Berkeley'deki meslektaşım Pieter Abbeel, robotlara örnek üzerinden öğretmek için yeni teknikler geliştirdi. | TED | من جامعة بيركلي، قام بتطوير مجموعة جديدة من التقنيات لتعليم الروبوتات من مثال. |
Bundan dolayı, çok farklı türlerde görsel olmayan kullanıcı arayüzü teknolojisi geliştirdik. | TED | لذلك ، قمنا بتطوير أنواع مختلفة من واجهة مستخدم تقنية غير بصرية. |
Şimdi sadece Cardiopad'i değil, farklı durumlara müdahale etmek için başka mobil tıp cihazları da geliştiriyor. | TED | والآن لا يقوم بتطوير جهاز مراقبة القلب وحسب، بل أجهزة طبية متنقلة أخرى لمعالجة الحالات المختلفة. |
Ufak çapta bir kabadayı ama görünen o ki performansını geliştirmeye başlamış. | Open Subtitles | كان يعمل كقاطع طريق بشكل جزئي لكن يبدو أنه قام بتطوير مهارته. |
Italya'da sorel çimentosu kullanılan bir yöntem geliştirdiler. | TED | في إيطاليا، قاموا بتطوير تقنية تستخدم اسمنت سوريل. |
Sana bunu anlatmamalıydım ama devrim yapacak, yükleme yapma yazılımı geliştirdim. | Open Subtitles | أتعرف, لميكنعليّإخباركبهذا.. لقد قمت بتطوير البرنامج الذي سيحدث إثارة في التحميل |
Sizin de çok yakından bildiğiniz virüsün aşısını geliştiren kişi. | Open Subtitles | إنّه الشخص الذي قام بتطوير اللقاح للفيروس الذي أنت ولا سيما، مطلعة عليه |
Bu nedenle önümüzdeki yıllarda, ben ve öğrencilerim bir proje geliştirmek üzere çalışacağız. | TED | لهذا فأنه خلال السنتين الأخيرتين, قمت مع الطلاب بتطوير طريقة ما. |
Ardından diş gibi ufak törpümsü, bükülmeyen kancalar geliştirdi ve yemeye başladı. | Open Subtitles | و بعدها قامت بتطوير شيء كالأسنان كأنها مخالب خشنة و بدأت بالأكل |
Fakat birkaç yıl önce, MIT'teki meslektaşlarım hareket mikroskobu dedikleri mikroskobu geliştirdi, videodaki belirsiz hareketleri bulan ve görebileceğimiz biçimde olması için büyüten bir yazılımı. | TED | ولكن قبل بضع سنوات قام زملائي بتطوير ما سموه بمجهر الحركة وهو برنامج يجد الحركة الدقيقة في الافلام ويضخمها بما يجعلها كبيرة كفاية لنا لنراها |
Bunu doğal seleksiyon (seçilim) teorisi ile açıklayamıyordu ve bu hüsran dolayısıyla, cinsel seçilim teorisini geliştirdi. | TED | ولم يستطع شرحه في نظريته عن الإنتقاء الطبيعي. وبعيداً عن إحباطه، قام بتطوير نظريته عن الإنتقاء الجنسي. |
Araştırma ekibimizi ve yakındaki topluluğu koruyacak yeni güvenlik protokolleri geliştirdik. | TED | وقمنا بتطوير بروتوكولات جديدة للسلامة لحماية فريق بحثنا وكل من حولنا. |
Dolaysıyla, bu projede sistem içerisinde hareket eden bazı atılmış eşyalara takabileceğimiz küçük etiketler geliştirdik. | TED | لذا في هذا المشروع ، قمنا بتطوير أجهزة تتبع صغيرة لتتبع القمامة أثناء تحركها في النظام. |
Gerçek araba yarışçılarının yeteneklerine muazzam bir takdir geliştirdik. | TED | قمنا بتطوير تقدير هائل لقدرات سائقي السيارات السباق الرياضية. |
Bilim insanları ayna kutusu terapisinin daha da gerçekçi kılacak sanal gerçeklik tedavileri geliştiriyor. | TED | قام العلماء بتطوير علاج بواسطة الواقع الافتراضي. ما يجعل صندوق المرآة تجربة أكثر واقعية. |
Dijital Braille editör, dijital Braille sözlük, ve dijital bir Braille kütüphane ağı gibi dijital kitap teknolojilerini geliştirmeye başladım. | TED | بدأت بتطوير تكنولوجيا كتب رقمية، مثل محرر برايل الرقمي وقاموس برايل الرقمي وكذلك شبكة مكتبة برايل الرقمية. |
1928'de doktorlar, taşınabilir, elektrikli bir motorla çalışan pompaları olan metal bir cihaz geliştirdiler. | TED | في عام 1928، قام الأطباء بتطوير عبوة معدنية متنقلة مزودة بمضخات، تعمل بواسطة محرّك كهربائي. |
multi-milyon dolarlık tesislere gerek duymak yerine, küçük bir boyutta, bu izotopları üretebilecek bir cihaz geliştirdim. | TED | عوضاً عن الحاجة لمنشآت بملايين الدولارات قمت بتطوير جهاز يستطيع على نطاق صغير جدا أن ينتج هذه النظائر. |
Öğrenme ve hazfızayı geliştiren zeka arttırıcı bir ilaç üretti. | Open Subtitles | قام بتطوير عقار منشط للذهن يقوم بعزيز التعلم، والذاكرة |
Biliyor musun? Eğer aptallık yapmayıp bu yeteneğini geliştirmek isteseydin çok kolay bir şekilde üniversiteye gidebilirdin. | Open Subtitles | و لو لم تكوني حمقاء و قمتي بتطوير هذه الموهبه |
Yüksek Paleolitik dönemin başında, bir mızrak atma tekniği geliştirmiş olduklarından şüphe ediyoruz. | Open Subtitles | لكننا نشك في أنهم في بدايات العصر الحجري قاموا بتطوير أساليب قاذف الرماح |
O zamandan beri biyolojik veri analizi için algoritmalar geliştiriyorum. | TED | منذ ذلك الحين، قمت بتطوير خوارزميات لتحليل البيانات الأحيائية. |
Bence su tabakasında sorun var, yoksa burası da şehir gibi gelişmiş olurdu. | Open Subtitles | لا أظن أنها مشكلة إدارية وإلا كان مجلس المدينة قام بتطوير المكان إلى الآن |
Ayrıca buranın sahibi çocuk gelişimine takıntılı biri. | Open Subtitles | بالإضافة أن المدير مهووس بتطوير وتعليم الأطفال |
Bu torpidoların prototiplerini geliştirdiğini öğrendiğimde konuşmak için ona gittim ama torpidoları görmeme izin vermedi. | Open Subtitles | سمعت أنه يقوم بتطوير نماذج الطوربيدات عندما واجهته بالأمر لم يرغب بمقابلتي |
Multinational A.Ş. deki arkadaşlarımız bir süredir değişik yan etkilere sahip yeni bir ilaç geliştiriyorlar. | Open Subtitles | أصدقائنا من منظمة الدوليين يقومون بتطوير عقار مخدر يتميز بآثار جانبية مثيرة |
Mirotüpçükler, kelimenin tam anlamıyla her bir... ..hücre içinde hücrenin yapısını ve mimarisini belirleyen bir orman geliştirir. | Open Subtitles | والتي تشبه العظام داخل أجسامنا تقوم خلايا الميكروتوبيولز بتطوير غابة بحد ذاتها داخل كل خلية |