Artık onlar için en iyi olanı düşünmem lazım, Gin. | Open Subtitles | يجب أنْ أفكّر فيما هو أفضل بالنسبة لهما يا جين. |
Tartışmıyorlardı bu da onlar için önemli bir başarı. | Open Subtitles | لم يكونا يتجادلان, و الذي يعتبر بالنسبة لهما إنجاز عظيم |
onlar için çok değerlisin, sana ihtiyaçları var. | Open Subtitles | أعني، إنّك مهمّ جدّاً بالنسبة لهما وهما بحاجتك |
onlar için ikinci bir şans olacaktı. | Open Subtitles | كان مفترضاً أن يكون فرصة ثانية بالنسبة لهما |
Biliyor musun, oğlum bu ne onlar için, ne de senin için iyi bir şekilde sonlanmayacak. | Open Subtitles | أتدري يا بنيّ لن ينتهي هذا بصورة جيدة , ليس بالنسبة لهما ولا بالنسبة لك |
Bobby, bizim için alacakaranlıksa onlar için gece yarısı. | Open Subtitles | بوبي إن ظننت أن هذه أيام شفق حياتنا فهي متنصف الليل بالنسبة لهما |
Korkma, onlar için biraz erken. | Open Subtitles | لا تخافي الوقت مبكر بالنسبة لهما |
onlar için çok riskliymiş. | Open Subtitles | إنها مُخاطرة كبيرة جداً بالنسبة لهما. |
onlar için çok riskliymiş. | Open Subtitles | إنها مُخاطرة كبيرة جداً بالنسبة لهما. |
onlar için... Bizim için. Tabii. | Open Subtitles | هذا صعب بالنسبة لهما ولنا أيضاً |
Görevleri insanlığı yok etmekse artık onlar için bunun geri dönüşü yok. | Open Subtitles | "طالما مهمتهما محو البشرية، فلا مجال للتراجع بالنسبة لهما الآن" |
Demek istediğim, onlar için, öyle değil mi? | Open Subtitles | أعني بالنسبة لهما , صحيح ؟ |
onlar için hiçbir şeysin. | Open Subtitles | أنت نكرة بالنسبة لهما |
onlar için büyük bir olay bu. | Open Subtitles | هذا أمر كبير بالنسبة لهما. |
onlar için çok geç. | Open Subtitles | فات الأوان بالنسبة لهما. |
Santi ve Vettori şartlı tahliyeye uygun. Yani onlar için... | Open Subtitles | (سانتي) و (فيتوري) ينتظرهما الإفراج المشروط، لذا بالنسبة لهما... |
Santi ve Vettori şartlı tahliyeye uygun. Yani onlar için... | Open Subtitles | (سانتي) و (فيتوري) ينتظرهما الإفراج المشروط، لذا بالنسبة لهما... |