Fotoğraftaki araba kiralıktı, ve kira kontratında onun adı yazıyordu. | Open Subtitles | السيارة التي كانت بالصورة ، هي سيّارة مؤجرة وأسمهبعقدالأستئجار،لذا .. |
Bakın, ben değilim. Fotoğraftaki adam ben değilim. | Open Subtitles | , انظر انه ليس انا لست انا الرجل الذي بالصورة |
O yüzden bu Resimdeki herkesin ismini öğrenip onlardan biriyle konuşabilmeyi umut edeceğim. | Open Subtitles | لهذا سأجد اسماء جميع من كانوا بالصورة أملاً أننى سأتمكن من الكلام لأحدهم |
Bu kızları pek tanımıyorum. fotoğrafta olmayı beklemiyordum zaten. | Open Subtitles | بالكاد أعرف تلك الفتيات لم أتوقع أن أكون بالصورة |
Bu sabah resimde karısının olduğunu söyledi şurada sağda. | Open Subtitles | أخبرني هذا الصباح أنها هي التي بالصورة هناك على اليمين |
Bu durumda resmi çekilecek iki takım kaptanı seçmemiz gerekiyor. | Open Subtitles | مما يعني , أنه علينا إختيار قائدين للفريق ليظهروا بالصورة |
Eminim ki hepiniz yıllık personel fotoğrafı için gönderdiğim broşürü almışsınızdır. | Open Subtitles | انا متأكدة أن جميعكم حصل على الصورة التذكيرية بالصورة السنوية للموظفين |
Pek seksi bir resim değil ama kevaşe gibi görünmek istemedim. | Open Subtitles | اعني,انها ليست بالصورة المثيرة لكنني ايضاً لا اريدها ان تكون سيئة |
Babası benim için çok değerliydi. Fotoğraftaki adam. | Open Subtitles | ،كان والده يعني لي الشيء الكثير إنه الرجل الذي بالصورة |
Onu gördüm. Kesinlikle Fotoğraftaki kız. | Open Subtitles | أنا شاهدتها هي ذاتها الفتاة التي بالصورة. |
Fotoğraftaki kızı bulursak kim bilir bize neler söyler? | Open Subtitles | لو كان بإمكاننا إيجاد تلك الفتاة التي بالصورة من الذي يعلم مالذي كانت ستخبرنا به ؟ |
Resimdeki ikizi de kuvvetle muhtemel suç ortağıydı. | Open Subtitles | يبدو أنا الأخت التوأم التي بالصورة متواطئة |
Gördüğünüz gibi, Resimdeki adam elinde patlayıcı bir cihaz taşıyor. | Open Subtitles | , مثلا تستطيعون الرؤية الرجل بالصورة يحمل اداة تفجيرية |
Eğer Resimdeki sizseniz laboratuarınızdaki bütün aletler sökülecek ve karantinaya alınacak. | Open Subtitles | ..اذا كانت صورتك هي التي بالصورة فكل قطعة من ادواتك بالمعمل سيتم تفكيكها وحجزها |
Tabii aslında o da fotoğrafta olmalıydı ama kamerayı tutacak kimse yoktu ve annen ısrar etti. | Open Subtitles | كان يجب ان تكون بالصورة ولكن لم يكن هناك احد ليلتقط الصور وأصرت وقتها |
Ben de fotoğrafta olmadığım için belki ben de gitmeliyim. | Open Subtitles | ...وأنا أيضا لا أظهر بالصورة ...يجدر بي الرحيل أنا أيضا |
resimde ben yokum, işin bittiğinde bana mesaj atarsın. | Open Subtitles | أنا لا أظهر بالصورة أرسل لي برسالة حين ينتهي الأمر |
Konuşman resmi bozmaz yani, o kadar acemi değilim. | Open Subtitles | الكلام لن يحدث الضرر بالصورة أنا لست بذلك السوء |
Çocuk fotoğrafla yola çıktı. fotoğrafı görene kadar baskıyı beklet. | Open Subtitles | الفتى في طريقه بالصورة انتظر حتى تراها |
Dans çalıştım, çağdaş resim eğitimi diğer sanat formları, ve gösterileri seyrettim. | Open Subtitles | درست الرقص بالصورة الحديثة و شاهدت عروض مختلفة من اشكال الفنون |
Onun hatası değildi. Sadece ona verdiğim fotoğrafa hâlâ sahip olduğu için memnunum. | Open Subtitles | لم يكن خطأه أنا ممتن أنه أحتفظ بالصورة التي أعطيتها له |
Sanırım haklı. Bu iş imaj ve pazarlama çalışmasından ibaret. | Open Subtitles | أجل, اظن انه على صواب الامر كله يتعلق بالصورة و التسويق |
Ben stüdyodanım. Marcy hala resmin içinde. | Open Subtitles | انا أعمل في الاستوديو و مارسي مازال بالصورة |
Molly. İstersen fotoğraf sende kalsın. | Open Subtitles | يمكنك الاحتفاظ بالصورة إذا أردت، تبدو لطيفاً فيها، لدينا الكثير. |
,adam onun resmini çekeceğimi anlamıştı ve ilginç bir şekilde ilgilenmeye başladılar. | Open Subtitles | كانوا على دراية بما انوي فعله كانوا مهتمين بالصورة |
Bu sefer fotoğrafla oynanma işaretlerini buldum. | Open Subtitles | في الوقت الذي وجدت به علامات دلت علي وجود تلاعب بالصورة |
Ayrılışından birkaç gün önce... bir öğleden sonra, bahçede çekilmiş bir fotoğrafını saklamıştım. | Open Subtitles | ..احتفظت بالصورة من أجلك أُخذت في المساء في الحديقة .قبل عدة أيام من رحيلك |