Fakat seçiminizi dikkatli yapın çünkü başladığınız işe hayatınız boyunca devam edeceksiniz. | Open Subtitles | و لكن اختاروا بحذر لأنكم ستبقون في العمل الذي ستختارونه لباقي حياتكم |
Biz bunu söylüyoruz ki karar vermeden önce daha dikkatli düşün. | Open Subtitles | نحن نخبرك بهذا .. ..حتى تفكري بالامر بحذر قبل ان تقرري |
Salakça bir şey yapmadan önce biraz daha dikkatli olmalısın, kardeşim. | Open Subtitles | انا افكر بحذر قبل ان افعل اي شئ جنوني, يا اخت |
Tamam, Dikkat et olur mu, masanın altından uzat. | Open Subtitles | حسنٌ، لنفعل ذلك بحذر أعطيني النقود من أسفل الطاولة |
Daedalus Dikkatlice orta yolu tuttururken, İcarus uçmanın zevki ile dolup taştı ve beraberinde gelen ilahi güç hissini aştı. | TED | وبينما ظل يطير بحذر في منتصف الطريق إلى وجهته، أخذ إيكاروس نشوة الطيران وغلب عليه الشعور بقوة إلهية تسري إليه. |
Şimdi dikkatle izle. Kolu böyle tutacaksın. | Open Subtitles | الآن شاهد بحذر اقبض على مسكة ذراع التدوير هكذا |
Veliaht Prenses, dikkatli olmalısın. Sakın ola Kral hazretlerini kızdırma. | Open Subtitles | لك، يجب ولي العهد الأميرة بحذر لتجنب سقوطه من صالح. |
Ona banyo yapmayı önerirsen eğer lütfen küvetteki fermentasyon teçhizatlarını kaldırırken dikkatli ol. | Open Subtitles | ان قررتي ان تعرضي عليها حماماً رجاءا ازيلي اوعية التخمير بحذر من الحوض |
Eğer, kolunuzu dik tutarak ve düz bir uçla çok dikkatli çizerseniz, göreceksiniz ki bu iki şekil tamamıyla aynı. | TED | و إذا قمت بالقياس، بحذر و دقه شديدين، و بيد ثابته ، و حواف مستقيمه سترى أن هذين الشكلين هما نفس الشكل تماما. |
Eklemem gerekir ki bunu çok dikkatli yapabiliriz. | TED | علينا القيام بهذا بحذر شديد، وجب أن أضيف |
Eşinin özel karşılama çadırı ve yolculuk boyunca kullanılan kurulabilir tahtı için özellikle dikkatli olmalarını emretti. | TED | تأمرهم بحراسة خيمة الاستقبال الخاصة بزوجها بحذر شديد والعرش المتنقل خلال الرحلة. |
Bir şey değil, tatlım. Caddeyi geçerken dikkatli ol. | Open Subtitles | على الرحب و السعة عزيزتى لا تنسى ان تعبرى الشارع بحذر |
Şerif, bu anahtarı çok dikkatli çıkartmalıyız. | Open Subtitles | أيها المأمور، بعد إزالة هذا المفتاح بحذر شديد، |
Sonra bu korkuluktan aşağı yürü. Bu köşeye geldiğinde dikkatli ol. | Open Subtitles | ثم تنزل من هذا الممشى بحذر شديد لتصل إلى الركن |
Bu bilgiyi IFOR'a ilet. Çok dikkatli hareket etsinler. | Open Subtitles | جيد أعطى تلك المعلومات إلى المخابرات وأجعلهم يتابعوا بحذر |
Şimdi, eğer dikkatli davranmazsanız, Bayan Birdie, devlet, vasiyetinizden büyük bir miktarı kesecek. | Open Subtitles | حسناً, اذا لم تتعاملي مع هذا بحذر , سيدة بيردي فإن الحكومة سوف تأخذ منها جزءً كبيراً لها |
dikkat, Dikkat et... dinleyin çocuklar, istediğiniz zaman gelip onu okuyabilirsiniz. | Open Subtitles | بحذر، بحذر يمكنكما القدوم لقراءته في أي وقت |
- Ayağınızı yukarda tutun. - Hadi , Sevgilim. Dikkat et. | Open Subtitles | ـ ابقي قدميك مرفوعتان ـ هيا ,عزيزتي , بحذر |
Sonra puroyu yaktı ve küllerini Dikkatlice terazinin diğer kefesine dökmeye başladı. | Open Subtitles | 0 ثم أشعلها، ودخن السيجارة بحذر قام بفض ِالرماد على كفَة الميزان |
Bu maddelerde belirtilen düşüncelerini dikkatle dinlemeni istiyorum. | Open Subtitles | اطلب منكى ان تستمعى لى بحذر لأرايهم كجزء من رسالتهم |
O ilaçlara dikkat edin. Çocuklar içindir, size uygun değil. | Open Subtitles | تعامل بحذر مع الدواء إنه للأطفال ، ليس لك |
İnternet'e girip bakacağız tam bir iyilşeme olabilir mi diye, ama temkinli davranmalıyız. | Open Subtitles | نتأكد من كل الاحتمالات للشفاء التام ولكن علينا أن نعمل بحذر |
Telefonlarımı da açmamaya başlayınca ben de ona, özenle yazdığım şu mesajı gönderdim: | Open Subtitles | و من ثم توقف عن الاجابة على اتصالاتي و ثم قمت بإرسال الرسالة النصية التالية المكتوبة بحذر |