| Muhammad Banir'in de taşıdığını biliyoruz. Yirmi yıldır ölü olarak bilinse bile. | Open Subtitles | ونحن نعرف أنّ (محمّد بانير) يحمله رغم أنّه ميت منذ عشرين عاماً |
| Size önerim Muhammad Banir konusunu arkanızda bırakmanız olur. | Open Subtitles | -فأقترح بشدّة أنْ تنسى قضيّة (محمّد بانير ) |
| Muhammad Banir'in hayatta olduğunu doğrulayan bir istihbarat geçti elime. | Open Subtitles | جاءتني إخباريّة تقودني للاعتقاد بأنّ (محمّد بانير) حيّ |
| Size elemanınız Jay Banner hakkında birkaç soru sormak istiyorduk. | Open Subtitles | نودّ أن نسألكِ بضع أسئلة حول مُوظف لديكِ، (جاي بانير). |
| Sacramento Bürosu cinayetten bir gece önce onu tutuklamış ve ertesi günün sabahına, Banner'in öldüğü saate kadar onu salmamışlar. | Open Subtitles | اعتقلته شرطة (ساكرامنتو) في الليلة التي سبقت جريمة القتل ولمْ يُخرجوه حتى ظُهر اليوم التالي، بعد ساعات من وفاة (بانير). |
| Bannerjee'yle bu bilezikleri Mansi'ye Gönderdi | Open Subtitles | قد أَرْسَلَ هذه الاساور مع بانير جي الي مانسي |
| Banir'in beni kurtarırken öldürüldüğüne inanılıyordu. | Open Subtitles | ساد اعتقاد بأنّ (بانير) قُتل أثناء عمليّة إنقاذي |
| Gitti emeklilik partisi. Banir hakkında bir şey yapmayacaklar. | Open Subtitles | وداعاً لحفلة التقاعد لن يفعلوا شيئاً بشأن (بانير) |
| Bu ilaç Banir içinse neden yirmi yıldır haber alamıyoruz adamdan? | Open Subtitles | إنْ كان هذا العلاج لـ(بانير) فلمَ لمْ يسمع أحد خبراً عنه لـ20 عاماً؟ |
| Ben de Banir'in kendisinin çifte ajan olduğu yönünde bir istihbarat yolladım onlara. | Open Subtitles | فأرسلتُ تلميحات استخباريّة تفيد بأنّ (بانير) هو العميل المزدوج |
| Bir pencere açıldı. Ama uzun sürmeyecek. Kapandığında Banir kaçmış olacak. | Open Subtitles | ثمّة بارقة أمل هنا، لن تدوم طويلاً ثمّ ستزول وينجو (بانير) معها |
| Sen daha önce... esirken, Banir sadece bir isim istedi, değil mi? | Open Subtitles | آنذاك حينما كنتَ أسيراً أراد (بانير) اسماً، صحيح؟ |
| Banir gibi birinin gideceği bir yer. | Open Subtitles | إنّه المكان المثاليّ الذي ينتهي به أمثال (بانير) |
| Banir'de ırsi bir hastalık vardı... Akdeniz Anemisi. | Open Subtitles | (بانير) مصاب بمرض دم وراثيّ "ثلاسيميا" |
| Ajan Stark ve Banner, FBI. | Open Subtitles | مرحباً العميل ستارك و بانير من أف بي أي |
| Son iki yılda iki defadır Tessa Banner'ın dersine giriyorum. | Open Subtitles | هذه هي المرّة الثانية خلال عامين سُررت فيها بتواجد (تيسا بانير) بصفّي. |
| Sen Jay Banner'in ev arkadaşlarından biri misin? | Open Subtitles | أأنت الرفيق الآخر لـ(جاي بانير) في السكن؟ |
| Kurbanımız Jay Banner adında yarı profesyonel bir sörfçüydü. | Open Subtitles | ضحيتنا كان راكب أمواج شبه مُحترف، يُدعى (جاي بانير). |
| Lisbon, olabildiğince çabuk Jay Banner'ın evine gelir misin? | Open Subtitles | (ليزبن)، تعالي إلى منزل (جاي بانير) في أسرع وقتٍ مُمكن. |
| Bannerjee Mansi'yi limuzuna götür | Open Subtitles | بانير جي خذ مانسي الي الليموزين |
| Kieran, saag paneer'den ister misin? | Open Subtitles | (كرين)، هل تريد أيّ من الـ (ساج بانير) هذا؟ |