Bunun yanında, yapım esnasında sahibiyle yeterince sorun yaşadım; | Open Subtitles | بجانب أن لدي مشاكل كفاية مع مالك ذاك المبنى |
Bunun yanında, halletmem gereken bazı şeyler var. | Open Subtitles | بجانب أن لدي بعض الأمور التي تحتاج الى العناية بها. أجل؟ |
Bunun yanında, Hassan kendi yönetiminde bile zorla fikir birliği oluşturabiliyordu. | Open Subtitles | بجانب أن (حسان) كان بالكاد قادراً على تشكيل إجماع في إدارته |
Bunun yanında, kendimizi aç bırakmanın Teyla'ya bir yardımı dokunmaz. | Open Subtitles | بجانب أن تجويع أنفسنا, لن يفيد (تايلا) نهائياً. |