ويكيبيديا

    "بالضبط نفس" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • tam olarak aynı
        
    • tamamen aynı
        
    • aynı fiziksel
        
    • tamamen aynısı
        
    • tıpatıp
        
    • aynısını
        
    • tamamıyla aynı
        
    Elbette, ve tam olarak aynı koşulda hazneyi kapat elektrometreyi şarj et. Open Subtitles بطبيعة الحال، ووضع في بالضبط نفس القضية إغلاق ملف القضية اتهم الكهربية.
    Bu tam olarak aynı kavram. Ancak tekrar, bazen ekonomistler yanlış anlıyorlar. TED فهو بالضبط نفس المبدأ. ولكن في الحينة والأخرى يخطئون الاقتصاديون.
    Yani sen de tam olarak aynı şekilde vurabilirsin. Open Subtitles لكي أنت يُمْكِنُ أَنْ تَضْربَه بالضبط نفس الطريقِ.
    Gördüğünüz ile tamamen aynı özelliklere sahip ama sadece biraz daha iyi hale getirilmiş versiyonu. TED لدينا هنا بالضبط نفس السلوك التي رأيتم ولكن في نسخة أفضل منه بقليل
    Eskiden plastik bir ambalaj tampon kullanırlardı, ama biz onlara aynı fiziksel performansı kendi yetiştirdiğimiz madde ile sunduk. TED وإستخدامها كعازلات بلاستيكيّة للتغليف، لكننا كنا قادرين على منحهم بالضبط نفس الأداء مع موادنا التي تنمو.
    Çünkü dijital hizmetlerin çoğunda var olan mekanizmanın tamamen aynısı bu, bilginin nereden geldiğini bilmek imkânsız. TED لأنها بالضبط نفس الآلية التي تحدث في معظم خدماتنا الرقمية، حيث من المستحيل معرفة من أين تأتي هذه المعلومات.
    Jennifer'da kullanılan bu düğümler, 14 yıl öncekilerin tıpatıp aynısı. Open Subtitles هذه عقدة على جنيفر. بالضبط نفس عقدة من قبل 14 عاما.
    aynısını sana yapmayacağımı nereden biliyorsun. Open Subtitles الذي يجعلك تعتقد بأنني لن أعمل بالضبط نفس الشيء إليك؟
    Geçen yıl Bosna' da iken tamamıyla aynı şeyleri hissetmiştim. Open Subtitles السَنَة الماضية في البوسنة شَعرتُ بالضبط نفس الطريقِ.
    Sonrasında motosikletle bir tank tam olarak aynı genişlikte yapılır. Open Subtitles جعلت وظيفة دراجة نارية بالضبط نفس عرض دبابة.
    Ayna nöronları teorisinin kabaca söylediği şey şu: benim bu hareketi yapışımı izlerken, siz de, bu hareketi sanki yapıyormuşsunuz gibi tam olarak aynı nöronları aktive ediyorsunuz. TED الآن، تقول نظرية مرآة الخلايا أن دماغك، الآن بالضبط، بينما تشاهدوني أفعل هذا، فانك تُفعّل بالضبط نفس الخلايا العصبية كما لو أنك تقوم بنفس الفعل.
    Ben de tam olarak aynı şeyi söyledim. Open Subtitles ياللمصادفة لقد قلت بالضبط نفس الشيء
    Zarf ve kağıt tam olarak aynı boyda değil. Open Subtitles ظرف وورقة ليس بالضبط نفس الحجم
    tam olarak aynı insanlar değil ama... Open Subtitles سارة: حسنا، ليس بالضبط نفس الأشخاص ولكن...
    Açıkçası aynı anda Brown hareketi, özel görelilik ve fotoelektrik etki üzerinde çalışmak -- Snapchat'te gezerken bir yandan "Westworld" izlemek gibi bir çoklu görev ile tam olarak aynı şey değil. TED ‫الآن، من الواضح أن العمل في نفس الوقت‬ ‫على الحركة البراونية والنسبية الخاصة‬ ‫والتأثير الكهروضوئي،‬ ‫ليس بالضبط نفس النوع من تعدد المهام‬ ‫كاستخدام تطبيق “سناب شات”‬ ‫أثناء مشاهدة مسلسل “وست وورلد“.
    Ama genellikle unuttuğumuz şey, gelecekteki hâlimiz şimdiki hâlimizle tamamen aynı kişi. TED لكننا ننسى أن شخصيتنا في المستقبل هي بالضبط نفس الشخص الذي نحن عليه في الحاضر.
    İddiaya girerim ki Aberdeen'deki kurbanları da kontrol edersen tamamen aynı bulgularla karşılaşacaksın. Open Subtitles راهنت إذا تدقّق ضحايا أبيردين، أنت تجد بالضبط نفس الشيء.
    tamamen aynı durum ve aynı yerdi. Open Subtitles رأيت في الحلم بالضبط نفس وقائع الحادث ومكانه
    Gerçek olduğunu sanmıyorum çünkü bu gruba dahil insanlar biz sahne sihirbazlarının yaptığı hilelere başvuruyorlar, tamamen aynısı, aynı fiziksel yöntemler, anı psikolojik yöntemler. Ve etkili ve derinlemesine bir şekilde dünyanın dört bir yanındaki insanları kandırıyor ve zarar veriyorlar. TED لا أعتقد ذلك لأن هذه ثقافة فرعية للناس استخدام الحيل، بالضبط نفس حيلنا نحن السحرة، بالضبط نفس، نفس الأساليب المادية، ونفس الأساليب النفسية. ويمكنهم على نحو فعال وعميق خداع الملايين من الناس في جميع انحاء الأرض بالضد من مصلحتهم.
    Şimdi, giriş olarak, bu durum son altı yıldır karşılaştığım durumun tamamen aynısı. Ben lisede matematik öğretmeniyim. TED وبهذه التقدمة إنها بالضبط نفس الحالة التي أقضي فيها كل يوم عمل لي خلال السنوات الست الماضية إنني أدرس الرياضيات للمرحلة الثانوية
    Dr. Lieber'in başına gelenlerle tıpatıp benzeşiyor gibi. Open Subtitles يشبه بالضبط نفس الشيء الذي حدث لليبر.
    aynısını yaptığını görüyorsun, değil mi? Open Subtitles أرأيت كانت هذه بالضبط نفس اللقطة، أليس كذلك؟
    Bu da kulaklarımızın yaşadığı tamamıyla aynı problem. Open Subtitles وانها بالضبط نفس المشكلة التي تواجه آذاننا،

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد