Ayrıca oradaki elemanlar gibi adamlarla çatışmaya gireceksen bana ihtiyacın olacak. | Open Subtitles | بجانب أنك إن ظللتِ تحتكين بأشخاص كهؤلاء بذلك المستودع فستحتاجين إليّ |
Ayrıca sende bana rüşvet verecek kadar mangır yok. | Open Subtitles | بجانب أنك ليس لديّك عجيّن كافي لكي ترشيني ؟ |
Ayrıca, lanet bir go-cart'ı bile kullanamıyorsun. | Open Subtitles | بجانب أنك لا تستطيع حتى قيادة تلك السيارات الصغيرة |
Ayrıca orada olursan, yarın kimi cezalandıracağını bilirsin. | Open Subtitles | بجانب أنك إن ذهبت، ستعرفين من يستحق المعاقبة غداً |
Ayrıca, sadece karımın kardeşi değil, artık benim de kardeşimsin. | Open Subtitles | بجانب أنك ليس بمثابة أخو زوجتي فقط , أنت أخي أيضاً الأن |
Ayrıca, sahte ilişkimiz sayesinde işkenceye dayanma konusunda bayağı antrenman yapmış oldun. | Open Subtitles | بجانب أنك نجحت فى إختبار التعذيب بسبب تعذيب علاقتنا المزيفة |
Ayrıca, hayatını yazdırmak istesen, istediğin yazarı tutarsın. | Open Subtitles | بجانب أنك ستحصل على أي كاتب سير ذاتيه تريده |
Ayrıca neyin suç unsuru olup olmayacağı bilmiyorsun. | Open Subtitles | بجانب أنك لا تعرف دليل الإدانة |
Ayrıca, görüşmede başarılı olacaksın. | Open Subtitles | بجانب أنك ستبرع كثيراً بالمقابلة |
Ayrıca böyle radikal bir olasılık bir yana, başka bir şey düşünmediniz mi? | Open Subtitles | .. بجانب أنك لم تفكر حول احتمالات أخرى |
Ayrıca, bu şey konusunda ne yaptığını bile bilmiyorsun. | Open Subtitles | بجانب أنك لا تعرف ما تفعل بهذه الأشياء |
- Ayrıca yatırımınızı kaybedersiniz. - Bu doğru. | Open Subtitles | بجانب أنك ستفقد أداة - ذلك صحيح - |
Ayrıca, sen onun için çok iyi birisin. | Open Subtitles | بجانب أنك حقا مناسب لها |
Ayrıca Tony'yı bırakmayacağımı biliyorsun. | Open Subtitles | ...بجانب أنك تعرف أني لا أستطيع ترك "توني" وحده |
Ayrıca, burada bizimle daha güvendesin. | Open Subtitles | بجانب أنك هنا أأمن معى |
Ayrıca, 'Kim olduğunu bilirsin sen' de orada olacak. | Open Subtitles | بجانب, أنك سترى "من تعلم" هناك |