| Ona böyle davrandıktan sonra hiç sızlanmadan bunu kabulleneceğini mi sanıyorsun? | Open Subtitles | أكنت تعتقد أن ذلك سيهون لأجلك بعد أن عاملتها بتلك الطريقة |
| Ona böyle davrandıktan sonra hiç sızlanmadan bunu kabulleneceğini mi sanıyorsun? | Open Subtitles | أكنت تعتقد أن ذلك سيهون لأجلك بعد أن عاملتها بتلك الطريقة |
| bu şekilde yaşamak istemiyorsun. Hayatına devam ediyorsun. Doğru şeyi yaptığını söylemek için buradayım bu yüzden aynen devam et. | Open Subtitles | لا تريد العيش بتلك الطريقة ، عليك المضي قدماً أنا هنا لأخبرك ، أنت تفعل الصواب ، حافظ عليه فحسب |
| Evet, çünkü kimse 1993'ten beri bunu bu şekilde yapmıyor. | Open Subtitles | هذا لأن أحدًا لم يفعلها بتلك الطريقة منذ عام 1993. |
| öyle görmek için güzel bir gün ama Amerika'da işler öyle yürümez. | Open Subtitles | أجل، طريقة جميلة للنظر إلى الأمر لكن أمريكا لا تسير بتلك الطريقة |
| Ona gözlerini dikmeni ve o şekilde dans etmeni mi istedim? | Open Subtitles | هل طلبتُ منكِ أن تحدّقي فيه وترقصي معه بتلك الطريقة ؟ |
| Ama Böylesi daha iyi, komutanım. Böylece mayınları temizlemeye devam edebiliyoruz. | Open Subtitles | كان جيدا بتلك الطريقة ، لنتمكن من الإستمرار في تنظيف الألغام |
| Kimsenin sana böyle bir şey yapmaması lazım, bunu bil. | Open Subtitles | أريد أن أخبرك أنه لا يجب أن يعاملك بتلك الطريقة. |
| Seni böyle kontrol etmesine izin veremezsin. Sen böyle biri değilsin! | Open Subtitles | لا يمكنك السماح له بالسيطرة عليك بتلك الطريقة هذا ليس انت |
| Teknolojiyi ele alalım, düşünün ki teknolojiyi de böyle değerlendirdik. | TED | إن فكّرتم بالتكنولوجيا، تخيّل إن كنّا نفكّر بتلك الطريقة حول التكنولوجيا. |
| Şu an dışarıda bir yerlerde böyle hisseden milyonlarca insan var. | TED | يوجد الآن الملايين من الناس هناك مثلي يشعرون بتلك الطريقة. |
| Herkesin beyni böyle çalışır sanmıştım. | TED | كنت أظن أن أيا كان بأي دماغ سيفعلها بتلك الطريقة. |
| bu şekilde tutuklanmalarınızı perspektife yerleştirmek için bir fırsatınız olmaz. | Open Subtitles | و لن تنال فرصة بتلك الطريقة لوضع إعتقالاتك بالسياق الصحيح |
| Ama sen bu şekilde olmasını istiyor gibi bile görünmüyorsun. | Open Subtitles | ولكن أنتِ، لا تبدين حتى إنك ترغبين الظهور بتلك الطريقة |
| Denizaltı'da da bu şekilde kalacağız anten üzerinden kaçak erişimle. | Open Subtitles | سنُواصل العمل بتلك الطريقة على الغوّاصة، بالحمل على الأتينا الهوائي. |
| öyle görmek için güzel bir gün ama Amerika'da işler öyle yürümez. | Open Subtitles | أجل، طريقة جميلة للنظر إلى الأمر لكن أمريكا لا تسير بتلك الطريقة |
| Ama bir daha öyle bir şey olmayacak. Olmayacak tabii. | Open Subtitles | لكن في أية حالة، لن تحدث بتلك الطريقة بعد الأن |
| öyle değil mi? Çünkü dünyanın işleyişi bu değil. | TED | أليس كذلك؟ الكون لا يشتغل بتلك الطريقة. |
| Andy, dün gece kendini o şekilde bağlamayı nasıl becerdin? | Open Subtitles | آندي، كيف تمكنت من ربط نفسك بتلك الطريقة ليلة امس؟ |
| Dün akşam Jason'la beni o şekilde öğrendiğin için üzgünüm. | Open Subtitles | بشأن الليلة الفائته آسفة لأنك عرفت بشأني وجايسن بتلك الطريقة |
| Onun yaptığına inanmak istiyorum çünkü Böylece nefret edebileceğim biri oluyor. | Open Subtitles | أريد التصديق أنه فعلها لأنه بتلك الطريقة سيكون لدي شخص أكرهه. |
| Şey, belki de Bu yolla değil. Neden rahatlamıyorsun, Barbara. | Open Subtitles | ربما لن نراهم بتلك الطريقة لم لا تتمديين يا باربرا |
| İnsanlara o gözle bakmak işimin bir parçası değil. | Open Subtitles | و ليس على الناس,النظر للناس بتلك الطريقة ليس من ضمن مواصفات عملي |
| Bu sayede çaba gösterdiğini kanıtlayacak ama çok uzun saatler çalışmamış olacaksın. | Open Subtitles | بتلك الطريقة التي ستبدو أنه في نيتكِ أن تساهمي أكثر بدون أيّ تطويل في يومكِ كثيراً. هذا بعيداً تمام البعد عن الكراهية. |
| Böylelikle dikkati manipüle edebiliyoruz ve bizim dediklerimizi yapıp yapmadıklarını teyit ediyoruz. | TED | ويمكننا بتلك الطريقة أن نتلاعب بانتباهم وأن نتأكد أن المشاركين ينفذون بالفعل ما نقوله. |
| Demek birbirlerini bu sekilde taniyorlardi. | Open Subtitles | بتلك الطريقة يعرف كلّ منهما الآخر. |
| öylece gitmene izin veremem. | Open Subtitles | لا يمكنني ان أتركك ترحلي.. ليس بتلك الطريقة. |
| Bölümde olaya bu açıdan bakacak insanlar olacaktır. | Open Subtitles | سيكون هناك أشخاص في الإدارة ينظرون إلى الأمر بتلك الطريقة |