ويكيبيديا

    "بحكمة" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • akıllı
        
    • bilgece
        
    • zekice
        
    • bilgelikle
        
    • akıllıca kullanın
        
    Fazla akıllı olursanız, hep evde kalabilirsiniz. Open Subtitles لكي تتصرف بحكمة,فعليك أن لا تخرج من المنزل
    Büyük bir gece olduğuna katılıyorum. Birini götüreceksen, akıllı davranmalısın. Open Subtitles أوافقه الرأي، إنّها ليلة كبيرة اختر بحكمة من ستدعوها
    Sadece tüm kaynaklarımızı olabildiğince bilgece kullanıyor muyuz bilmek istedim. Open Subtitles أريد فقط أن نتأكد من أننا نستخدم مواردنا بأكبر بحكمة ممكنة ، أتعلم ؟
    Ben ona büyüsünü bilgece ve adilane kullanmasını öğretebilirim. Open Subtitles سأتمكن من تعليمه أنّ يستخدم سحره بحكمة و عدالة.
    Savaşacağı yeri zekice seçen komutan daha savaş başlamadan kazanır. Open Subtitles اللواء الذي يختار ميدان المعركة بحكمة يفوز قبل بدء القتال.
    "Muazzam kükremeyi duyan delikanlı, zekice bir seçim yapıp yapmadığını merak etti. Open Subtitles "وسمع زئيراً عظيماً الذي جعل الشاب يتسائل إن كان قد إختار بحكمة.
    Baban, Balam'ın bilgelikle hüküm sürmesi için yanında birisine ihtiyacı olduğunu biliyordu. Open Subtitles كان يعلم بأن لـ(بالم) حتى يحكم بحكمة سيحتاج أحد إلى جانبه
    Yakında önünüzde uzun bir yaşam olacak. Bunu akıllıca kullanın. Open Subtitles قريباً ستكون لك حياتك الكاملة أمامك ، عيشيها بحكمة
    Fakat bu silahı akıllı kullanmalıyız. TED ولكن لابد من استخدام قوتها بحكمة.
    "akıllı yaşayanlar, ölümden bile korkmaz." Open Subtitles حتى الموت لا يُخاف من" "قبل الناس الذين عاشوا بحكمة
    Dişi akıllı davranarak tüm bunlardan uzak duruyor. Open Subtitles الأنثى بحكمة تبقى بعيده عن المشاكل
    Annen her zaman akıllı olmuştur. Open Subtitles والدتك تتصرّف بحكمة على طريقتها
    Sana para bıraktım. akıllı harca. Open Subtitles أنفق المال بحكمة
    Ve sonra dünyanın mükemmel olmadığını hatırlayarak bilgece gülümseyecektir. Open Subtitles وبعدها سيبتسم بحكمة معناته بانه سيدرك بأن العالم ليس مثالياً
    Alış-verişi gerçekleştirdi, tedarikçileri yakaladı, ama bilgece bir şekilde halledebileceğinden fazlasına bulaşmadı. Open Subtitles قام بالشراء ، أسقط الموزعون لكن بحكمة لم يأخذ أكثر مما كان يستطيع
    Britanyalılar'ın Afganistan-Pakistan arasında bilgece oluşturduğu kimseye ait olmayan yerler. Open Subtitles تلك المنطقة التي لا تخضع لأي سلطة والتي أنشأها البريطانيين بحكمة شديدة بين أفغانستان وباكستان
    Yakın danışmanım olarak, Senato ve Roma halkı bilgece bir kararla sevgili amcam Claudius'u seçti. Open Subtitles كمحام زملائي ، مجلس الشيوخ و شعب روما... أختار بحكمة عمي العزيز كلوديوس
    Caleb ile olan zamanımızı bilgece değerlendirelim. Open Subtitles مجرد أن نقضي وقتنا مع كاليب بحكمة.
    O zeki bir adam. - Ve ona zekice yaklaşılmalı. Open Subtitles إنه رجل ذو فكر حاد ولابد والتعامل معه بحكمة
    İyi haber şu ki, Kurbanını zekice seçtin, Open Subtitles الخبر السار أنكَ أخترت ضحيتكَ بحكمة.
    Ya da daha zekice bir ihanet planlanmış olsaydı. Open Subtitles أو إختار خيانة بحكمة أكثر.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد