ويكيبيديا

    "بحبه" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • aşkını
        
    • aşık
        
    • sevgisini
        
    • sevgisi
        
    • sevgisiyle
        
    Sonra aniden bir adam ortaya çıktı ve kıza olan aşkını açıkladı. Open Subtitles ...ثم كان ذلك رجل ظهر فجأة في ذلك الممر واعترف بحبه لها
    Sevdiğin birine aşkını itiraf edememenin nasıl bir duygu olduğu hakkında fikrin var mı? Open Subtitles هل لديك فكرة عما يشعر به لعدم تمكنه من الاعترف بحبه لمن يحب؟
    İşte bildiğin gibi, sen aşık olduğum adamın şeytani gülümsemesini alan yakışıklımsın. Open Subtitles ولعلمك فقط أنت نفس الرجل الجميل ذي الإبتسامة الساحرة الذي وقعت بحبه
    aşık olmayı geçtim kimseyle yakınlaşmamam gerekiyordu. Open Subtitles لم يكن يفترض أن أقترب من أي شخص فما بالكِ بحبه..
    Hele baban için. Onu o kadar çok seviyordu ki; ...ona olan sevgisini kıyaslamandan korktu. Open Subtitles لقد أحبها كثيراً , خاف أن تـُقارن حبه لك بحبه لها
    Yeni komutan, Sam Amca'ya olan... ...sevgisi ile ünlü Albay Pinzon'du. Open Subtitles القائد الجديد كان العقيد بينزون الرجل الذي اشتهر بحبه اتجاه أمريكا
    Kalbini Tanrı'ya açarsan sevgisiyle senin her eylemini mükafatlandırır. Open Subtitles افتحي قلبك لربك وسيستبدل كل أفعالك بحبه
    Hükümdar, karısının koynunda yatarken yitik aşkını düşlüyor. Open Subtitles الكذب على زوجته، أحلام الملك بحبه المفقود.
    Bu tam da kitaptaki gezginin gelip de prensese aşkını ilan etmesi gibi bir şey. Open Subtitles هذا كما جاء في الكتاب عندما يأتي مسافر الزمن ليعترف بحبه للأميرة الأخيرة
    Benim hayatımı kurtarmak için bana olan aşkını feda etti. Open Subtitles اقصد هو ضحي بحبه من اجلي كي ينقذ حياتي اقصد حقا
    Adam kıza aşkını ilan edemez! Open Subtitles لهذا ذلك الرجل لا يستطيع ان يعترف بحبه لها
    Saçmalık. aşkını itiraf ettiğini hatırlayıp hatırlamadığını öğrenmek istiyorsun. Open Subtitles هراء،تريدين أن تعلمي إذا كان يتذكر إعترافه بحبه لك
    Sanki aşkını ilan ediyormuş gibiydi. Open Subtitles كان... كان في الحقيقة كما لو أنه يصرح بحبه
    Kime aşık olacağını seçemezsin bunu anlıyorum. Open Subtitles .. اتفهم انه لايمكنكِ أختيار من تقعين بحبه
    Ona deli gibi aşık oldum, ve tamamen ruh ikizleriydik ve tamamen aşıktık. Open Subtitles كنت مجنونة بحبه و كنا رفقاء روح و واقعين في الحب تماماً
    İstediği gibi konuşan, istediğini tokatlayan o aşık olduğum Güney Yakası şerefsizine ihtiyacım var benim. Open Subtitles أحتاج لـ بذيء التحدث، المكثر للضرب حثالة الـ جهة الجنوبية التي وقعت بحبه أينَ هو؟
    aşık olduğun ama bir sandviç zincirinin vücut bulmuş hali olduğu için kalbini paramparça eden bir adam vardı, hatırlıyor musun? Open Subtitles أتتذكرين ذلك الرجل اللذي وقعتي بحبه و لكن حبك تمزق بسبب كونه التجسيد البشري لمحل ساندويشات معين
    Saf yanlızlığın olduğu o karanlık yerde hayatım boyunca ilk kez onun sevgisini hissetttim. Open Subtitles وكان في تلك الظلمة الذي شعرت بحبه للمرة الأولى في حياتي.
    Bak Daniel, asla sevgisini ve takdirini kazanamamış olabilirsin ama en azından çeneni ondan almışsın. Open Subtitles "دانييل" ربما لم تحظى بحبه او بركته ولكن على الاقل انت تسير بطريقه
    Bush kendisini zirveye çıkaran üslere, sevgisini açıklarken savaş ödeneklerinin %33 ailelerine yapılacak yardımının da %60 azaltılmasını önerdi. Open Subtitles عندما كان بوش مشغولا بالإعتناء بـ "سنده" ويصرح بحبه لجنودنا، اقترح قص مبلغ بدل المعارك للجنود بنسبة 33%
    Bana karşı olan sevecenliği karşısında o kadar mesuttum ki bunun eşsiz bir kocanın sevgisi olduğunu düşündüm. Open Subtitles وقد أفتنت جداً بحبه إتجاهي، شعرت أنه يتجاوز مودة الزوج اللطيف كثيراً.
    Her taraf onun sevgisiyle dolu, hissetmiyor musun? Open Subtitles ألا تشعرين بحبه من حولك؟

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد