحرية لا يمكن ان تخاطر بالتحرك حتى يكتشفوا ما حدث لها |
Bu iki dünya, biraz daha birbirine yakın hareket etmeye başladı. | Open Subtitles | بدأ هذين العالمين بالتحرك أكثر بقرب بعضهما ، والسبب في ذلك |
Eğer şu şekilde hareket edersem, farklı hareket seçeneklerine kıyasla daha az bir çeşitliliğe ulaşırım. | TED | إذا قُمْتُ بالتحرك بهذه الطريقة الخاصة، سأنتهي مع أصغر تغيّر عبر العديد من الحركات. |
Fakat Yürümeye Devam edersen daha iyi bir yere ulaşırsın. | Open Subtitles | لكن إذا استمررت بالتحرك ستصل إلى مكان أفضل |
Yürümeye Devam et. Arabaya gidiyor. | Open Subtitles | فقط استمر بالتحرك إنه يمشي باتجاه السيارة |
20 dakika içinde Harekete geçeceğim ama şimdiden paniklemeye başlayabilirsiniz. | Open Subtitles | سأبدأ بالتحرك خلال 20 دقيقة لكن بإمكانكم الشعور بالذعر الآن |
Hayır, koşmanıza gerek yok. Sadece Devam edin. Yavaş olun, dikkat edin. | Open Subtitles | لا ، لا يتوجب عليكم الركض فقط استمروا بالتحرك ، ببطء احترسوا |
Bunun sizin için zor olduğunu biliyorum ama yola çıkmalıyız. | Open Subtitles | اعلم ان هذا صعب عليك,ولكننا يجب ان نبادر بالتحرك |
Top Rezero'nun herhangi bir yöne doğru ve aynı zamanda kendi ekseni etrafında hareket etmesini sağlayan üç özel tekerlek tarafından sürülüyor. | TED | الكرة مدفوعة بثلاثة عجلات خاصة تسمح لريزيرو بالتحرك في أي اتجاه وكذلك بالتحرك حول محوره الخاص في نفس الوقت. |
Gerçekten bir robotun çok dinamik bir şekilde hareket etmesini tam da bu dengesizlik sağlıyor. | TED | فعدم الاستقرار بالفعل هو ما يسمح للروبوت بالتحرك بشكل حيوي للغاية. |
Yani bir cisim onu değiştiren bir şey olmadığı sürece hareket etmeye veya aynı yerde durmaya Devam edecektir. | TED | لذلك، يستمر الجسم بالتحرك أو البقاء في نفس المكان ما لم يؤثر عليه شيئًا |
Bu karşıtlığı incelemek için, ben sabit dururken hareket edip Tom'a lazer tutarsam ne olacak inceleyelim. | TED | لاستكشاف هذا التناقض، لنشاهد ماذا يحصل إذا بدأت بالتحرك بينما أقف وأسلط الليزر على توم. |
Bir şekilde hareket etmeye Devam etse bile zaman geçtikçe mıknatısın gücü azalacak ve nihayetinde duracaktır. | TED | وحتى لو استمرت بالتحرك بطريقة ما، فستتحلل قوة المغناطيس مع الوقت، وسيتوقف في النهاية عن العمل. |
Herbiri tuhaf bir paten kayma seklinde yuruyuz sekli gosterdi kopru hareket etmeye basladiginda adapte olduklari. | TED | لقد إتبع كلهم هذا النوع من التزلج في المشي عندما بدأ الجسر بالتحرك. |
Sanırım güvendeyiz. Yürümeye Devam etmeliyiz.. | Open Subtitles | اظن اننا بأمان ينبغي علينا الإستمرار بالتحرك |
Gözleri anlamsızca bakar ve yavaşça ileri doğru Yürümeye başlardı. | Open Subtitles | تفقد عيناه ضوأهما ويبدأ بالتحرك ببطء شديد |
Kafanı kaldırma ve ne olursa olsun Yürümeye Devam et. | Open Subtitles | إبقى منخفضاً , ومهما يحدث , استمر بالتحرك |
Kabila Kongoyu liberalleştirmek için Harekete geçtiğinde Mobutu askerleri yer değistirmeye ve geri çekilmeye başladılar | TED | عندما بدأ كابيلا بحركات التحرر في الكونغو بدأت جيوش موبوتو بالتحرك |
Haydi biraz yürüyelim, bakalım kim takip edecek? Kötü adamların hamle yapmaları için uğraşıyorum. | Open Subtitles | اريد ان ابدا بالتحرك لأرى كيف سيتصرف الاشخاص السيئين |
Tag Timi ilerliyor, ilerliyor. | Open Subtitles | نحن الفرقة نقوم بالتحرك نقوم بالتحرك توزعوا سنقوم بالإقتحام عند العد لثلاثة |
Belki 3 metre ötede bir mercanın tepesini görüyorlardı mercana doğru ilerlemeye başlıyorlardı. | TED | كانوا يرون الشعب أمامهم ربما على بعد عشر أقدام ويبدأون بالتحرك تجاه قمة الشعب |