Bir keresinde dilini boğazıma sokmaya çalışmıştı ve ben de burnunu kırmıştım. | Open Subtitles | إحدى المرات حاول إلصاق لسانه بحلقي وأنا كسرت أنفه |
Arabanın tamponu boğazıma çarptı ve boğazımı kesti. | TED | واصطدم مصد السيارة بحلقي قاطعًا إياه |
Üzgünüm. boğazıma bir şey kaçtı. | Open Subtitles | آسف، كان هناك شيئاً عالقاً بحلقي |
boğazıma bir şey sıkıştı. | Open Subtitles | آسف , ثمّة شيء عالق بحلقي |
Arabamdaydım. Ön camdan izliyordum. Sanki boğazımda cam varmış gibiydi. | Open Subtitles | كنت في سيّارتي أحدّق النظر عبر الزجاج الأمامي، شعرت و كأن بحلقي قطع من زجاج. |
Sadece boğazıma bir şey takıldı. | Open Subtitles | ثمّة شيء كان معلقاً بحلقي |
...ama sonra dilini boğazıma kadar soktu. | Open Subtitles | ثم ألصقت لسانها بحلقي.. |
Az kalsın boğazıma kaçıyordu. | Open Subtitles | كان أن يدخل بحلقي |
Lütfen! Sadece boğazıma takıldı! | Open Subtitles | أرجوكم، إنّه مجرّد شيء بحلقي! |
Ama boğazımda gıcıklanma olduğu için. | Open Subtitles | و لا أنا أيضاً {\pos(190,230)} لكن راودتني نخزة بحلقي فحسب |