yetkilileri arayıp sizi tutuklatmadan, defolun. | Open Subtitles | لذا, لمَ لا تخرجون من هنا قبل أن أتصل بالسلطات لتلق القبض عليكم |
Polis, vatandaşların şüphelendikleri şahıslardan yetkilileri haberdar etmesi istendi. | Open Subtitles | الشرطة تسأل عن أي شخص لديه المعلومات للإتّصال بالسلطات ذلك لأن المشتبه به ما زال طليق |
Buraya gelip, size ve bahtsız dostunuza yardım etmeleri için yetkililere haber verdim. | Open Subtitles | أنا أيضاً أتصلت بالسلطات حتى تأتي الى هنا لتساعدك مع صديقك الغير محظوظ |
Yasalar oldukça açık. Tacizden şüpheleniyorsan yetkililere haber vereceksin. | Open Subtitles | القانون واضح، إن اشتبهت بالتحرش اتصل بالسلطات |
Pekala, yetkililerle iletişime geçtiğini düşünmeliyiz ve zamanımızı iyi bir şekilde kullanmalıyız. | Open Subtitles | يتعين علينا الافتراض بأنه اتصل بالسلطات لذا يجدر بنا تعجيل جدول مواعيدنا |
Kendisini gördüğünü düşünen her kimsenin yetkililerle iletişim kurması isteniyor. | Open Subtitles | وعلى أي شخص يعتقد أن رآها أن يتصل بالسلطات المختصة |
yetkililer, kundaklama olduğunu düşünüyorlar. Henüz şüpheli yok. | Open Subtitles | و الذي أدى بالسلطات إلى الاعتقاد بأن هناك مفتعل للحرائق ,و لكن ليس لديهم مشتبه به بعد |
Yok gelmem dersen, yetkilileri çağırırım. | Open Subtitles | لتفهمني هذه الأوراق و إذا لم تتمكن ساعتها سأتصل بالسلطات |
Tamam, pekala, yetkilileri aramalıyız. | Open Subtitles | حسناً. يجب أن نتّصل بالسلطات لا نستطيع عمل أيّ شيء بمفردنا |
Tek yapmam gereken yetkilileri arayıp seni ihbar etmek. | Open Subtitles | جلّ ما عليّ القيام به هو الإتّصال بالسلطات وتسليمك لهم. |
Gerçekten yetkilileri aramalıyız bence. | Open Subtitles | أظن أنه يتوجب علينا حقاً أن نتصل بالسلطات. |
Hala Amerikan yetkilileri ile bağlantısı olan arkadaşlarımız var. | Open Subtitles | ما زلنا نحتفظ ببعض الأصدقاء... ممن لديهم إتصال بالسلطات الأمريكية |
Muhtemelen yetkililere haber vermiştir. Dolayısıyla çok daha hızlı hareket etmeliyiz. | Open Subtitles | يتعين علينا الافتراض بأنه اتصل بالسلطات لذا يجدر بنا تعجيل جدول مواعيدنا |
Muhtemelen yetkililere haber vermiştir. Dolayısıyla çok daha hızlı hareket etmeliyiz. | Open Subtitles | يتعين علينا الافتراض بأنه اتصل بالسلطات لذا يجر بنا الاستعجال في جدول مواعيدنا |
Dinlenme yerine varır varmaz, bunu yetkililere bildireceğiz. | Open Subtitles | نحن سوف نلتقى بالسلطات حتى نعود إلى المنتجع |
Eğer kaçakları görürseniz lütfen yetkililere haber verin. | Open Subtitles | إذا صادفته هؤلاء الهاربين اتصلوا بالسلطات المحلية مباشرة |
Fransız yetkililerle görüşmek birkaç günümüzü aldı. | Open Subtitles | لقد تطلب الأمر يومين لنتصل بالسلطات الفرنسية. |
Yerel yetkililerle temasa geçeceğim. Sen ve Teal'c, O'Neill ile orada buluşabilirsiniz. | Open Subtitles | سأتصل بالسلطات المحلية أنت و تيلك إذهبا للقاء أونيل هناك |
Şey, Brezilyalı yetkililerle irtibata geçmemiz lazım ve LUPON a onlardan önce ulaşmayı umalım. | Open Subtitles | حسنا ، سنتصل بالسلطات البرازيليه ونأمل ان يصلو الى ليبوين قبلهم |
Tecrit etmek onun otoriteye karşı olan güvensizliğini arttıracak sonuç olaraktan size bir şey anlatmayacaktır. | Open Subtitles | أنتِ تدركين أنّ عزلها سيؤدي بها لعدم الثقة بالسلطات ، و يجعلها متكتّمة أكثر. |
Kanada yetkilileriyle iletişim kurmadan sınırı geçmek, ...şartlar ne olursa olsun, çok ciddi bir ihlaldir. | Open Subtitles | عبور الحدود بدون الاتصال بالسلطات الكندية يعتبر تجاوزاً شديداً مهما كانت الظروف. |