Yapman gereken tek şey meyveleri alıp, onları tezgah'ta satmak olacak. | Open Subtitles | كل ما عليك أن تفعله هو أن تشتري الفاكهة و سوف أقوم أنا ببيعها في كشك |
Elbette, sattım ama bunun için laboratuara girmeme gerek yoktu. | Open Subtitles | طبعاً قمتٌ ببيعها لكن لم أضظر لإقتحام المخبر لأجل ذلك |
- Ne olarak? Kalemlere bayrak yapıştırıp, havaalanında sat. | Open Subtitles | ضع أعلاماً على أقلام رصاص وقم ببيعها في المطار |
Klasik arabalarımın filmini yapıp internette satacağım. | Open Subtitles | أنا سأقوم بصنع أفلام عن السيارات الكلاسيكية الخاص بي وسأقوم ببيعها عبر الانترنت |
Bu değirmenler ailenin kökeniniydi... Sen de onları sattın yani. | Open Subtitles | تلك المطاحن كانت من أملاك عائلتنا الاساسية وقمت ببيعها |
satmaya başlasak iyi olur çünkü parayı geri ödememiz gerekiyor... | Open Subtitles | علينا أن نبدأ ببيعها لأنه علينا أن نقوم برد الدين |
Yakın bir zamanda müşterilerimden birine satmıştı. | Open Subtitles | لقد كانت فى مجموعتة منذ وقت قريب حتى قام ببيعها الى احد عملائى |
Burada ki çöpçülerin portrelerini yapıp satmak istiyorum. | Open Subtitles | أريد أن ألتقط صورا للجامعين لأقوم ببيعها في الخارج |
Bak buradaki insanlara satmak o kadar kolay değil. | Open Subtitles | ليس من السهل أن تقوم ببيعها لهؤلاء الناس |
Ailem küplere binecek. Ama satmak zorundayım. | Open Subtitles | والداي سيغضبان كثيرًا و لكن يجب أن أقوم ببيعها |
Bunu bir buçuk milyon dolara sattım, nakit. | TED | قمت ببيعها بمليون ونصف مليون دولار نقدا |
Hava kuvvetleri temel radyo parçaları çaldım ve onları kara borsada sattım. | Open Subtitles | سرقت أجزاء هامة من أجهزة راديو القوات الجوية و قمت ببيعها بالسوق السوداء |
Nasıl satarsan sat birlikte olmalılar | Open Subtitles | لا أكترث إذا قمت ببيعها أو إحتفظت بها لنفسك |
Reçelime hiç inanmadın. Ben de sensiz satacağım. | Open Subtitles | لم تصدقي بالمربى أبداً سأقوم ببيعها من دونك |
Karavanımı çaldın, ki çok severdim ve, sen onu sattın ve benim paramı bunlara mı harcadın? | Open Subtitles | لقد سرقتِ شاحنتى التى أحبها و قمتِ ببيعها و أنفقتى الأموال على هذا |
Ama sen satmaya devam ediyorsun. Bu ne demek? | Open Subtitles | لكنكَ تَستمرُ ببيعها لوَحدِك، ما هذا يا رجُل؟ |
Yakın bir zamanda müşterilerimden birine satmıştı. | Open Subtitles | لقد كانت فى مجموعتة منذ وقت قريب حتى قام ببيعها الى احد عملائى |
Sanırım onları satmam gerekecek. | Open Subtitles | أعتقد أني سأقوم ببيعها نظراً للظروف الحالية |
Oturuyordum ve merak ettim, arabayı satma konusuna ne dersin? | Open Subtitles | نعم لقد كنت جالسة وتسألت كيف سيكون شعورك إن رغبت ببيعها. |
Sonra da üçüncü bir kişi aracılığıyla fiyat belirleyip tek seferde elden çıkaracağız. | Open Subtitles | بعد ذلك سنقوم بتسعيرها بإستخدام طرف ثالث و سنقوم ببيعها كلها بوقت واحد |
- Telefon etmiştik. - Öyle mi? Boktan ağacını başkasına sattık göt herif! | Open Subtitles | حقاً , لقد قمنا ببيعها تواً الشجرة الحثيرة أيها الوغد ماذا ؟ |
Öyle fazla satarız ki sonuçta hisse dibe vurur ve ertesi gün çerez fiyatına hepsini geri alırız. | Open Subtitles | نقوم ببيعها بشكل مكثف والسعر سوف ينهار ونشتريها كلها مجدداً في اليوم التالي بأبخس الأثمان |
Dongil'i satacak ve tedbir olarak AMC'yi alacağız. | Open Subtitles | لذا سنقوم ببيعها و الحصول على الأصول كوسيلة وقائية. |
Egzotik türleri ülkeye getirip karaborsada satıyor. | Open Subtitles | انه يقوم بجلب الانواع الغريبه, و يقوم ببيعها فى الاسواق السوداء. |