Kaşar peynirini bulmalıyız, altını. | Open Subtitles | نحن بحاجة للعثور على الجبن الشيدر، والذهب. |
Gece yarısından önce kamp yapacak yer bulmalıyız. | Open Subtitles | نحن بحاجة للعثور على مكان التخيم قبل حلول الظلام. |
Jay onu bulup tasmayı görmeden önce onu bulmamız gerek. | Open Subtitles | نحن بحاجة للعثور عليها قبل جاي ، لكي لايرى الطوق |
Onları çağırmak için nerede gömüldüklerini bulmamız gerek. | Open Subtitles | نحن بحاجة للعثور على المكان الذي دفنت حتى نتمكن من استدعاء لهم. |
Akşam yemeği olmadan onu bulmamız lazım. | Open Subtitles | حسنا، نحن بحاجة للعثور عليه قبل أن يصبح عشاء. |
Daha önce hiç kullanılmamış bir kavramın ortaya çıkışını bulmamız gerekiyor. | TED | نحن بحاجة للعثور على ظهور مفهوم لم يقم أحد بذكره على الإطلاق. |
Onu bulmam gerek. Daha fazla bir zarar vermeden onu bulmam gerek. | Open Subtitles | أنا بحاجة للعثور عليه، أتعقبه قبل أن يسبب أي ضرر |
Haftada 80 saat çalışmakla bayık bir çocuğun sıkıcı doğum gününe çökmek arasında bir şeyler bulmalıyım. | Open Subtitles | أنا فقط بحاجة للعثور على شيء هذا في ما بين العمل 80 ساعة في الأسبوع وتحطمها بعض عرجاء طفل عيد ميلاد الحزب مملة. |
Bu da daha gizli bir yol bulmamız gerektiği anlamına geliyor. | Open Subtitles | ما يعني أننا بحاجة للعثور على طريقة للتحويل |
Hâlâ bir tedavi bulmaya ihtiyacımız var. Bana ne yaptığına bir bak. Gözüme bak. | Open Subtitles | مازلنا بحاجة للعثور على علاج، انظري إلى ما فعلت من أجلي، انظري إلى عيني |
Yani sahtekarı bulmalıyız. Ama nasıl? | Open Subtitles | لذا نحن بحاجة للعثور على المزور، ولكن كيف؟ |
- Birini incitmeden onu bulmalıyız. | Open Subtitles | نحن بحاجة للعثور عليه أولا قبل أن يؤذي أحدا. لدي له. |
Sonra da kaza alanına git. Michelle Chapman'ı bulmalıyız. | Open Subtitles | ثم عد إلى موقع الحادث نحن بحاجة للعثور على ميشيل تشابمان |
O zaman William'ın burada bıraktığı zulayı bulmamız gerek. | Open Subtitles | اذا نحن بحاجة للعثور على الذي خبأه وليام هنا |
Hadi, sunucuyu bulmamız gerek. | Open Subtitles | هيا، الآن. خذها كلها. نحن بحاجة للعثور على هذا الخادم. |
Hadi, sunucuyu bulmamız gerek. | Open Subtitles | هيا. خذها كلها نحن بحاجة للعثور على هذا الخادم |
Sadece FBI'ı hackleyebilecek birini bulmamız lazım. | Open Subtitles | نحنُ بحاجة للعثور على شخصٍ بأمكانهِ أختراق مكتب التحقيقات الفيدرالي فحسب |
Bu akşamki parti için çok güzel, seksi kız bulmamız lazım. | Open Subtitles | كثيرا جدا، ونحن بحاجة للعثور الفتيات الساخنة لهذا الحزب الليلة. |
Savcı bulmadan, cinayet silahını da bulmamız gerekiyor. | Open Subtitles | نحن بحاجة للعثور على سلاح الجريمة قبل أن تفعل النيابة العامة. |
Onlar birini öldürmeden önce kundakçıları bulmamız gerekiyor. | Open Subtitles | نحن بحاجة للعثور الحريق العمد الخاص قبل أن يقتل شخص ما. |
Benim gerçekten o gömleği bulmam gerek. | Open Subtitles | أنا فقط بحاجة للعثور على هذا القميص |
Önce Scott'ı bulmalıyım | Open Subtitles | انها بحاجة للعثور على سكوت أولا. |
Önemli olan, onu bulmamız gerektiği. | Open Subtitles | الهدف هو أننا بحاجة للعثور عليه |
Çalışan bir araba bulmaya ihtiyacımız var. | Open Subtitles | نحنُ بحاجة للعثور على سيارة تعمل. |
Söylediklerinde küçücük bir doğruluk payı bile olsa çocuğu bulmamız gerekir. | Open Subtitles | لو كانت هنالك إحتمالية بأنها صادقة، فنحنُ بحاجة للعثور على ذلك الولد. |