ويكيبيديا

    "بالغداء" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • öğle
        
    • Yemek
        
    • öğlen
        
    • yemeğe
        
    • yiyelim
        
    öğle yemeği yiyelim mi yoksa hayvanat bahçesinde mi Yemek istersiniz? Open Subtitles أيجب أن نحظى بالغداء أم تودين تناول الطعام في حديقة الحيوان؟
    Adınızı bilmiyorum ama öğle yemeğinde ne yapıyorsunuz? Open Subtitles لا أعرف ماهو اسمك ,ولكن ما رأيك بالغداء ؟
    Kahvaltı öğleye, öğle yemeği de akşama gelebilir. Open Subtitles الفطور قد يظهر بالغداء والغداء بوقت العشاء
    Umarım Yemek yememişsindir. Aşçı senin için yemeği sıcak tuttu. Open Subtitles آمل أنك لم تتناول طعامك الطاهي احتفظ بالغداء دافئاً لك
    Özellikle de öğlen yemeklerinde. Evvet... burada biraz kalmış. Open Subtitles لكن اقتناء لا شيئ على الاطلاق جعل الأمور شاقة خاصة في ما يتعلّق بالغداء بقي القليل منها
    Onu yemeğe çıkaralım. Hepimiz Çince konuşalım. Ne dediğimizi anlamaz." Open Subtitles إنه يفكر فقط بالغداء و نحن جميعنا نتكلم الصينية و نحن لا نتحدث عن ذلك هل هذا ما تحب فعله ؟
    Gün öğle yemeğinde masada bir öpücükle başlayacak. Open Subtitles ،اليوم يبدأ بالغداء و تلك القبله تكون على طاولة الطعام
    Önemli değil ama öğle yemeğimi ona göre yiyeceğim. Open Subtitles ولايهمّ ذلك حقّاً وإنما يجعلني أستعدّ بالغداء
    Okul yönetimi sağlıklı öğle yemeği konusundaki sert tutumumdan çok memnun ailelerden gelen e-postaların altında boğuldu. Open Subtitles ادارة المدرسة لقد تم ملأها للتو برسائل إلكترونية من آباء سعيدين بموقفي الحازم بالغداء الصحي للمراهقين
    Sorun öğle yemeğinde giyinik oluyorsun. Open Subtitles المشكلة أنّه بالغداء تميلين لارتداء قميصاً
    Sorun öğle yemeğinde giyinik oluyorsun. Open Subtitles المشكلة أنّه بالغداء تميلين لارتداء قميصاً
    Geçen hafta öğle yemeğinde piknik yapmıştık ve bize parkın içinde büyük bir örtü vermişlerdi. Open Subtitles حسنـــاً, الأسبوع الماضي بدأنا بالغداء وهم سيعطونك
    Hepsi de aynı yerden. Ama seninle öğle yemeği yemenin aksine hesabın nasıl bölüşüleceğini takmıyorlar, sadece parayı istiyorlar. Open Subtitles على خلاف وعدك ليّ بالغداء فهم لا يهتمون بكيفية الانقسام، لا يريدون سوى المال
    İnşaatın ilk gününü öğle yemeğiyle kutlamak istedim. Open Subtitles اردت ان احتفل بأول يوم لك في البناء بالغداء
    öğle yemeğinde Pizza Hut'tan pizza servis ediyorsunuz. Open Subtitles بالغداء قمت بمكافأة الطلاب بالبيتزا من البيتزا هت
    O ve ben az önce birlikte Yemek yedik ve birden Peter'dan bahsettim. Open Subtitles ولقد حظينا بالغداء كلانا سوياً وعندما ذكرت اسم بيتر
    Ama aramaya başlayıp bulursam bana Yemek borçlusun. Open Subtitles لكن أن قمت بالبحث ووجدته انت تدينين لي بالغداء
    Evet, ama öğlenleri öğlen yemeğine de gideriz demiştik. Open Subtitles أجل، فعلنا ذلك، ولكننا اتفقنا على أن نحظى بالغداء وقت الغداء
    Bir fikrim var. Benim evimde öğlen yemeğine ne dersin? Open Subtitles لدي فكرة، ما رأيك بالغداء في منزلي؟
    Buradan sonra yemeğe gitmek ister misiniz? Open Subtitles هل ترغبون بالغداء بعد الإنتهاء من هنا؟

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد