Evet, geçmişte hep işe yaradı. | Open Subtitles | أجل، أتى بثماره لي ماضياً |
İşe yaradı. | Open Subtitles | لقد آتى بثماره .. |
Üzerine kurduğumuz baskı işe yarıyor. | Open Subtitles | الضغط الذي نضعه عليه يأتي بثماره |
İşe yarıyor değil mi? | Open Subtitles | هذا قد اتى بثماره, صحيح؟ |
Demek eğitiminiz bir işe yaramış. | Open Subtitles | تعليمك جاء بثماره إذاً |
Sana öğrettiklerim işe yaramış sanırım, ne dersin? | Open Subtitles | اظن أن تعليمي جاء بثماره |
Denginle ölümüne kapışınca antrenman meyvesini daha iyi veriyor. | Open Subtitles | لقد أتى التدريب بثماره مواجهة شخص موازي لك بالقوة على حياتك |
Etraf temiz. Bütün o eğitim meyvesini vermiş gibi. | Open Subtitles | انت خال يبدوا ان التدريب قد اتى بثماره |
Nihayet aptallığım işe yaradı! | Open Subtitles | أخيراً غبائي يؤتي بثماره! |
- Şimdiye kadar işe yaradı. | Open Subtitles | -ذلك يؤتي بثماره لحد الآن |
Wow, gerçekten işe yarıyor! | Open Subtitles | إنه يؤتي بثماره! |
Mentaculus gerçekten işe yarıyor! | Open Subtitles | "الأعجوبة" يأتي بثماره! |
- Her ne yaptıysam, işe yaramış. | Open Subtitles | مهما فعلته، أتى بثماره. |
Ah, şu mısıra bak. İhtiyar Gil'in çalışması nihayet meyvesini verdi. | Open Subtitles | إنظروا إلى هذه الذرة عمل (جيل) الكبير أخيرا سيؤتي بثماره |
Koalisyonumuz meyvesini veriyor, Geminus. | Open Subtitles | تحالفنا قد اودى بثماره جيمنوس |