ويكيبيديا

    "بالحبس" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • gözaltında
        
    • hapse
        
    • hücreye
        
    • gözaltına
        
    • hayatı yaşıyor
        
    • hücrede
        
    • hapsinde
        
    Koruyucu gözaltında. Open Subtitles هذه معلومات مختصة بالحبس الوقائي
    Hayır iyi ama gözaltında . Open Subtitles -إنه بخير، إنه بالحبس
    Şu boyacı birkaç altın küpeyi rehin bırakmak istemiş. Karşılığında iki ruble istemiş. Tabii şüphelenmişler ve hapse tıkmışlar. Open Subtitles لأنه يؤدي إلى الحقيقة, لكن ما يغيظني أنهم يحترمون أخطاءهم التي يقعون فيها بالطبع, شك فيهما, ثم قرر أن يلقيهما بالحبس
    Ayrıca bir hademeden çaldığı şeylerle bomba yaptığı için de hücreye atılmış. Open Subtitles كما أنه زُجَّ بالحبس الفرديّ لتفخيخ قنبلة من أغراضٍ سرقها من البواب.
    Vahşi, şeytani cinayet şüphesi ile derebeylik kanunları çerçevesinde gözaltına alındılar. Open Subtitles سيتم وضعهم بالحبس تحت عهة القانون. بعد الشك بقيامهم بجريمةٍ وحشية.
    Hapis hayatı yaşıyor ama yetkinin onda olduğunu sanıyor. Open Subtitles إنهُ بالحبس ويظنّ نفسهُ المسؤول.
    hücrede 30 günün, bu kuşu sakinleştireceğini sanmıyorum, Müdür Bey. Open Subtitles لا أظن أن 30 يوما بالحبس المنفرد ستطفيء من نار ذلك الزُريق أيها المدير
    Parmaklıkların ardında olabilirdi ancak kesinlikle hücre hapsinde değildi. Open Subtitles هو قد يكون وراء القضبان لكنه لم يكن بالحبس الأنفرادي
    - Yani gözaltında olduğun zamanlarda. Open Subtitles -وطوال ذلك الوقت كنتَ بالحبس
    Önümde beni hapse atmak için yanıp tutuşan bir yargıç var. Open Subtitles لدي ذلك القاضي الذي يتأهب لأن يزج بي بالحبس
    Eğer beni hapse atmak isteyen takıntılı bir Albay olsaydı ben de gergin olurdum. Open Subtitles أتعلم ماذا، لو كانَ هناك كولونيل مهووس يُهددني بالحبس لتوترتُ أيضاً
    Üniformayı görüp hapse tıkılma tehdidiyle karşı karşıya kalınca bu çıtır genç yavrular teklif edeceğim her türlü alternatifi hevesle kabul ediyorlar. Open Subtitles نظره واحدة على زيي الرسمي بجانب التهديد بالحبس هو كل ما يتطلبه الامر ليصبحوا خاضعين لي فتوافق بحماس على أي بديل
    Ayrıca bir hademeden çaldığı şeylerle bomba yaptığı için de hücreye atılmış. Open Subtitles كما أنه زُجَّ بالحبس الفرديّ لتفخيخ قنبلة من أغراضٍ سرقها من البواب.
    Ve aktivitelerim yüzünden, hapsedilmemin yedi buçuk yılı boyunca, tek başıma bir hücreye kapatıldım. TED وبسبب نشاطاتي، انتهى بي الأمر بالحبس الانفرادي لمدة سبع سنوات ونصف من مدة حبسي.
    Hücre arkadaşının bacaklarını kırmış, dolayısıyla 1 yl tek kişilik hücreye tıkmışlar. Open Subtitles حطم قدم رفيقه بالزنزانة لذا. وضعوه بالحبس الإنفرادى
    - Veya benzer şeklide bırakırım ama federal şeriflere haber veririm, koruyucu gözaltına alırlar, Markham'ın yanına yaklaştırmazlar. Open Subtitles -أو ربما يمكنني تسليمك لرجال المارشل .. لوضعك بالحبس الإحتياطي، ,حتى لا يقترب منك أبداً
    Silver'i gözaltına aldırmam gerekiyor. Open Subtitles أريد أن أضع (سيلفر) بالحبس.
    "Hapis hayatı yaşıyor." Open Subtitles هو من بالحبس، هو من بالحبس
    - Hapis hayatı yaşıyor. Open Subtitles -هو بالحبس
    - Hapis hayatı yaşıyor. Open Subtitles -هو بالحبس
    Kaşığını kaybeden, geceyi hücrede geçirir. Open Subtitles من يضيع ملعقته . سيقضى ليلة بالحبس الإنفرادى
    Ev hapsinde olduğunu farz et. Open Subtitles -الأن أعتبرى نفسك مُعاقبة بالحبس فى المنزل

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد