ويكيبيديا

    "بحوزة" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • elinde
        
    • aldı
        
    • sahip
        
    • yanında
        
    • elindeki
        
    • elindeymiş
        
    • te
        
    Hayır, hayır beyler öyle inanıyorum ki, tablo hala Mendosa'nın elinde. Open Subtitles لا,لا يا سادة ,انى اؤمن ان الرسم مازال بحوزة ميندوزا.
    Eyaletin elinde ne olduğunu buldum. Ellerindeki kozu. Open Subtitles .لقد عرفت ما بحوزة الأدعاء .ورقتهم الرابحة
    Size saldıran adamlardan birinin elinde bu cihazdan var mıydı? Open Subtitles هل كان بحوزة مهاجميك أداة مثل هذه في أيديهم؟
    Yoldaşlarım haritayı aldı, yakında geçit açılmış olacak, ve benim görevim tamamlanacak. Open Subtitles إن الخريطة بحوزة إخواني، وعما قريب سوف تُفتح البوابة، وسوف تكتمل مهمتي.
    O zamanlar bir adamın tek sahip olduğu şey onuruydu. Open Subtitles كل ما كان بحوزة الرجل حينها هو شرفه وسمعته
    Yani cesedin yanında satranç taşı falan... bulunmamıştı değil mi? Open Subtitles أقصد، لم يعثر على قطع شطرنج بحوزة الجثة، صحيح؟
    Polisin ya da ordunun elindeki her silah nihayetinde sokaklara düşüyor. Open Subtitles أي سلاح بحوزة الشرطة أو الجيش ينتهي إلى تداوله بين الناس.
    Emirinde çalıştırdığın adamın var ya, onu patronu onu elinde tutuyor. Open Subtitles انها بحوزة الرجل الذى تعمل لديه والذى طلب الافيون,انه يحتجزها
    - Nasıl? Kara kutu kaçak bir Alman ajanının elinde. Open Subtitles الصندوق الأسود بحوزة عميل مُنشق للإستخبارات الألمانية
    Bağışıklık aşısını yapmayı biliyor ama şu anda Sands'in elinde. Open Subtitles إنها تعرف كيفية إعداد حقنة المناعة الآن "ولكنها بحوزة "ساندس
    Valdaire Tomarı, şu an Arayıcı'nın elinde. Sadece bir Gece Perisi ışığıyla okunulabilir. Open Subtitles لفيفة "فالدير" ، باتت الآن بحوزة الباحث، و لا يمكن قرائتها إلاّ على ضياء حوريات اللـّيل.
    Kontes Marburg'un elinde, ve O'nu öldürmeye niyetliler. Open Subtitles هو بحوزة الكونتيسة ماربوغ وهي تنوي قتله
    Ama bu yaratığın S.H.I.E.L.D'ın elinde olmasını istiyorum. Open Subtitles لكني أريد أن يكون هذا الوحش بحوزة شيلد
    - Sands'in elinde. Morra'ya başkaldırdı. Open Subtitles "إنها بحوزة "ساندس "الذي تمرَّد على "مورا
    Madem kötü adamlar kodları aldı sen hâlâ oyunu niye oynuyorsun? Open Subtitles - أنتظر - اذا كانت الشفرة بحوزة الأشرار لماذا لا تزال تلعب اللعبة؟
    Kristoff... Küpü teyzem almadı. O aldı. Open Subtitles الجرّة ليست بحوزة خالتي وإنّما بحوزته
    Kristoff... Küpü teyzem almadı. O aldı. Open Subtitles الجرّة ليست بحوزة خالتي وإنّما بحوزته
    O 44'lük Hitchens'ın sahip olduğu tek silah. Open Subtitles عيار 0.44 المسدس الوحيد الذي كان بحوزة هيتشنز
    Yani, bu adamları Voight'in en başından beri sahip olmaması gereken bir şeyi, geri almak için takip ettiğimizi mi söylüyorsun? Open Subtitles أتقصد أننا نطارد هؤلاء الرجال لنسترجع شيئًا ليس من المفترض أن يكون بحوزة فويت؟
    Sezyum babamın yanında, kampta. Open Subtitles السيزيوم بحوزة أبي في المعسكر.
    Adamın elindeki mal mavi. Emin misiniz? Open Subtitles هذه المخدرات التي كانت بحوزة هذا الرجل زرقاء اللون أأنت موقنٌ حيال هذا؟
    Komik bir hikaye... Meğer bunca zamandır ...madalyon Nik'in arkadaşı barmen/terapist Camille'in elindeymiş. Open Subtitles والطريف، أن الميدالية كانت بحوزة (كاميل) صديقة (نيك) طوال الوقت
    Dosyamın Crews'te olduğunu biliyorum. Open Subtitles - "أنا أعرف أن الطفلة بحوزة " كروز

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد