ويكيبيديا

    "بالفطرة" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • doğuştan
        
    • doğal
        
    • İçgüdüsel
        
    • yetenekli
        
    • doğanda
        
    • içgüdüsel olarak
        
    Bu mesleği seçmemin ve işimi iyi yaptığımı hissetmemin en önemli nedenlerinden biri gördüğünüz gibi doğuştan şüpheci olmam. Open Subtitles أحد الأسباب الرئيسية الذي جعلني أنخرط في هذه الوظيفة ويجعلني أشعر بأنّي بارع بالعمل هو أنّي دائم الإرتياب بالفطرة
    Adam insana durmaksızın bir güven veriyor. doğuştan bir lider. Open Subtitles هذا الرجل لم يتوقف أبداً لإلهامي بثقة إنّه قائد بالفطرة
    - Tek yapmak gereken yalan söylemek ve duygulara oynamaktı. Sen doğuştan siyasetçisin. Open Subtitles كل ما عليك القيام به هو الكذب وأن تتلاعب بالعواطف، أنت سياسي بالفطرة
    Zed gerçek bir anlaşma olabilirdi, biliyorsun işte, doğal bir cerrah. Open Subtitles يمكنه أن يكون جرّاحاً ممتازاً , تعلمين , جرّاحاً طبيعيّاً بالفطرة
    doğuştan incinebilirlik araştırmacısı değilim. TED أنا لست باحثة في مسألة الإنكشاف بالفطرة.
    yani bir çeşit doğuştan liderdin, ama biraz isyancımıydın, ya da nasıl TED لذلك فقد كنت نوعا من الـ..قائدا بالفطرة, و لكن مع قليل من الـ..هل كنت متمردا حينها, أم كيف كنت ستـ..
    Bu çok ilginç bir öğretmen, önceleri ana okulu ve 1. sınıf öğretmeni olan ama doğuştan bir matematikçi. TED هذه معلمة غير تقليدية أبداً كانت معلمة لرياض الأطفال وللصف الأول، لكنها عالمة رياضيات بالفطرة.
    doğuştan insan vücudundaki güzelliğe duyarlıyız. TED الأن، نحن موجهون بالفطرة إلى جمال الجسد البشري.
    Cilt, gözlerin milyonlarca rengi tanıma kabiliyetine veya kulakların karmaşık perde ve tonu tanıma yeteneğine benzer doğuştan gelen bir duyarlılığa sahiptir. TED لدى الجلد خاصية الحساسية بالفطرة تماثل قدرة العين على التفريق بين ملايين الألوان أو قدرة الأذن على التعرف على نغمات ونبرات معقدة.
    Ne de olsa biz İngilizler doğuştan dürüstüz, değil mi? Open Subtitles على اى حال, فنحن الأنجليز صادقون جدا بالفطرة
    doğuştan yasal zekaya sahip bir adamdı. Open Subtitles وكان يحمل مميزات العقلية القانونية الرائعة بالفطرة
    Bazı insanlar doğuştan çok utangaç olur, biliyor musun? Open Subtitles هل تعلمين.. مع بعض الناس انا خجول بالفطرة.. هل تعلمين؟
    Bize çok yardımın dokunuyor. Sen doğuştan bir öndersin. Open Subtitles أجل فأنت عون كبير لنا و أنت قائد بالفطرة
    Bu, bir erkeğin doğuştan içinde olan, tekeşlilikten nefret etmesi mi yoksa daha fazlası da var mı? Open Subtitles هل يعني ذلك أن الرجال يكرهون بالفطرة الإرتباط الأحادي؟ أَم أن الأمر أكثر من ذلك؟
    Biz doğuştan karnavalcıyız, baba. Keşke ailene bağlı olmasan. Open Subtitles نحن عمال كرنفال بالفطرة يا أبي لو كنا فقط تقيدنا بالعائلة
    Cadı olarak doğduk. Bu bizi doğuştan büyülü yapar. Open Subtitles لقد وُلِدنا ساحرات، و هذا يجعلنا ساحرات بالفطرة
    O bilmese de ben John'un doğal bir lider olduğunu biliyordum. Open Subtitles كنت أعلم أن جون قائد بالفطرة حتى لو لم يكن يعلم
    Yunuslar doğal akustikçilerdir. TED حسناً، تعد الدلافين كائنات صوتية بالفطرة
    Öncelikle, doğal olarak kan bağlarına, bebeklere ve sıcakkanlı, tüylü hayvanlara eğilimli. TED لشيء واحد أنه ينحاز بالفطرة إلى صلات الدم والأطفال والحيوانات الدافئة المكسوة بالزغب.
    Ve bunun bir sebebi var, o da biz insanların, kişisel gizliliğin önemini sözde reddedenlerimiz de dâhil, bunun esaslı önemini içgüdüsel olarak anladığı. TED وهناك سبب لذلك، وهو أننا كبشر، حتى هؤلاء منا الذين يتفوهون بكلمات تنكر أهمية خصوصيتنا، نفهم بالفطرة أهميتها العميقة.
    Rahat bırak onu. O yetenekli biri. Sen değilmisin,Tyrone? Open Subtitles إتركْه و شأنه انه متخصص في هذا بالفطرة ، أليس كذلك يا تايرون ؟
    - Evet, ama senin doğanda var. Open Subtitles نحنُ جُدد في هذا. أجل, لكنّكَ أب بالفطرة.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد