| Bu yılın ilk dokuz ayında tam olarak 2400km kat ettik. | Open Subtitles | لقد انجزنا 1500 بالضبط في اول 9 شهور من هذا العام |
| İşte dün, doğu saati ile 01:07'de olan da tam olarak bu. | Open Subtitles | وهذا ماحصل بالضبط في الأمس في الساعة الواحدة ظهراً بتوقيت الساحل الشرقي |
| Bu dün tam olarak neler olduğunu tek GMT At Doğu Kıyısı | Open Subtitles | وهذا ماحصل بالضبط في الأمس في الساعة الواحدة ظهراً بتوقيت الساحل الشرقي |
| Kaçırması biraz zorum. Zona'da tam olarak kimi aradığınızı bilmek istiyorum. | Open Subtitles | أنا أريد أن أعرف من بالضبط في زونا كنت تعمل ل. |
| Farzedelim bu kuadın burada üçlü takla atmasını ve tam da başladığı noktada bitirmesini istiyoruz. | TED | لنفترض أننا نريد من الرباعية أن تكون هنا لأداء شقلبة ثلاثية والانتهاء بالضبط في نفس المكان التي بدأت منه. |
| Bütün gerçeklere sahip değiliz. Aslına bakarsanız araçların ne olacağını bilmiyoruz, davranış farklı bir şekilde ortaya çıkmadan önce her vakada gidip tam olarak neye bakacağımızı da bilmiyoruz. | TED | ليس لدينا كل الحقائق. ولا حتى نعرف في الواقع ما هي الأدوات، وليس ما نبحث عنه بالضبط في كل حالة يمكننا أن نكون هناك قبل ظهور السلوك بشكلٍ مختلف. |
| Bu tam olarak 1950'lerde yaptığımız şey ve bu çaba geri tepti. | TED | وهو ما حدث بالضبط في الخمسينيات فعاد عندها المسعى بنتائج عكسية |
| Her ikinizde su seviyesini tek seferde tam olarak 1, 3 ya da 4 kat azaltabilirsiniz. | TED | كل واحد منكما بإمكانه أن يخفّض مستوى المياه بمقدار 1، 3، أو 4 طوابق بالضبط في كل مرة. |
| Şu an bu jenerasyonun hepsi ölü, Bonica da dahil. Bu yüzden o gün birbirlerine tam olarak ne dediklerini bilmenin bir yolu yok. | TED | كل هذا الجيل ميت الآن، بما فيهم بونيكا لذلك ما من طريقة لمعرفة ما قالوه بالضبط في ذلك اليوم |
| Fizikçilerin de tam olarak istedikleri budur, yani matematiksel olarak tutarlı başka bir olgu için geliştirilmiş bir kuramın bir öngorüsünün ortaya çıkması. | TED | وهذا مانبحث عنه بالضبط في الفيزياء: عندما تأتي توقعات من نظرية رياضية متماسكة والتي طورت في الأصل لشيء مختلف جدا. |
| Oh evet, birde tam olarak, burdaki stoğunuzda ne kadar şarap olduğu. | Open Subtitles | نعم، وكم كمّية مخزون النبيذ بالضبط في البلدة |
| Onu bulacağımızı umarak, bu konuda tam olarak ne yapmam gerekir? | Open Subtitles | بإفتراض أننا وجدناه ماذا سيكون عليّ أن أفعل بالضبط في شأنه ؟ |
| Ve merakımı çekti... tam olarak neleri kapsadığı, sizlerin... sizin gönüllü programınızın, özel yeteneklerle ilgili olarak ve dahası. | Open Subtitles | وأنا أريد أن أعرف ماذا يستلزم بالضبط في.. في برنامجكم التطوعى بالنسبة للمهارات المحددة وخلافه.. |
| Yani Cole Center ile ilgili hatanın tam olarak ne olduğunu bulmaya çalışıyorsun. | Open Subtitles | إذا، فأنت تحاول أن تجد ماهو الخطب بالضبط في مبنى كول المركزي |
| O neydi... güney kanadında tam olarak gerçekleşen? | Open Subtitles | . . ما الذي حدث بالضبط في الجناح الغربي؟ |
| O gece tam olarak ne olduğunu çözecek dünyanın en iyi insanlarıyla çalışıyoruz. | Open Subtitles | لدينا أفضل الناس في العالمي بالخارج الآن ليعرفوا ما حدث بالضبط في تلكَ الليلة |
| Öyleyse yeni kurduğunuz bu riskli işte.. ..benden tam olarak ne istiyorsun. | Open Subtitles | لذا أخبرني، ماذا تريد منّي بالضبط في مشروع تجارتنا المؤسس حديثاً؟ |
| O'na otel odasında tam olarak ne söyledin? | Open Subtitles | ماذا قلتِ لها بالضبط في غرفة الفندق تلك؟ |
| tam olarak, 4 saat 44 dakika 44 saniyede doğacak. | Open Subtitles | سيولد بالضبط في الساعة الرابعة وأربعين دقيقة وأربع ثواني |
| Pekâlâ, barda tam olarak ne oldu bilmek istiyorum. | Open Subtitles | حسناً، أريد معرفة ما جرى بالضبط في الحانة |
| tam da onlarin bana olabilecegini söyledigin yerdeydiler. | Open Subtitles | لقد كانوا بالضبط في المكان الذي قلت عليه. |