ويكيبيديا

    "بالسيارة" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • arabada
        
    • arabaya
        
    • arabayı
        
    • araba
        
    • arabanın
        
    • arabadaki
        
    • araçta
        
    • arabamda
        
    • Arabadayken
        
    • Arabadan
        
    • arabadaydı
        
    • arabasıyla
        
    • arabamı
        
    • Arabamla
        
    • arabasına
        
    Üzerlerindeki her şey bunlar. arabada ikinci bir kamera bulduk. Open Subtitles هذا كل ما وُجد معهم، وجدنا آلة تصوير أخرى بالسيارة.
    Gerçekten... 22 insan öldürüldü ve biz arabada iki mal gibi... Open Subtitles ..أعني, لقد أعني, 22 شخصًا تم قتله ..وكنا جالسين بالسيارة وكأننا
    Lana'yla o arabaya bindiğimde, radyo doğru istasyonu çalıyor olmalı. Open Subtitles عندما أصعد بالسيارة مع لانا يجب أن تكون المحطة الصحيحة
    geçmişte, ben Joy ile evliyken, o herzaman arabayı sürerek kendini tatmin ederdi. Open Subtitles وبالعود ة إلى حين تزوجت جوي لقد كنا نمضي الوقت في التجول بالسيارة
    Bu yöndeki kan damlaları gösteriyor ki adam araba çarpmadan önce kan kaybediyormuş. Open Subtitles أتجاه قطرات الدم يقترح بأنه كان ينزف قبل أن يصدم أن يدهس بالسيارة
    Neden o arabanın içinde patates cipsi yiyor da ben yiyemiyorum? Open Subtitles لماذا يسمح له أن يأكل بالسيارة ، و أنا لا ؟
    Üç gece önce akşam 23.30 civarında arabada olduğunu hatırlıyor musun? Open Subtitles هل تتذكّر خروجك بالسيارة حوالي 11: 30 قبل ثلاث ليال ؟
    neden ufaklığı arabada gönderin takside ne yapacaksın benimle bir görüşme yapmanı istiyorum. Open Subtitles لماذا أرسلتى الطفل للمنزل بالسيارة ؟ ماذا تفعلين فى سيارة الأجرة ؟ لقد تلقيت رسالة وأريدك معى
    - Sana arabada kalmanı söylemiştim. - Elimde değildi. Birden polis çıktı. Open Subtitles اخبرتك ان تبقى بالسيارة لم تكن بيدي حيلة.الشرطي جاء
    Taksi tutacağız. arabada sorun çıktı. Open Subtitles لا,سوف نأخذ سيارة اجرة لدينا مشكلة صغيرة بالسيارة
    - Nadia, Arabadan in! - arabada kal. Open Subtitles ناديا, أخرجي من السيارة أبقِ بالسيارة يا ناديا
    - arabada kalacağım. - Onu benim gibi sevmiyorsun! Open Subtitles سوف أبقى بالسيارة أنت لا تحبها كما أحبها
    arabaya binip, hareketsiz kaldığında adrenalini azalacak ve acı dayanılmaz hale gelecektir. Open Subtitles بمجرد أنّ يجلس ثابتًا بالسيارة سيقل الأدرنالين لديه و لن يطيق الألم
    Bir kahve dükkanının arabaya servis yerine geçtim. TED وذهبت إلى قسم الشراء بالسيارة الخاص بمقهى محلي.
    Beni buradan çıkarmaları için, arabaya bir şeyler yapacaklar, sanırım. Open Subtitles اعتقد انهم يفعلون شيئا بالسيارة ليتمكنوا من اخراجى
    Evlilik yıl dönümümüzde ona vermek için seçerken bana aldığı arabayı bile aldı. Open Subtitles أنها حتى أحتفظت بالسيارة التي أخترتها لها أشترتها لأجلي، هدية لأجلها، ذكرانّا السنوية.
    Bazı nedenlerden dolayı arabayı kullanan algoritmalar oraya buraya zıplayan bu garip yaratığa anlam veremez. TED لسبب ما، لا تستوعب اللغوريتمات التي تتحكم بالسيارة ذلك الوحش الغريب الذي خارجًا يقفز يمينًا ويسارًا.
    araba ile yolculuğun maliyeti ucuz ve bu yüzden çok kullanıyoruz. TED السفر بالسيارة أقل من القيمة وبالتالي مفرط الإستهلاك.
    Ya arka bahçemizden kalkışları izlerdik, ya da onu araba ile bir saat gittikten sonra Cape üzerinden izlerdik. TED كنا نرى الصواريخ إما منطلقة من الحديقة الخلفية لمنزلنا، أو نراها بعد السفر بالسيارة لمدة ساعة باتجاه الخليج.
    - Kocası hala arabanın içinde. - Kadın doğumu arayın! Open Subtitles ـ ما زال زوجها عالق بالسيارة ـ استدعو طبيب توليد
    arabadaki uyuşturucuyla ilgili bir şey var, bana doğru gelmiyor. Open Subtitles ثمة أمر لا أصدقه بشأن المخدرات التي عثر عليها بالسيارة
    - Tarzım değil. - Sorun şu ki, araçta, laboratuarda kullandığın eldivenden bulduk. Open Subtitles فتلك ليست طرازي المفضل - الأمر هو أننا عثرنا على قفازات بالسيارة -
    Biliyor musun arabamda harika bir şalım var hemen koşup getiririm. Open Subtitles لدي شال جميل بالسيارة لذا فسأذهب و أحضره لكِ
    Bir tanesi ben Arabadayken yaşlı bir hanımı ezdi. Open Subtitles آخر قام بدهس امرأة عجوز وأنا معه بالسيارة
    Dalgıçlar onun kişisel eşyalarını kurtardı. Cep telefonu arabadaydı ve onu sana veriyoruz. Open Subtitles كان تليفونها الخلوي بالسيارة وها نحن نعيده لك
    Başkan coşkulu kalabalık tarafından karşılanacak ve Victory Bulvarı'ndaki törene başkanlık arabasıyla teşrif edecek. Open Subtitles سوف يُستقبل الرئيس بالجماهير المتحمسة وسيصل بالسيارة الخاصة بالتشريفات الرئاسية الي شارع النصر
    Etrafta arabamı kullanıyorum, her zamanki gibi radyoda dinleyecek bir şey olmuyor. Open Subtitles كما رأيت، أتجول بالسيارة أقوم بواجبي، لاشيء غير المذياع وجهاز التراسل.
    Yarın Arabamla gideceğim. Open Subtitles لذا أنا فقط سأسافر بالسيارة غداً
    Sorun çıkaran olursa kelepçeleyip ekip arabasına tıkıver. Open Subtitles اذا قاموا ببعض أعمال الشغب قيدهم وضعهم بالسيارة

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد