ويكيبيديا

    "بالتفاؤل" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • iyimser
        
    • iyimserlik
        
    • Umutlu
        
    • Bardağın
        
    • iyimserim
        
    • iyimserlikle
        
    Tüm bunlar geleceğe iyimser bakmanızı sağlamaz da ne yapar? TED كيف يمكن أن لا يجعلك نشعر بالتفاؤل في المستقبل؟
    Çok ani oldu. Ama sanırım, ben de biraz fazla iyimser tanı koymuşum. Open Subtitles كان مفاجئ تماماً ، أخطأت بالتفاؤل فى التشخيص
    Birinci raundun sonunda tedbiri elden bırakmadan iyimser olmanı tavsiye ediyorum. Open Subtitles و في نهاية الدورة الأولى سأوصيكَ بالتفاؤل الحذر
    Böylece sona erdi. Sana ve geleceğine dair muazzam bir iyimserlik ve güven duygusuyla uyandım. Open Subtitles انتهت رؤياي واستيقظت مغموراً بشعور قوي بالتفاؤل والثقة
    Belki ben de geleceğe Umutlu ve iyimser şekilde bakmalıyım. Open Subtitles ربّما أنا أيضا يجدر بي النّظر للأمام نحو المستقبل بالتفاؤل و الأمل
    Bardağın dolu tarafını görün. Open Subtitles اشعروا بالتفاؤل.
    Hayat iyi ama. Uzun süredir ilk defa iyimserim. Open Subtitles ولكنّ الحياة طيّبة، أشعر بالتفاؤل لأوّل مرّة منذ فترة
    Önümüzdeki yıl için dizginlenemeyen bir iyimserlikle dolu bir gün. Open Subtitles اليوم المليء بالتفاؤل المُطلق للسنة القادمة
    Jürinin karar vermediği her gün biraz daha iyimser olmaya başladım. Open Subtitles كل يوم يمر و المحلفين مستمرين في التداول بدأت بالشعور بالتفاؤل أكثر فأكثر
    Doktorlar ameliyattan sonra oldukça iyimser konuştu. Open Subtitles الأطباء يشعرون بالتفاؤل بعد إجراء العملية
    Belki de evleneceği kişi parasız biri, ya da kendisi çok iyimser. Open Subtitles {\pos(200,220)} قد يكون الشاب الذي ستتزوّج منه بخيلاً أو أنها تتحلّى بالتفاؤل
    Ama iyimser olmayı seviyorum. Open Subtitles ليس بعد، لكنني أحب التحلّي بالتفاؤل
    Amerikan gençliği konusunda iyimser hislere sahibim. Open Subtitles أشعر بالتفاؤل حيال الشباب الأمريكي
    İkiniz de iyimser düşünüyorsunuz. Open Subtitles إذن , أنتما الأثنان تشعران بالتفاؤل
    Biraz daha iyimser olmaya çalışalım. Open Subtitles فلنحاول التحلي بالتفاؤل
    Ama kendimi iyimser hissediyorum ve biraz da korkmuş. Open Subtitles لكنني أشعر بالتفاؤل والخوف
    Ekibimizin bizi bulacağına inancım var, bilirsin işte, iyimserlik. Open Subtitles لديّ إيمان أنّ فريقنا سيعثر علينا، تحلّي بالتفاؤل فحسب.
    Onlar iyimserlik ile donanmış doğanın çocukları Open Subtitles الأطفال من الطبيعة مليئين بالتفاؤل
    Altı yıldır, inatla, bıkmadan usanmadan, medyadan gelen sorular ne olursa olsun, --daha da iyiye gittim-- ve deliller ne kadar aksini işaret etse de bu düzene iyimserlik aşıladım. TED و لست سنوات، كنت أحقن النظام بالتفاؤل بإصرار و بلا هوادة، مهما كانت الأسئلة من الصحافة -- و أصبحت أحسن أمام هؤلاء -- و مهما كانت الدلائل عكس ذلك.
    Muhtemelen geç saatlere kadar çalışmış. Olay yeri incelemenin, buradaki adli tıp incelemesinden Umutlu olduğunu sanmıyorum. Open Subtitles لا افترض أن الاتحاد الاجتماعي المسيحي يشعر بالتفاؤل حول الطب الشرعي هناك
    Bardağın dolu tarafına bakın. Open Subtitles لكن اشعروا بالتفاؤل.
    Ben hala iyimserim. Open Subtitles اشعر بالتفاؤل
    Bunu inatçı ve kararlı bir iyimserlikle karşılayalım. TED دعونا نواجهها بالتفاؤل والإرادة.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد