Başımıza gelen her boku o başlattı. | Open Subtitles | كل الأشياء السيئة التي حصلت لناً , هي بدأتها |
Korkunç şeyler yaptığımı şimdi anlıyorum fakat babamı öldürdüğünde bunu sen başlattın. | Open Subtitles | أفهم الان انني فعلت اشياء مروعة , لكنك بدأتها عندما قتلت والدي |
Batı kültürüne karşı başlattığın bu gösteriler diğer partileri gölgede bırakmamızı kolaylaştırdı. | Open Subtitles | هذه المظاهرات التى بدأتها ضد الثقافة الغربية ساعدتنا على أن نظهر أكثر من باقلى الأحزاب |
Ben başlattım, ben bitirmeliyim. | Open Subtitles | ، أنا من بدأتها و أنا من سينهيها |
Fargo'da, Peggy'nin arabasıyla Gerhardt çocuğunu ezerek başlatmış olabileceğin bir savaşın sürdüğünden bahsetmiyorum bile. | Open Subtitles | ناهيك عن ذكر الحرب الذي تدور في (فارغ) ربما بدأتها عندما دهست فتى آل (غيرهارد) ذلك |
1969'da başladığım oyunu oynuyorsunuz. | Open Subtitles | أنت تكملون اللعبة التي قد بدأتها في عام 1969 |
Bunca yıl, benim hatam olduğunu sanmıştım ailemin benim başlattığım yangın yüzünden öldüğünü ama sen öldürmüşsün. | Open Subtitles | كلّ هذه السنوات، كنت أعتقد أنه كان خطأي بأن والداي ماتوا بسبب النار التي بدأتها لكنه كان أنت |
Efendim, bu devletin başlattığı savaş sonucunda yer değiştiren mültecileri doyuruyor ve giydiriyorum. | Open Subtitles | يا سيدي، أنا أطعم وأكْسِ اللاجئين التي شردتهم الحروب بدأتها هذه الحكومة |
Pardon ama biz ne güzel anlaşıyorduk, o başlattı. | Open Subtitles | آسف لذلك لكن فقط كنت أريد أن نتوضح الآمر التي بدأتها |
Biz başlatmadık. O başlattı. | Open Subtitles | أننا لم نبدأ بذلك شوشانا) بدأتها) |
O başlattı. | Open Subtitles | هي من بدأتها. |
Beni bir hücreye kapattığında sen başlattın. Benim hamlem bu. | Open Subtitles | أنت بدأتها حين سجنتني، ما أفعله الآن ببساطة حركتي |
Sen başlattın. Ben pokeri sevmiyorum bile. | Open Subtitles | انت بدأتها , انا لاأحب البوكر حتى |
Beni hücreye tıktığında oyunu sen başlattın. | Open Subtitles | لقد بدأتها عندما أغلقت عليّ في الزنزانة |
Senin başlattığın şeyi düzeltmeye çalışanlardanız. | Open Subtitles | النوع الذي يحاول إصلاح الفوضى التي بدأتها |
Encom artık senin garajında başlattığın küçük işten çok daha fazlası. | Open Subtitles | شركة "إنكوم" ليست مجموعة الأعمال التي بدأتها في ورشة عملك بعد الآن |
Encom artık senin garajında başlattığın küçük işten çok daha fazlası. 30 farklı ülkeye satış yapıyoruz. | Open Subtitles | شركة "إنكوم" ليست مجموعة الأعمال التي بدأتها في ورشة عملك بعد الآن |
Ama ben başlattım. | Open Subtitles | ولكن كما ترَيْن، لقد بدأتها |
Bunu 25 yıl önce başlattım. | Open Subtitles | بدأتها أنا قبل "25"عاماً |
Fargo'da, Peggy'nin arabasıyla Gerhardt çocuğunu ezerek başlatmış olabileceğin bir savaşın sürdüğünden bahsetmiyorum bile. | Open Subtitles | ناهيك عن ثمة حرب ستنشب بـ(فارغو) التي قد تكون بدأتها حينما دهست فتى (غيرهارد) هذا بسيارة (بيغي) |
Dün başladığım şarkının üstünde çalışıyorum. | Open Subtitles | لقد كنتُ أعمل على الأغنية التي بدأتها بالأمس. |
Ama 34. Sokak Okulu'nda başlattığım programlar birçok yaşamı değiştirdi. | Open Subtitles | أمم, ولكني أظن بعض البرامج التي بدأتها |
Evet, Helle'nin başlattığı yuva sisteminin sorumluluğunu ben devralıyorum. | Open Subtitles | سأتولى مسؤولية روضة الأطفال التي بدأتها (هيلي) |