ويكيبيديا

    "بالطبع هو" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • Tabii ki
        
    • Tabi ki
        
    • - Elbette
        
    • Elbette o
        
    • - Tabii
        
    • Elbette öyle
        
    • Elbette ki
        
    • Tabiki
        
    Ağır suç değil ama Tabii ki endişe edilecek bir şey. Open Subtitles , هذه ليست جريمة لكن بالطبع هو شئ يجب القلق حياله
    Gerçekten bilmek istediğimiz şey Tabii ki bu etkinin daha karışık ve anlamlı seçimlere uygulanabilir olup olmadığı. TED لكن ما يريد جميعكم معرفته بالطبع هو هل يمتد هذا إلى اختيارات أكثر تعقيدًا وذات معنى أعمق؟
    Demek istediğim, Tabii ki öyle. TED أنا أقصد، بالطبع هو كذلك. أن أكون في بيجامتي.
    Ama -- ve Tabi ki bu işlerin karmaşıklaştığı yer -- bulgular doğruydu, "Yaşasın arkeoloji", ama yorumu çok daha karmaşıktı. TED لكن -- وهذا بالطبع هو حيث تصير معقدة -- الحقائق كانت صحيحة، مرحى لعلم الآثار، لكن التأويل كان أكثر تعقيدا بالأحرى.
    - Oh, yeterince hızlı koşamaz. - Elbette koşabilir. Open Subtitles إنه لا يستطيع الركض بسرعة بما فيه الكفاية بالطبع هو يستطيع
    Elbette, o düşüncesinin bu kadar yararlı olacağını tahmin edemezdi. TED بالطبع هو لم يتوقع حتى كيف ستستخدم نظرياته.
    Tabii ki bazıları için onlar hakkında neredeyse her şeyin büyüklüğü. TED أحد الأسباب بالطبع هو ضخامة كل ما يتعلق بها.
    Anlamı, Tabii ki de resmi ol. TED وما تعنيه هذه الكلمة بالطبع هو أن تتحلى بالرصانة
    Tabii ki. Ne de olsa benim. Open Subtitles بالطبع هو كذلك، إنهُ مِـلْكِي على كُـل حال
    Ayrıca, Tabii ki, Frank kuzeye de gidebilir. Open Subtitles ثم مرة أخرى، بالطبع, هو ربما يكون نحو الشمال.
    Tabii ki en önemli şey, muhteşem görünerek ihtişamlı bir giriş yapmak. Open Subtitles أهم شيء بالطبع هو أن أبدو رائعة. و أدخل بشكل رائع.
    - Tabii ki iyi değil. Onu vurdunuz. Open Subtitles بالطبع هو ليس بخير, لقد اطلقت النار عليه
    Tabii ki, annem veya hiçbir sik hakkında özür dilemiyor. Open Subtitles بالطبع هو لم يصنع اي اعتذرات لاجل امي او اي شيء لعين
    Tabii ki, senin her şeyle ilgili bir planın olduğunu henüz bilmiyor. Open Subtitles بالطبع هو لايعرف حتى الآن ان لديك برنامج لكل شيء
    Tabi ki öyle. O sadece bir adam. Bir vampir avcısı. Open Subtitles بالطبع هو كذلك ، إنه فقط رجل صائد مصاصي دماء
    Tabi ki bu David. Sadece saçını kesmiş. Open Subtitles بالطبع هو ديفيد ولقد قام مؤخراً بحلاقة شعره
    - Bunun harika olacağını düşündüm. - Elbette öyle. Open Subtitles لقد قرّرت بأنّه سيصبح رهيب بالطبع هو كذلك
    - Elbette öyle eskiden trenin tepesine iki kolunun altında keçilerle biniyordun. Open Subtitles بالطبع هو. أنت مُتعود عَلى الرُكوب على قمةِ a قطار مَع a عنزة تحت كُلّ ذراع.
    Elbette o bu konuyu bilmiyor, boşanma işini de. Open Subtitles بالطبع هو لا يعرف شىء حول بيع المكان او الطلاق
    Logo ile başlamayı düşünüyordum. Burada eksik olan Elbette ki Kuzey Kutbu’nun buz örtüsü. TED لقد فكرت أن أبدأ بالشعار. ما هو الشيء الناقص هنا بالطبع هو الغطاء الجليدي للقطب الشمالي
    Diğer bir soru ise, Tabiki de ... Yaşa bağlı hastalıklar üzerinde bir etkisi var mı? TED السؤال التالي بالطبع هو: هل يوجد هُناك أي تأثير على امراض الشيخوخة؟

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد