Ben yaparım. Daha önce de birilerine ilaç verdim. | Open Subtitles | أنا قادر على حقنه إن أردت، لقد قمت بتخدير أشخاص من قبل |
Bir psikiyatriste söylediklerini yeniden yaratmak için saçma bir deneyle ilaç almış. | Open Subtitles | قام بتخدير نفسه للقيام بتجربة سخيفة لتذكر ما قاله للطبيبة النفسانية |
Yani kızlara ilaç verdi, bize yalan söyledi ve hala bu davayı bırakmadık. | Open Subtitles | إذا قامت بتخدير الفتاتين وكذبت علينا بشأن ذلك ولا زلنا لم نتخلى عن القضية |
Ağzım uyuştu. Emin değilim. | Open Subtitles | أشعر بتخدير في فمي لست متأكدًا |
Saldırgan belki önce köpeği uyuttu. | Open Subtitles | إذاً ربما يكون الشخص المعتدي قام بتخدير الكلب أولاً |
Acı çekerken kendini uyuşturmak istemen normal değil mi? | Open Subtitles | أليس من الطبيعي أن ترغب بتخدير نفسك عندما تشعر بالألم؟ |
Şimdi punch biyopsisi için bölgeyi uyuşturacağım. | Open Subtitles | سأقومُ بتخدير المنطقة حيثُ سأدخلُ لأخذ الخزعة |
Yüce Clark Richter bir maç mı kazandı dövüşçüsüne uyuşturucu vererek ? | Open Subtitles | ( بأن العظيم ( كلارك ريكتر جهّز مباراة بتخدير المقاتل؟ |
Sen de oda servisi tepsisindekilere ilaç koyup daha sonra odaya girdin. | Open Subtitles | إذهب إذاً قمت بتخدير صينية خدمة الغرف |
-Hemşire McWilley'ye ilaç vermişler. | Open Subtitles | - قاموا بتخدير الممرضة ماكويلي - |
Ben kimseye ilaç falan vermedim. | Open Subtitles | لـم أقـم بتخدير أحد |
Biri suyuna ilaç koymuş. | Open Subtitles | احد ما قام بتخدير مائه |
- Hunt'ın sekreteri DiNozzo'ya ilaç verip onu arabayla golf kursunun oraya götürdüğünü itiraf etti. | Open Subtitles | سكرتيرة (هانت) أعترفت بأنها قامت بتخدير (دينوزو) و قامت بقيادة سيارته إلى ملعب الغولف. |
Kendinize Dr. Lance Reinhardt gibi bir müttefik buldunuz ve birlikte Else Vogelsong'a ilaç vermeye başladınız. | Open Subtitles | وجدت حليفاً في هيئة الد. (لانس راينهارت)، وبدءآ بتخدير (إليز فوغلسونغ) معاً |
Holly'nin birine ilaç verdiğini hiç görmedim. | Open Subtitles | لم أرى أبدا أن (هولي) قد قامت بتخدير أحد من قبل |
Evet, ayağım uyuştu. | Open Subtitles | نعم ، أحسست بتخدير بساقي |
Evet, ayağım uyuştu. | Open Subtitles | نعم ، أحسست بتخدير بساقي |
Bu arada Max uyuttu yakın arkadaşı Penny'i vücudu alçılar içindeyken Max'de Kent'e çekti muameleyi... | Open Subtitles | ♪ وفي هذا الاثناء ماكس ♪ ♪ قام بتخدير اعز اصدقائه ♪ ♪ والتي كان نصف جسمها في الجبس ♪ |
Müşterilerini uyuşturmak hoşuna mı gidiyor? | Open Subtitles | هل تستمتعين بتخدير عملائك ؟ |
Öncelikle bölgeyi uyuşturacağım. | Open Subtitles | حسناً, سأقوم بتخدير المنطقة جاهز ؟ |